Yıldırım, “Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığının altına son imzayı attılar”

Yıldırım, “Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığının altına son imzayı attılar”
Yayınlama: 30.07.2022
A+
A-

 

(HABER MERKEZİ)-TOROS-Gelecek Partisi Adana İl Başkanı aynı zamanda Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ebubekir Yıldırım, kamuoyunu yakından ilgilendiren konulara dair açıklamalarda bulundu.

HUKUKSUZLUĞUN DANIŞTAY NEZDİNDE TESCİLİ

Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararını ve söz konusu kararın ifade edilişini bir ‘facia’ olarak tanımlayan Yıldırım, “İstanbul Sözleşmesi doğrudan Türkiye’nin kurucusu ve üyesi olduğu Avrupa Konseyine ait olup, bu sözleşmenin tam ismi, ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir. Bu sözleşmeye, 11 Kasım 2011 tarihinde dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imza atmış, sözleşme 10 Şubat 2012’de ise Ak Parti hükümetinin Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmiş, 8 Mart 20212’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.

İç siyasete yönelik hamlelerle seçmenini konsolide etmek uğruna İstanbul Sözleşmesini siyasi malzeme haline getiren Cumhur İktidarı, coğrafyamızda yaşanan ve özellikle ‘ev içi şiddetin’ önlenmesinde önemli rol alan bu sözleşmeyi 20 Mart 2021’de feshetti. Fesih günü ‘Türkiye’de hukuk devleti sona erdi’ yorumları ve tartışmaları başlarken geçtiğimiz gün Danıştay’ın fesih kararının iptal edilmesinin reddiyle, bu tartışmalar yerini hukuksuzluğun ‘tescili’ gerçekliğine bıraktı” dedi.

“YARIN MONTRÖ VE NATO’DAN DA BİR İMZA İLE ÇIKABİLECEK MİYİZ!”

Yıldırım, Danıştay’ın aldığı karara ilişkin ise “Danıştay, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptaline dair açılmış davaları reddederek Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığının altına son imzayı atmış bulundu. Uluslararası bir sözleşmenin, tek bir şahsın kararı ile iptal edilmesinde behis görmeyen Danıştay, yarın Montrö veya NATO’dan çıkışı da tek adam imzası ile

onaylayabilecek mi? Bu hukuksuzlukla evet! Bugün hala yüzlerce kadın cinayeti yaşanırken, ev içi şiddet gibi çocuk istismarı gibi gündemlerimiz varken, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararı derin bir açmaz yaratmıştır” ifadelerini kullandı.

KAZANIMLARI BİR PARTİNİN POLARİZE SİYASETİNE KURBAN VERMEYECEĞİZ!

“Biz Gelecek Partisi olarak ümitvarız, kadın hakları başta olmak üzere kazanımları asla bir partinin kutuplaştırıcı-polarize siyasetine kurban etmeyeceğiz” diyen Gelecek Partisi Adana İl Başkanı Ebubekir Yıldırım, “Dün kucakladığını bugün taşlamak, dün taşladığını bugün kucaklamak 5000 bin yıllık bir devlet geleneği olan ve 100 yıllık bir Cumhuriyet’i kucaklayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne gölge düşürmektir. Devlet aklı, en başta hukukta, yargıda, adalette, ekonomide, çalışma hayatında, sosyal politikalarda, sağlık politikalarında tümüyle ortadan kaldırılmış, yargı, yürütme, yasama ile birlikte devlet mekanizması tümüyle tek adamlık sisteminin emrine girmiştir. Bugün yaşanan tüm sorunların sebebi de bu çarpık tek adam rejiminin getirdiği buhrandır” diye belirtti.

“ERKEN SEÇİM DİYORUZ”

Sağlıkta yaşanan şiddetin, sokakta yaşanan şiddetin, ev içi şiddetinin, her türlü şiddet davranışının bugün siyasi aktörler tarafından kurulmuş mafya-bürokrasi ve şiddet üçgeninden çok da bağımsız olmadığını vurgulayan Yıldırım, “Ekonomik göstergelerin her geçen gün drama dönüştüğü, gençlerin, memurların, doktorların ülkeden kaçmak için çırpındığı, mafya-bürokrasi ve siyaset üçgeninde karartılmaya çalışılan bir iklimde bizler; Gelecek Partisi olarak ışık olmaya, öncü olmaya geliyoruz ve içine girilen krizde çıkış için bir an evvel erken seçim diyoruz” diyerek açıklamasını sürdürdü.

“İKTİDARIN BİZİ YAKINDAN, ÜRETTİĞİMİZ YAPICI MUHALİF POLİTİKAYI İSE ÇOK YAKINDAN TAKİP ETTİĞİNİ BİLİYORUZ”

Son olarak, KYK borçlarındaki faizin silinmesine ilişkin konuşan Yıldırım, Gelecek Partisi’nin etkili ve aktif muhalefetinin başrol oynadığını vurguladı. Yıldırım son

olarak, “Gelecek Partisi kurulmuş olduğu günden bugüne Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu ve parti kurmayları nezdinde ülke problemlerine ilişkin düzenli olarak çözüm önerileri ile yapıcı bir muhalefet tarzını hayata geçirdi. Son olarak yaşanan KYK faizlerinin silinmesine ilişkin karar, partimizi defaatle dile getirdiği ve kamuoyu oluşturduğu bir konuydu. Gençler, ağırlaşan ekonomik koşullarda eğitim süreçlerini tamamlayabilmek için öğrenim kredilerine başvuruyor ancak enflasyon farkı ve gecikme faizi ile alınan geri ödemeli krediler öğrencilerin sırtında devasa bir yük oluşturuyordu. Gençleri büyük bir ümitsizliğe sürükleyen tablo, Gelecek Partisi’nin yol haritasının devreye girmesiyle bir nebze iyileştirildi. İktidarın bizi yakından, ürettiğimiz çözüm odaklı muhalif politikayı ise çok yakından takip ettiğini biliyoruz. Gelecek Partisi iktidarında gençler şundan emin olsunlar; geleceğimiz olan gençlerin hem yaşamsal hem de anayasal hakkı olan eğitim süreçlerini tamamlayabilmesi, gençlerin dünya standartlarında eğitim alabilmesi adına devletin tüm imkalarını onlara cömertçe sunacağız. Burada dikkat çekilmesi gereken asıl konu ise öğrencilerin toplam KYK borcu 6 milyar TL iken, mevcut iktidarın borçlarını sildiği rant çetesinin borcu bu rakamın yanında devede kulak kaldı. Rant çetelerini, ülkenin geleceği olan gençlerden üstün kılan bu zihniyeti er yada geç sandıkla yıkacağız!” dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.