İYİ Parti’den “protokol” değerlendirmesi

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasındaki protokolden Genel Başkan Meral Akşener’in haberi olmadığını söyledi.

İYİ Parti’den “protokol” değerlendirmesi
Yayınlama: 25.07.2023
Düzenleme: 25.07.2023 08:34
A+
A-

TOROS(Haber Merkezi) – İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasındaki protokolden Genel Başkan Meral Akşener’in haberi olmadığını söyledi.

Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Zorlu, geçtiğimiz hafta partiden ihracı istenen 6 ismin muhalif oldukları için bu durumla karşılaştıkları yönündeki iddiaları da yalanladı.

Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’ne değinen Zorlu, “Yaklaşık 100 yıl önce, sansüre karşı oluşturulan bir adımın yıldönümü. Konu sansür olunca, basın mensuplarına karşı şiddetin sonuna kadar karşısındayız. Tüm basın mensuplarının yanındayız. Onların birçok problemi olduğunu biliyoruz. Özellikle Basın İş Kanunu’na tabi olmadan çalışan birçok basın mensubunun sorunları bize intikal ediyor. İYİ Parti bu konuyla ilgili olarak gerekli yasal bir çerçeve oluşturmak adına sürecin yanında olmaya devam edecektir” dedi.
Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıl dönümünü olduğunu hatırlatan Zorlu, “11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın değerini anlamak için Mondros Ateşkes Antlaşması’na, Lozan Barış Antlaşması’nı anlamak içinse Sevr Antlaşması’na bakmak gerekir.
Bugün işte gerçek ve gerçekleşmiş Türkiye yüzyılını, yaklaşık yüzyıl önce Lozan Antlaşması temin etmiştir. Bu yüzyıl, Lozan Barış Antlaşması temelinde 29 Ekim 1923’te; bağımsız, çağdaş bir millî devletin kuruluşunu sağlamıştır.” ifadesini kullandı.
Lozan Antlaşması için “Türkiye’nin uluslararası alanda resmen tanınmasının belgesidir”
değerlendirmesini yapan Zorlu, “Yine Lozan’la başlayan Türkiye yüzyılında; Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Hatay’ın anavatana katılması, Kıbrıs Türklüğünün önünü açan Londra ve Zürih
Antlaşmaları ve nihayetinde 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı’nın temelleri atılmıştır.”
şeklinde konuştu.
“Lozan, Cumhuriyet yıkıcılarının canını sıkan sebep-sonuç ilişkisine sahiptir”
“Lozan’da elde edilen kazanmalar Sovyetlerin 1991’de dağılmasının ardından Türk Dünyası’nın her bir devletini Türkiye’nin ilk tanıyan ülke olması ayrıcalığıdır.” diyen Zorlu, “İşte bu sebeple Lozan Barış Antlaşması, Cumhuriyet yıkıcılarının ve Türkiye düşmanlarının canını sıkan bir sebep-sonuç ilişkisine sahiptir. O gün Lozan Konferansı’nda İtilaf Devletleri “Şark meselesi” diyerek bağımsız bir Türk devletine nasıl karşı durdularsa; bugün de Lozan’daki kazanımlarımızı benzer bir anlayışla örselemeye ve hatta ortadan kaldırmaya yönelik yaklaşımlar varlığını sürdürmektedir.” diye ekledi.
“Lozan’ın bir süresi yoktur”
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan antlaşmalardan hiç birisinin bugün geçerli olmadığını sadece Lozan’ın bir istisna olduğunu vurgulayan Zorlu, “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonrakiler de
geçerliliğini yitirmişlerdir. Bu arada Lozan'ın süresi yoktur. Bazılarının; “Bu antlaşma 100 yıllıktır.” şeklindeki sözleri tamamen yalandır. Lozan Antlaşması’nın ne herhangi bir maddesinde ne de protokollerinde buna ilişkin bir hüküm yoktur. Lozan süresizdir.” dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.