Adana amatör futbolunun renkli ve mücadeleci takımlarından biri var ki yıllardır sahada sadece skorla değil, karakterle de adından söz ettiriyor: Seyhangücü.

Yine dolu dolu bir sezon geride kaldı. Süper Amatör Lig’de Play-Off’a adını yazdıran Lacivert-Mavili ekip, sadece A takım performansıyla değil, U-18 takımının ikinci amatörden birinci amatöre yükselmesiyle de dikkat çekti. Bu sadece sportif bir başarı değil, aynı zamanda altyapıya verilen değerin ve emeğin somut karşılığıydı.

Bazen sadece maç sonuçlarıyla anlatılamaz bir kulübün hikayesi. Seyhangücü, tam da böyle bir kulüp. Onların mücadelesi sadece 90 dakikalık sahalarla sınırlı değil. Bu mücadele, kısıtlı imkânlarla, gönül vererek, taşın altına elini koyarak yaşatılan bir kültürün devamı.

Bu noktada, Etem Açıkbaş ismini anmadan geçmek mümkün değil. Adana amatör futboluna gönül vermiş herkes bilir ki, Etem Başkan’ın adı Seyhangücü ile özdeşleşmiştir. Tam 50 yıl... Dile kolay. Bu süre zarfında sadece futbolcu yetiştirmekle kalmadı; aynı zamanda bir okul gibi gençleri topluma kazandıran bir yapı oluşturdu.

Bugün kulüp başkanlığı görevini yürüten Serkan Hepsağ, ikinci başkan Serdal Şimşir, genel sekreter Serdar Elmakökü ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte aynı heyecanı yaşatıyorlar. Hepsi gönüllü, hepsi inançlı. Bu şehirde profesyonel liglerin gölgesinde, amatör bir ruhla profesyonel işler yapmaya çalışıyorlar.

Birlikte karar alıyor, birlikte çalışıyor, birlikte üzülüp seviniyorlar. Belki büyük sponsorluklar, büyük bütçeler yok ama çok daha değerlisi var: Aidiyet. Ve bu aidiyet duygusu Seyhangücü’nü bugünlere taşıyan en büyük güç.

Yeni sezonun planlaması şimdiden yapılmaya başlanmış. "Durmak yok" diyorlar. Ve bu sözü boşuna söylemiyorlar. Onlar için her sezon yeni bir umut, yeni bir başlangıç demek. Amaçları sadece şampiyonluk değil; o formayı giyen her gencin hayallerine bir basamak daha olabilmek.

Ben de bu satırları bir spor yazarı olarak değil, tribünlerinde defalarca yer almış biri olarak yazıyorum. Çünkü bazen bir kulübü anlatmak için gazeteci olmak yetmez, onunla birlikte yaşamak gerekir. Seyhangücü benim için işte tam da böyle bir hikâye: Emek, inanç ve sevdanın harman olduğu bir hikâye...

Yeni sezonda Lacivert-Mavili forma yine sahalarda olacak. Rakiplerinden değil, şartlardan korkmadan. Her topun peşinde, her umudun izinde...

Ve bizler için söyleyecek tek bir söz kalıyor:
Her şey Seyhangücü için...