HAYATIMIZIN HER ALANI İKLİM KRİZİ İLE ÇEVRİLİ

Yayınlama: 06.10.2023
Düzenleme: 05.10.2023 15:56
A+
A-

Isınan atmosferin ne kadar tehlikeli olabileceğini ne derece idrak edebildik merak etmiyor değilim açıkçası. İklim değişikliği diye savunduğumuz gerçeklik, iklim kriziyle hepimizi karşı karşıya bıraktı. İklimin iç açan, ilkbaharın kuşları, sonbaharın yaprakları günden güne yok oluyor. Sabah uyandığınızda pencereden aldığımız o temiz hava kokusu adeta betonlaşmış durumda. Azalan orman sahalarımız, fabrika bacalarının kirlettiği kuşların özgür evleri artık o kadar masum sayılmazlar.

Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyara ulaşacağı düşüncesi insanlığı ürkütüyor. Toprak ananın gözü gıda üretiminin istikrarına çevrilmiş durumda.

 

Kriz toprak anayı tehdit ediyor!

 

İnsanoğlu doğa ile daima iç içedir bu yadsınamaz bir gerçekliktir. Daima aklıma şu söz gelir; “ Ne ekersen onu biçersin” doğanın bütünlüğünü bozmamak insanoğlunun elindedir. Yeryüzü kendini yineleyebilen özelliklere sahiptir. Ama görüyorum ki doğa artık güçlük çekiyor adeta insanoğluna savaş açmış durumda. Ne verdiyse geri almak istiyor. Dere yataklarına yapılan evleri selleriyle geri alıyor. Fay hatları üzerine yapılan evleri, yaşamları geri alıyor. Etinden, sütünden yararlandığımız, bize besin kaynağı olan hayvanları geri alıyor. Tarım da yakılan anızların, fabrikalardan çıkan kirli karbondioksitler sonucu bizden temiz havasını geri alıyor. Yerleşime açılan orman sahalarımız artık oksijen üretemiyor. Mevsimlerin değiştiği iddaa ediliyor hayır! Kışları artık yağmur yağmıyor, karlar yağmıyor, buzullar eriyor, küresel ısınma değişim olarak değil kriz olarak gün gibi doğuyor. Dikkat etmemiz gereken bir sürece girmiş bulunmaktayız. Neler yapabilirize odaklanmalıyız. Doğa anaya  daha fazla zarar vermemeliyiz. Çünkü bir tane daha dünyamız yok. Kuşlar cıvıl cıvıl ötmeli, sularımız bitmemeli,  doğaya savaş açmamalı, aksi halde sahip çıkmalıyız.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.