Adana’da çok kıymetli bir etkinlik düzenlendi. Adana Valiliği, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Çukurova Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleşen bu seminerde, “Adana’nın İmajı ve Doğru İletişim” konusu ele alındı. Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger, medyanın ve kurumların rolünü güçlü vurgularla anlattı. Özellikle yerel medyanın doğru iletişimdeki rolüne dikkat çekti.

Gerçekten de bu şehir için hayati bir meseleye parmak basıldı. Adana’nın imajı nasıl değişir?

Her sabah uyanıp elimizdeki telefona uzandığımızda, karşımıza çıkan ilk haber bazen gözümüzü kocaman açtırır. “Yok artık!” dedirten başlıklar, şaşkınlık, ardından gelen soru işaretleri… "Bu haber doğru mu?", "Gerçekten yaşanmış mı, yoksa biri sosyal medyada uydurmuş mu?" diye düşünürken, kendimizi bir bilgi karmaşasının ortasında buluruz.

Dijital çağ, hepimize farklı alışkanlıklar kazandırdı. Sosyal medyada her gün mutlu anlarını paylaşanlar, acılarını haykıranlar, ya da değişimi anlatanlar... Hepimiz bu görünmez akıntıya bir şekilde kapıldık. Ama bu içerikler hayatımızı değiştiriyor mu, yoksa sadece o anı mı etkiliyor?

İşte tam bu noktada, yerel medyanın gücü ve sorumluluğu devreye giriyor. Çünkü bir şehir, doğru anlatılırsa değişir. Yanlış ve sansasyonel haberlerle değil; insan hikâyeleriyle, başarılarla, kültürel zenginliklerle, umut veren gelişmelerle anlatıldığında, o şehir başka bir gözle görülmeye başlar.

Fakat burada da bir gerçek var: Yerel medya desteklenmeden ayakta duramaz. Gazeteler okunmazsa, muhabir emeği kıymet görmezse, maddi zorluklar içinde gazeteciler haberin peşinden nasıl koşsun? Doğru haber, sadece niyetle değil, imkânla da mümkündür.

Pencereden dışarı bakıyorum. İnsanlar yürüyor, koşuyor, telaş içinde bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Kimisi yeni modaya uymuş, kimisi aynı eski haliyle. Dış dünya değişiyor gibi görünse de bazen içeride hiçbir şeyin değişmediğini fark ediyorum.

Bir çay alıp masama oturuyorum. Sosyal medya akışına kapılmak yerine, kendi iç sesimi dinlemeye karar veriyorum. Belki de artık değişimi dışarıdan beklemeyi bırakmalı, biz değişime şekil vermeliyiz. Duruşumuzla, haberlerimize kattığımız etik değerle, yaydığımız bilgiyle… Çünkü bu şehir bizim. Onu anlatan kelimeler de bizim. Ya yanlış anlatacağız, ya da hak ettiği gibi...

Adana’nın imajı, sadece tanıtım videolarıyla değil, her sabah okuduğumuz haberlerin içeriğiyle, kullandığımız dille ve gösterdiğimiz özenle değişir. Biz doğruyu seçtikçe, o da bize doğruyu yansıtır.

Ve unutmayalım:
Değişimi izlemek kolaydır.
Ama yönlendirmek, cesaret ister.