Adana’da 10 Temmuz 2025’te gerçekleşen miting, sadece bir siyasi gösteri değil; halkın iradesine sahip çıkma kararlılığının simgesiydi. Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan yüzbinler, tutuklu belediye başkanları Zeydan Karalar, Oya Tekin ve Kadir Aydar’a destek vermek için bir araya geldi. Bu miting, Türkiye siyasetinde uzun süre konuşulacak bir dönüm noktası oldu.

Sloganlar Meydanı Salladı

“Adana burada, Zeydan’ın yanında”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” gibi sloganlar, meydanı dolduran kalabalığın ortak sesiydi. Her pankart, her alkış, halkın demokrasiye olan inancının bir yansımasıydı.

Tutuklu Başkanlardan Mesajlar

Silivri’den gelen mektuplar, meydanda yankılandı. Oya Tekin’in “Seyhan demeye devam edeceğim” sözü ve Kadir Aydar’ın “Susmayın, vazgeçmeyin, başınızı öne eğmeyin” çağrısı, kalabalığın duygularını derinleştirdi.

Zeydan Karalar, Adana’nın Güneşi

Eşi Nuray Karalar’ın “O Adana’nın güneşi” sözleri, meydanda duygusal bir dalga yarattı. Zeydan Karalar’ın mesajı ise netti: “Bu dava şahsıma değil, demokrasiye yapılmış bir darbedir. Dik duruşumuzu bozmayacağız”.

Özgür Özel’den Sert Mesajlar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 250 bin kişinin katıldığı mitingde yaptığı konuşmayla hem hükümete hem de yargıya sert eleştiriler yöneltti. “Zeydan Başkan’a sahip çıkmak, halkın iradesine sahip çıkmaktır” diyerek meydanı coşturdu.

Adana Mitinginden Renkli Kareler, Meydanın Nabzı

Adana’daki tarihi miting, yalnızca siyasi bir duruş değil; aynı zamanda bir halk mozaiğiydi. Meydanı dolduran yüzbinlerce insan, farklı yaşlardan, mesleklerden ve hikâyelerden oluşuyordu. İşte o kalabalığın içinden bazı sahneler:

Bir Kadının Gözyaşlarıyla Yazılan Direniş

Bir kadın… Orta yaşlarında. Gözlerinde kararlılıkla karışmış bir hüzün. Elinde sımsıkı tuttuğu fotoğraf, Zeydan Karalar’ın gülümseyen yüzü. Kalabalığın ortasında, ama kendi sessizliğinde ağlıyor. Alkışlar yükseliyor meydanda; o, gözyaşlarıyla tempo tutuyor.Karşısında değil yanında olmanın ifadesi. Umudun, inancın, kaybedilmemiş bir sesin simgesi. Kadının titreyen ellerinde, adaletin eksikliği var. Ama aynı zamanda, direnişin gücü.Binlerce insan bir aradaydı, ama o kadının gözyaşları, tek başına her şeyi anlatıyordu: Bu mücadele kişisel değil; toplumsal. Bu dava bir şahsı değil, bir halkı ilgilendiriyor.

Öğretmenler Korteji
Devlet okullarında görev yapan öğretmenler, ellerinde “Adalet İçin Eğitim Şart” yazılı dövizlerle yürüdü. Nuray Karalar’ın 32 yıllık öğretmenlik geçmişi, bu kortejin sembolüydü.

İşçiler ve Emekçiler
Belediye temizlik işçileri, üzerlerinde “Zeydan Başkan Bizimle Süpürdü, Biz Onunla Direniriz” yazılı yeleklerle meydandaydı. Güneşin altında ter döken eller, bu kez adalet için havadaydı.

Gençlik Kolları ve Üniversiteliler
CHP Gençlik Kolları, kortej halinde yürüyerek “Gelecek Biziz, İrade Bizim” sloganları attı. Bazı üniversite öğrencileri, Zeydan Karalar’ın gençlik yıllarına ait fotoğrafları taşıdı.

Kadın Kooperatifleri
Kırsaldan gelen kadınlar, kendi ürettikleri ürünleri sergileyen sembolik sepetlerle mitinge katıldı. “Zeydan Başkan Kadınların Yanında” pankartı, meydanın en çok fotoğraflanan köşesiydi.

Sanatçılar ve Yerel Müzisyenler
Adanalı müzisyenler, miting öncesi sahnede “10. Yıl Marşı”nı çaldı. Bir tiyatro grubu, “Adalet Sahnesi” adlı kısa bir gösteri sundu. Sanat, direnişin sesi oldu.

Yaşlılar ve Emekliler
Bir grup emekli, bastonlarına “Adana Susmaz” yazılı flamalar bağlamıştı. 70 yaşındaki bir kadın, “Ben 1980’de de meydandaydım, şimdi torunumla geldim” diyerek geçmişle bugünü birleştirdi.

Sivil Toplum ve Dernekler
Çevre, insan hakları ve hukuk dernekleri, kendi pankartlarıyla alandaydı. “Hukuk İçin Buradayız”, “İnsan Hakları Susmaz” gibi mesajlar, meydanın vicdanını temsil etti.

Adana’daki bu miting, sadece bir şehirdeki siyasi gelişmelere tepki değil; Türkiye’nin dört bir yanına yayılan bir demokrasi çağrısıydı. Bu meydan, halkın susmadığını, vazgeçmediğini ve başını öne eğmediğini gösterdi. Tarih bu günü, halkın iradesine sahip çıktığı gün olarak yazacak.