‘’SENİN NE DOLAPLAR ÇEVİRDİĞİNİ BİLİYORUM‘’

Gizli iş yapmak anlamına gelen dolap çevirmek deyiminin nereden geldiğini biliyor muydunuz? Osmanlı döneminde ihtiyaç sahiplerinin yemek yardımı almak isteyenlerin aldığı yardımlaşma dolabıydı.

Fukara kendi  kabını getirip evin dışındaki dolaba koyar, dolabı çevirirdi. Ev sahibi hanım evin içinde o gün ne yemek varsa mutfakta ne pişmişse, fukaranın getirdiği yemek kabına koyar dolabı dışarıya doğru çevirirdi. Fukara, yardıma ihtiyacı olan kişi, verilen  yemeği alır ne alan ne veren birbirini görmezlerdi.

Zamanla bu dolap artık amacından şaşar…Evin evlenme çağındaki bekar kız ve erkek gençleri bu dolapları sevgilileriyle mektuplaşmak amacıyla kullanmış ve ne aşklar alevlenmiş. Ne aşklar yaşanmış o dolaplar dönerken. Ancak evin sahipleri ebeveynler zamanla gençlerin bu yaptıklarını öğrenmişler ve; ‘’- Ne dolaplar çeviriyorsun ? ‘’deyimi buradan gelmiş.

KIŞ KAPISI MAVİ FENERİ

1800 lerde Osmanlı döneminde bazı mahallelerde  ilginç bir uygulama olduğu söylenir; kış kapısı İstanbul’un  özellikle kışın bazı evlerin önünde bir fener asılı olurdu bu fenerin camları maviydi .Bu işaret bu evde her akşam sıcak yemek piştiğini ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşılmaya hazır olunduğunun işaretiydi.

Bu evden kimseye görünmeden yemek alabilirsin demekti. İhtiyacı olan kişi akşam karanlığında gelir usulca üç kere kapıyı çalıp geri birkaç adım çekilirdi. Ev sahibi kapıyı açar bir tas çorba ya da yemek bırakırdı Sessizce kapıyı kapatırdı. Kimse kimseyi görmezdi yardımlaşma büyük bir incelikle gerçekleşirdi.

Bu uygulamanın en ilginç en etkileyici yanı, yemek veren ailelerin genelinin çok varlıklı kişiler değil orta halli aileler olmasıydı. Bugün biz varız yarın bize de lazım olabilir, düşüncesiyle hareket eden insanlar dayanışma ruhunu yaşatıyorlardı

Zamanla bu gelenek mavi ışık olarak anılmaya başlamış ve şehrin karanlık sokaklarında ihtiyaç sahipleri için bir umut ışığı olmuştu.

Yardımlaşma insanları birbirine bağlayan en güçlü bir bağdır. Bu gün elimizdekini paylaşmak yarın ihtiyacımız olduğunda bir kapının bize açılmasına vesile olabilir. Hayatın bizi hangi duruma getireceği belli olmaz. Bu gün veren el, yarın alan el olabilir.

……………………………………

BU YAZIYI…Ramazan ayında dağıttığı yardımları görüntületmek ve güç gösterisi için, gazetecileri ve fotoğrafçıları çağırıp televizyonlarda boy gösteren; yardım alan insanların ezikliğini resmettiren ve onları afişe eden….CAHİL ,GÖRGÜSÜZ ,ACIMASIZ, BENCİL VE KÖTÜ YÜREKLİ…insanlara ithafen yazdım…