Yıllar önce formasını giydiği Akkapıspor’a bugün yöneticilik yapan Aygün Gizir, mahallesinin gençleri için bir umut ışığı olmaya devam ediyor.

Adana’da bazı insanlar vardır, adını duyduğunuzda sadece bir kişiyi değil; bir sokağı, bir mahalleyi, bir semt kültürünü hatırlarsınız.
Aygün Gizir onlardan biri.
Ve Akkapı denilince sadece taş sokaklar, çocuk sesleri değil, aynı zamanda bir turuncu-mavi sevda gelir akla.

Bir zamanlar genç bir delikanlı olarak Akkapıspor formasıyla sahada ter döken Aygün Gizir, bugün o formanın rengini yöneticilik masasının üzerinde taşıyor. Düşünsenize… O forma artık sırtında değil belki ama kalbinin tam içinde. Ve o kalp hâlâ 90 dakika boyunca topun peşinden koşuyor, gençlerin geleceğine omuz veriyor.

“Ben bu mahallenin çocuğuyum” demek kolaydır… Ama bunun hakkını vermek?

Bugün birçoğumuz doğup büyüdüğümüz mahalleleri ya özlemle anarız ya da çoktan unutmuşuzdur. Ama Aygün Gizir, unutmamış. Aksine, tam anlamıyla sarılmış.
Mahallesine, geçmişine, formasına...

Şimdilerde önemli bir şirkette üst düzey yönetici. Hayatı yoğun, sorumlulukları ağır. Ama o, mesai sonrasında soluğu ya idman sahasında alıyor, ya da maç günü kenarda gençleri motive ederken.

Kimisi başarıyı “yükselmek” sanır, kimisi “geri dönüp tutmak”.
Aygün Gizir’in yaptığı tam da bu: tuttuğu yer, doğup büyüdüğü yer.

Akkapıspor sadece bir kulüp değil, bir mahalle direncidir

Siz hiç bir mahalle kulübünün nasıl yaşadığını gördünüz mü?
Kimi zaman tek top, kimi zaman yamalı formalar...
Bazen ulaşıma para yok, bazen antrenmana çıkacak saha.
Ama yine de gençler, her gün umutla o sahaya gelir.
Çünkü o saha, onların hayata tutunduğu yer.
O saha, birçok gencin kaderini değiştirecek kapı.
Ve işte o kapının kilidine Aygün Gizir gibi isimler anahtar oluyor.

Bu sezon Akkapıspor, 1. Amatör Küme'den Amatör Süper Lig'e yükseldi.
U-18 takımı şampiyon oldu.
Bu başarı öyle "şansa" olmaz.
Bu, alın teriyle, akıl teriyle, gönül teriyle olur.
Ve inanın, o terlerin içinde en çok da mahallesine inanan insanların emeği vardır.

Gençlere umut olmak, sadece para vermekle olmaz… Yanında duracaksın

Bugün bir gencin yanında olmak; sadece bursla, sadece malzemeyle olmaz.
Onunla sahaya çıkmak, tribünde bağırmak, kötü gününde omuz olmak gerekir.
İşte Aygün Gizir’in yaptığı budur.
Kendisiyle değil, gençlerle anılmayı seçmiştir.

Adana'da sayısız amatör kulüp var.
Ve her birinin Aygün Gizir gibi birkaç “mahallenin çocuğuna” ihtiyacı var.
Bu bir çağrıdır.
Bu yazı bir övgü değil, bir ilham yazısıdır.

Adana’yı sporla büyütelim, mahalleleri futbolla ayağa kaldıralım

Aygün Gizir, sadece Akkapıspor’a değil, aslında Adana’ya örnek oluyor.
Çünkü her başarılı amatör kulüp; bir gencin suçtan, bağımlılıktan, umutsuzluktan uzak durması demektir.
Her antrenman, bir sokak kavgasının önüne geçmek demektir.
Her maç günü, bir gencin "ben de yapabilirim" demesi demektir.

Bu yüzden diyoruz ki:
Spor, sadece saha içinde değil, hayatta da kazandırır.
Ve Aygün Gizir gibiler, bu şehrin görünmeyen kahramanlarıdır.

Bugün Akkapıspor varsa, sahada gençler mücadele ediyorsa, arkalarında görünmeyen bir omuz var:
O omuz Aygün Gizir’in omzudur.
Ve biz o omzu alkışlıyoruz.

Bir gün Akkapıspor profesyonel lige çıkarsa…
O kupayı belki gençler kaldırır ama
O başarı, Aygün Gizir gibi isimsiz emekçilerin alnında parlayacaktır.

Ve unutmayın…
Her mahallenin bir Aygün Gizir’e ihtiyacı var.
Sizinki kim?