İÇERDEKİ DELİLERİ BOŞVERİN, SİZ ASIL DIŞARIDAKİ DELİLERE BAKIN
Adamın birisinin lastiği tam tımarhanenin önünde patlar. Adam arabayı ,kenara zar zor yanaştırır.
Sonraki işlem malum…Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker. Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünmüyor bile .Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz kaldırıma çöker.
Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir…’’-Ulan salak ne yapıyorsun orada öyle ?’’
‘’-Sorma birader ,lastik patladı ve değiştirirken bijonları yağmur mazgalına düşürdüm.’’ der adam…Deli ‘’-Düşündüğün şeye bak ,diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar .Hepsi üç bijonlu olsun .Seni lastikçiye kadar idare eder.’’
Adam hemen denileni yapar .Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir…’’-Senin ne işin var tımarhanede ?’’
Delinin verdiği cevap müthiştir…’’-Biz burada delilikten yatıyoruz kardeşim. Salaklıktan değil.’’
…………………………………
Ruh ve Sinir hastalıkları doktoru olan bir yakınımla psikolojik hastalıklar üzerine sohbet ederdik. Ben devamlı bu tür rahatsızlıklarla ilgili sorular sorardım ,o da bıkmadan usanmadan usul usul anlatır, beni bilgilendirirdi…Bu konuda epey güzel bilgiler edindim. Hastalıkların bir kısmı yaşanılan olaylar ve travmalar sonucu olurlarken bir kısmının da genetik etkenler yüzünden olduğunu öğrendim.
Her insanın kişiliği ve dünya görüşünün birbirinden farklı hastalıklarda değişik etkiler ve sonuçlara neden olduğunu anlatır, ailenin ve çevre faktörlerinin bu tür ruhsal hastalıklarda ne denli önemli olduğunu söylerdi.
Ben de bazan ona çevremde gözlemlediğim dengesiz insan davranışlarından bahsederdim…Verdiği bir cevabı asla unutamam. Şöyle demişti.’’-Aslında içerdeki delilerden çok dışarıda deli var .Bunu ne çevreleri ne kendileri kabul eder.‘’