EKMEĞİMİZDE….BUĞDAYIMIZDA OYNANAN OYUNLAR

Sindirim sorunlarınız, mide sorunlarınız ve hatta gaz ve şişkinlik sorunlarınız vardır. Yaşınız ilerledikçe bu daha da artacaktır. Neden ?…hiç düşündünüz mü ?

Eskiden hamurda kullanılan maya ekşi maya olarak evlerde üretilirdi. Organikti, doğaldı…Mahalle fırınlarında da ekşi mayadan üretilen ekmekler satılırdı. Sofrada doyduğumuzu bilirdik .Sindirim sorunlarımız olmazdı.

Ama ne yazık ki ABD Anadolu’nun 14 kromozomlu Siyez buğdayı ile   28 Kromozomlu Kavılca buğdaylarının genleriyle oynayarak 48 kromozomlu ‘’cüce buğday’’ türü geliştirinceye kadar.

Daha sonra dünyanın verimli topraklarının ve buğdaylarının kimyasal gübrelerle zehirli ilaçlarla tanışma dönemi başladı .Hiç kimse gelecek olan tehlikenin farkında değildi. Buğdayın genetiğiyle oynanarak ortaya buğday’ımsı bir şey çıkardılar.

Kavılca buğdayı ve Siyez Buğdayı tanınmaz hale gelmişti.

ABD 1950 den sonra genetiğiyle oynanmış GDO lu buğdayı Türkiye’ye ithal etmeye başladı.

Ülkemizde Glüten, Çölyak, Diyabet, Alzheimer, Romatizmal ve her türlü Otoimmün hastalıklarının nüfusa oran sayısı patladı. Halk beyaz ekmek yedikçe acıktı ,acıktıkça beyaz ekmek yedi.

Fiyatı çok daha pahalı olan kara ekmeğin ,aslında hem bütçe ,hem sağlık açısından çok daha ucuza geldiğini bir kaç kişi dışında hiçbir beslenme uzmanı halka anlatmadı. Bu gün artık dünya ekmek ortalamasının beş katı kadar ekmek tüketiyoruz. Ve dünyada en fazla çöpe ekmek atan ülke Türkiye.

Beyaz ekmek dünyanın en çabuk bozulan en sağlıksız ekmeğidir.

Halk artık uyanmalı, yerli ata tohumu ve geleneksel tarım ile üretilmiş ,GDO suz kimyasal ilaç ve gübre kullanılmayan ,kimyasal katkı maddesi içermeyen gıda talep etmelidir.

Ata tohumu ile üretim yapan çiftçiler devlet tarafından desteklenmelidir.

Sağlıklı bir hayat için doğal, sağlıklı ,organik gıdalar ve sağlıklı içecekler seçmek zorundayız…