Adana’da bugün sadece termometreler değil, sabır sınırları da zorlanıyor. Afrika ve Basra üzerinden gelen sıcak hava dalgası, şehri adeta bir fırına çevirdi. Gölgede 38 derece olarak ölçülen sıcaklık, nemle birleşince hissedilen değer 50 derecenin üzerine çıktı. Bu, sadece bir meteorolojik veri değil; Adana’nın sıcağa karşı verdiği direncin sınandığı bir gün.
1929 yılında Adana’da ölçülen 45.7°C’lik tarihi rekor bugün kırılabilir. Meteoroloji uzmanları, sıcaklığın 46°C’ye kadar çıkabileceğini ve hissedilen sıcaklığın 55°C’yi bulabileceğini belirtiyor. Bu, sadece rakamlarla ifade edilen bir tehlike değil; yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar için gerçek bir sağlık riski.
Sıcaktan bunalan gençler yine sulama kanallarına akın etti. Her yıl onlarca kişinin boğularak hayatını kaybettiği bu kanallar, serinleme aracı olmaktan çok birer tehlike havuzu haline geldi. Yetkililer uyarıyor: Serinlemek için daha güvenli yollar tercih edilmeli.Adanalılar bu sıcağa alışkın. Ama alışkanlık, dayanıklılığı garanti etmiyor. Klimasız bir gün geçirmek neredeyse imkânsız. Geceleri bile sıcaklık 35 derecenin altına inmiyor, uyku kalitesi düşüyor, yorgunluk kaçınılmaz hale geliyor.
Bu şehir sıcağı tanır, sıcağa direnmeyi bilir. Bir bardak soğuk su, bir dilim karpuz, bir komşunun kapısını çalıp “İstersen klimayı açalım birlikte oturalım” demek… İşte Adana’nın sıcağa karşı en güçlü silahı: dayanışma.
Bugün Adana’da sadece sıcaklık değil, sağduyu da sınanıyor. Rekor kırılabilir ama önemli olan, bu rekorun altında ezilmemek. Adana yanıyor ama biz aklımızı serin tutarsak, bu sıcak dalgayı da atlatırız.