ÇİNLİ’NİN ATI

Biz Türklerin en büyük üç hatası…ÇAĞDAŞLIKTAN KORKMA,  DÜŞÜNMEDEN KARAR VERME ve ÖN YARGIDIR…Asırlar boyu ne konuda yenildiysek hep bu üç hata yüzünden olmuştur. Bu toplum yanlışları maalesef günümüzde hala devam etmektedir.

Hala her gördüğümüze inanırız, hala her denilene inanırız ve o konuda madalyonun arkasını görmeden tek taraflı yorumlar yaparız. Ön yargılarımız asla değişmez, sanki beyinlerimize zincirlenmişçesine  her daim aynı kalır Bu konuda ne zaman olgunluğa erişiriz bilinmez ,ama bu konuda sevimli bir hikaye anlatmak isterim.

‘’-18. Yüz yılda Çinin uzak eyalet lerininin ücra köylerinden birinde bir Çinlinin çok değerli bir atı varmış. Kralların kullandığı cinsten olan bu güzel at a gözü gibi bakarmış. Atının yemini elleriyle yedirir, elleriyle tımarını yaparmış. Tüm köy atın güzelliğine ve kalitesine hayranmış…

Bir gün bu güzel at köyün yanı başındaki büyük ormana girerek kaybolmuş. Çinli köylülerle birlikte  günlerce atını aramış bulamamışlar. Köylüler Çinliye Vah vaaah o güzelim atını kaybetti diye acımışlar…Çinli bilge bir şekilde köylülere şöyle demiş. ’’Hemen karar vermeyin bekleyin işin sonuna bakın. ’’ Aradan tam bir yıl geçmiş.

Bir yıl sonra kaçan o güzel dişi at yanında doğurduğu küçük tay ı ve 9 atla birlikte gelmişler. Köylüler şaşkınlıkla olaya sevinmişler. Çinli ye ‘’ ne kadar şanslısın yaa atın hem doğurdu hem de küçük bir sürüyü beraberinde getirdi ‘’demişler.

Çinli bilge …’’Bakalım bunun sonu ne olacak ?’’ deyince köylüler ona kızarak sitem etmişler…’’Sen de ne karamsarsın. Bak atın sürüyle geldi zengin oldun  daha ne saçmalıyorsun ?’’ demişler.

Çinlinin oğlu gelen güzel atlardan birine binmiş gezinirken attan düşüp iki bacağını birden kırmış.

Bu defa köylüler Çinlinin oğlunu yoklamaya gittiklerinde…’’Vah vaaah ne talihsiz adammışsın şimdi bu çocuk aylarca yatacak’’ demişler.Çinli gülümsemiş…’’Sonuna bakalım’’ demiş.

Köylüler bu defa ciddi ciddi ona kızmışlar…’’-Bu ne yaaa ne diyorsak bu lafı diyorsun saçmalıyorsun artık’’. Diye tepkilerini göstermişler…

İki ay sonra ülkede savaş başlamış. İmparatorun askerleri köy köy dolaşıp ,İmparatorluk ordusu için gençleri toplamaya başlamışlar…Tabii ki Çinlinin oğlunun iki bacağı kırık olduğu için onu savaşa götürememişler.

Bu defa köylüler Çinlinin karşısına geçip…’’-Sen haklıymışsın her olan olayın sonun görmeden karar vermemek lazımmış ,olaylara  tek taraflı bakılmazmış…’’demişler.