Sümerler’de kadın

M.Ö 4000’lerden M.Ö 2000’lere kadar yaklaşık 2000 yıl varlığını, uygarlığını sürdüren Sümerlerde acaba kadının durumu nasıldı hiç düşündünüz mü?
Sümer kadını kendi başına ticaret yapabiliyor, mal sahibi olabiliyor, borç alıp verebiliyor, kefil olabiliyordu.
Mahkemelerde dava açabiliyor, erkekle eşit haklara sahip olarak tanıklık yapabiliyordu.
Kadınlar tarla, bağ bahçe işleri, dokumacılık, kanal açma gibi işlerde çalışıyordu.
Sümerlerde tek eşlilik vardı.
Ancak kadının çocuğu olmazsa bu birinci kadının izniyle kocası bir başka kadın alabiliyordu.
Fakat birinci kadın, ikinci kadını çocuğu olduktan sonra evden atabiliyordu.
Kadın kocasını istemezse mahkemeyle boşanabiliyordu.
Evlilikler mutlaka yazıya, kayda geçiriliyordu.
Resmi kayda geçirilmeyen evlilikler geçersiz sayılıyordu.
Sümerlerde en az 5000 yıl önce uygulanan bu yasa bizde Cumhuriyetten sonra başlamıştır.

Yasalar kendiliğinden insanları korumaya, toplumsal düzeni sağlamaya yetmez.
Öncelikle insanların buna uygun olarak eğitilmeleri gerekir.
Yanlış, bencil İslami din anlayışını İslamiyete hakim kılan erkek, kadının dini ve idari yetkisini kendi üzerinde toplayarak, kadını 5-6 yaşlarından itibaren sadece cinsel obje olarak görünce artık kendine mülk edinme hakkı tanır, onu öldürme hakkını, sınırsız tecavüz etme hakkını da kendinde görmeye başlar.
Kadın cinayetleri bundandır.
Bu yanlış kültür halen tüm dini eğitim kurumlarında sistemli bir şekilde öğretilmektedir.
Bunu önlemeden sonucundan şikayet etmemiz bir şeyi değiştirmez.
Hem dini anlayış geriliği hem de çağdaş ekonomik ve siyasi kültürlerin Tefeci-faizci piyasa ekonomisi kültürüne göre belirlendiği günümüzde kadın-erkek ilişkilerinin en kötü, en yanlış dönemini yaşıyoruz.
Sümerlerden ders alalım.

Kaynak: MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ
-Ortadoğu Uygarlık Mirası-1- kitabından