Varda Köprüsü’nün büyüleyici atmosferinde düzenlenen 540. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’nin basın toplantısı, hem kültürel mirasın hem de sporun iç içe geçtiği eşsiz bir tablo sundu. Güreşlerin coşkusu, pehlivanların heybeti ve yaylanın serinliğiyle birleşince ortaya çıkan manzara, Türkiye’nin geleneksel değerlerini yaşatma konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Ancak bu güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için yolculuk kısmı ne yazık ki aynı derecede keyifli değil. Varda Köprüsü gibi tarihi ve turistik bir noktaya ulaşmak isteyen yerli ve yabancı turistler, yön levhalarının eksikliği nedeniyle sık sık yollarını kaybediyor. Bu durum, hem bölgeye olan ilgiyi azaltabilir hem de ziyaretçilerin deneyimini gölgeleyebilir.
Turizmde yol gösterici olmak şarttır.Turizm sadece bir etkinlik düzenlemekle sınırlı değil; aynı zamanda o etkinliğe ulaşımı kolaylaştırmakla da ilgili. Yön levhaları, bir bölgenin misafirperverliğinin sessiz ama etkili bir göstergesidir. Varda Köprüsü gibi bir kültürel mirasa sahip çıkmak istiyorsak, bu mirasa giden yolları da sahiplenmeliyiz.
Yetkililere buradan çağrı yapmak istiyorum. Karaisalı Belediyesi ve ilgili turizm otoriteleri, bu eksikliği gidermek adına acil bir eylem planı hazırlamalı. Basit ama etkili yönlendirme tabelaları, hem ziyaretçilerin güvenliğini sağlar hem de bölgenin tanıtımına katkı sunar. Unutmayalım, bir turistin ilk izlenimi tabelada başlar.
540 yıllık bir geleneği yaşatmak büyük bir başarı. Ama bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için detaylara da önem vermek gerek. Varda Köprüsü’ne giden yol, sadece asfalt değil; aynı zamanda kültürün, tarihin ve misafirperverliğin yolu olmalı.