BEDENİMİZ MATRİKS GİBİ ÖZÜMÜZE UYUMLU OLANI YAŞAMIMIZA ÇEKER.
Pierre Franckh ‘a göre ;
Oluşturduğumuz rezonans, içimizde derinlerde titreşen bir matriks gibidir. Dışarıya özümüze uygun bilgiler göndererek, bununla uyumlu olan her şeyi yaşamımıza çekeriz.
Bundan dolayı çevremizi bir nevi ‘’okuma aygıtı’’ olarak değerlendirebiliriz. Nelerle karşılaştığımızda ya da neleri kendimize çektiğimize bakarak ,içimizin nasıl programlanmış olduğunu görebiliriz. Çevremizdekilerle aramızda olan bu bağ kendimizi anlamamıza ve bu potansiyelden faydalanmamıza yardımcı olur.
Ne kadar yoğun olarak hedefe odaklanır ,ne kadar yoğun olarak zaferi düşünür ve zihnimizde canlandırırsak ,o denli kusursuz bir rezonans alanı oluşturarak diğer insanlara yollarız .Böylece hedefimize ulaşmamıza yardımcı olacak her şeyi yaşamımıza çekeriz. Ayrıca bedenimiz de kendini arzu edilen sonuca hazırlar. Artık günümüzde ,zihin gücümüzü doğru yönde kullanarak ,beynimizde bir nevi sinirsel bağlantı arşivi oluşturabileceğimiz gerçeği biliniyor.
Bu açıdan baktığımızda ,zihinde canlandırmanın etkisini daha iyi anlayabiliyoruz. Hayal gücümüz sayesinde istediğimiz durumları zihnimizde canlandırdığımız zaman ,rezonans alanımızı en uygun hale getirir ,aynı zamanda istediğimizin gerçekleşeceğine olan inancımızı da kuvvetlendirmiş oluruz.
Bunun ötesinde ayna nöronlarımızı harekete geçirerek ,normalde sahip olduğumuzdan çok daha fazla bilgiye sahip oluruz .Beynimiz ,zihnimizde canlandırdığımız konuda gerçekten de yeteri kadar tecrübe edindiğimizi varsayar ve hangi durumda nasıl davranmamız gerektiğini bilir.
Böylelikle çevremizi kendimize olan güvenimizle ,sakinliğimizle ve bilgimizle etkileriz. Bedenimiz kendini güvende hisseder ve olaylar karşısında bir saniye bile zorlanmaz.
…………………………
Pierre Franckh…Alman yazar, motivasyon konuşmacısı, açılış konuşmacısı, iş adamı, seminer lideri, oyuncu ve film yönetmenidir…