Kurban Bayramı yaklaştığında şehirler hareketlenir, pazarlar dolar, takvimler yeni bir bereketi gösterir. Kurban Bayramı’nın maneviyatı o kadar büyüktür ki herkesin kalbini bir huzur kaplar.

Kurban Bayramı, etten ya da kurbanı kesmekten ibaret değildir. Kurban Bayramı rabbine yakınlaşmaktır aslında, sevdiklerinle huzuru yakalamanın anıdır bir nevi.

Bu bayram gelin etin payını değil, gönlün payını konuşalım. Etin üçte biri komşuya, üçte biri fakire, üçte biri eve denir ama asıl bölüşülmesi gereken şey sevgidir, merhamettir, insanlıktır. Asıl kurban, benliğin kesilmesidir; kibirin, bencilliğin ortadan kalkmasıdır iyi niyetli düşüncenin yerini almasıdır kurban bayramı aslında.

Kurban Bayramı’nda kapını çalan bir çocuğun gözlerinde gülümsemeyi görmek, işte bayramın gerçek yansıması budur. Sofralarda et değil, gönül ağırlanır. Asıl şükür, doymaktan değil doyurabilmekten geçer Kurban Bayramı o yüzden vardır.

Bu bayram, sadece kesmeyelim. Kalbimizin taşlaşan yanlarını da kurban edelim. Fakirin kapısını çalalım, küs olanla barışalım bunu yapmak huzurun kapısını açacaktır aslında.

Şimdiden Kurban Bayramınız mübarek olsun.