Bildiğiniz üzere 26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü, böyle bir günde uyuşturuya giden yollar nasıl kapatılır biraz onu konuşacağız. Çünkü söz konusu insan…

Uyuşturucu bataklığına düşmüş insanları, kimi zaman bir sokak köşesinde görürüz…

Başını eğmiş, elleri titrer bir şekilde belki,

Belki kimi zaman bir evin sessizliğinde…

Kimi zaman bir okul sırasındaki boşlukta…

Gülmeyen bir yüz, konuşmayan bir ağız ile belkide.. İşte uyuşturucu tam orada başlıyor ne yazık ki, İnsanlar susarken, hayat sessizleşirken, “bir şeylerin eksik olduğu” o yerde…

•Uyuşturucuyla savaşmak istiyorsak, önce “maddeye iten” yolları kapatmalıyız.
• Bir gencin sokağa değil, sahneye çıkabileceği tiyatro kulüpleri kurmalıyız.
•Çocuklarla açık ve yargılamayan bir iletişim kurulmalı.
•Ebeveynler ve öğretmenler madde kullanım belirtilerini öğrenmeli. Gözlerde kızarıklık, ani kilo kaybı, içe kapanma, eşyaların kaybolması gibi erken işaretler bilinmeli.
•Bağımlılık tedavi merkezleri yaygınlaştırılmalı ve ücretsiz erişim sağlanmalı.
•Toplumun her kesimi bilgilendirilmeli; “o benim çocuğum değil” dememeli.

Eğer bu savaşta kazanan olmak istiyorsak, daha çok konuşmalı, daha çok dinlemeli, daha çok yanında olmalıyız. Madde değil, umut bulaşmalı gençliğimize.

Çünkü bu ülkenin gençleri, karanlığa değil, ışığa alışmalı.