BULAŞIKÇILIK YAPAN BANKER KIZI…TÜRKİYE DE DEĞİL BATI DA OLUR.

Yayınlama: 11.10.2023
Düzenleme: 08.10.2023 16:13
A+
A-

Hiç unutmam lise çağlarımdayken bir yakınımızın oğlu Üniversite okumak için Avusturyaya gitmişti…Daha sonra yaz tatilini geçirmek için Adanaya geldi.Kızkardeşleri yeğenleri ve ben etrafında toplanmış Avusturya ilgili onu soru yağmuruna tutmuştuk.Tabii o da bıkmadan usanmadan merak ettiklerimiz konusunda cevaplar verdi.
Ve başından geçen şu ilginç olayı anlattı…

Avusturya ya gittiğinde Üniversitenin ilk yılında o da diğer öğrencilerin yaptığını yapar masrafları na destek olması için yarım gün çalışacağı bir iş bulur.
Bir restaurantta bulaşıkçılık yapacaktır.
Çalışmaya başlar, yanında onun gibi bulaşıkçılık yapan yaşıtı genç bir kızla tanışır
Kız da onunla aynı üniversitede okumakta ve masraflarına destek olması amacıyla çalışmaktadır.
Arkadaş olurlar.
Kız Türkleri ve Türkiye yi merak etmektedir
Okulun ilk yaz tatilinde ona bir sürpriz yapar ve Türkiye ye davet eder.Kız sevinerek bu daveti kabul eder.Birlikte Türkiye ye gelirler ailesi misafir eder Adanayı gezdirirler, Susanoglundaki yazlıklarina götürür ler .Kız mutlu ve memnun Türkiye den ayrılır.
Ikinci yaz tatilindede Kız bizim oğlanı Avusturya kırsalında evlerine bir haftalık tatil için davet eder.
Birlikte yola çıkarlar.Alp dağlarının eteklerinde Ormanlarin arasında epeyce bir yol giderler.
Bizim Adanalı oğlanın aklından şöyle geçer…Bu kızın ailesi herhalde Alp köylerinden birinde oturmaktadır…
Daha sonra yine ormanların ve akarsuların arasinda özel bir araziye girerler ve yine kilometrelerce yol giderler.
Karşılarına muhtesem büyüklükte bir bahçenin içinde masallardaki gibi güzel bir Şato çıkar…bizim Adanalı delikanlı şöyle düşünür…Anlaşıldı ,bu kızın ailesi bu Şatonun müsdahdemi
Şatonun önünde arabalarını durdururlar Lüks Şatonun büyük kapısı açılır ve beyaz eldivenli frak giyimli bir uşak gelir bavullarıni alır…
Adanalı, Şatonun servis kapısına doğru yönelir ne de olsa bir uşağın kızı ve misafiri ancak oradan şatoya girebilir…
Kız onun elinden tutup çeker ve ana kapıya yönlendirir.

İçeri girerler…Bizimki şaşkınlıkla etrafa bakar durur…Devasa salon ,9 metre yüksekliğindeki tavanlar Muhteşem camlardaki kadife perdeler eşsiz halılar, ancak saraylarda olabilecek mobilyalar, kristal avizeler gümüş şamdanlar ve bir hizmetli ordusunun arasından yürüyerek gelip kendilerine hoşgeldiniz diyen şık giyimli anne ve baba…kız yörenin asilzadesi DÜK ün tek evladıymış…
Baba aynı zamanda banker.
Kafasına saksı düşmüşten beter olur bizim Adanalı
………

Bir düşünün Türkiye de hangi asilzade zenginin kızı üniversite de okurken kendi parasını kendi kazanmak uğruna bulaşıkçılık yapar ?

Ne bulaşıkçılığından bahsediyoruz ki ,
Son model arabalarla üniversiteye gider gelir…
200 bin liralık I Phone kullanır…
Marka kıyafetler giyer…
Pırlantalar takar…
Su gibi para harcar…

Baba iflas ettiğinde de

Parasız kaldığında da
Çalışmaya üretmeye alıstirilmadığı için
Her haltı yapar….

İşte size Şark görgüsüzlüğü
Avrupa
Neden
Avrupa ?

Dini günlük yaşamdan kaldırdığı için…
Bilimden ayrılmadığı için…
Kitap okuduğu için…
Analitik zekaya sahip olduğu için..
Birey olmanın bilincinde olduğu için
İnsan haklarına saygılı olduğu için…
Ve
Koyun gibi
Biat çi olmadığı için
Avrupa, Avrupa’dır

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.