OSMANLIDA ESİR ZAVALLI TÜRKLER..
Cumhuriyet, hem devletin bağımsızlığı, hemde yurttaşın hukuk çerçevesinde bağımsızlığıdır.
Osmanlının son birkaç yüzyılında, devletin bağımsızlığını tamamen yitirdiğinden. Osmanlı ülkesinde yaşayan tüm yabancıların sınırsız yetkileri, dokunulmazlıkları varken, Türklerin hakları yok denecek kadar azdı.
İstanbul’da oturan bir İngiliz, 1836 yılında İstanbul’un ortasında bir Türk çocuğunu tüfekle zevk için vurunca, Osmanlı devleti ile İngiltere karşı karşıya gelmişti.
Osmanlı devletinin bu suçluyu mahkemeye çıkarıp yargılamaya gücü yetmemişti.
Üstelik İngiltere Osmanlıya nota vermiş. Padişahın emriyle sanık serbest bırakılmıştı. Yine İngiltere’nin emriyle Osmanlı dış işleri bakanı Akif bey,(sanık yargılansın dediği için) görevinden atılmıştı.
Üstelik bu suçluya ödüller, nişanlar verilmiş, sermaye verilmiş, yeter ki bizi affet, biz davamızdan vazgeçtik İngiltere kızmasın denmişti.
İşte Cumhuriyet öncesi rejim buydu.
Osmanlı, Avrupa’nın sömürgesi haline getirilmişti.
Osmanlının yanlış din anlayışı kalkınmayı durdurmuş,yönettiği kurucu halkı kul haline getirip sömürgecilere ülkeyi teslim etmişti.
İşte Cumhuriyet, insanı kulluktan vatandaşlığa yüceltmiştir.
Şimdi tekrar vatandaşlıktan, kulluğa dönüş için yüzlerce tarikat, cemaat, dini kurum , sömürgecilerden aldıkları destekle seferber olmuşlardır.
Bunu önlemenin yolu, sorunun nereden kaynaklandığını doğru tespit etmekten geçer.
Aracılarla oyalanmayalım.
(Alıntıdır)