“YAŞAMAK İÇİN ALTINA DEĞİL TEMİZ HAVAYA İHTİYACIMIZ VAR” 

“YAŞAMAK İÇİN ALTINA DEĞİL TEMİZ HAVAYA İHTİYACIMIZ VAR” 
Yayınlama: 26.02.2024
A+
A-

TOROS (Özel Haber) Meryem Ünal Sevil Çakmak – Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen göçükte 9 işçi toprak altında kalmıştı. İşçileri arama çalışmaları devam ederken, Türkiye genelinde yapılan basın açıklamasında Adana Adliyesinde ekoloji platformu bir araya gelerek basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasını Adana Ekoloji Platformu Yürütme Kurulu üyesi Av. Tugay Denk yaptı.

Av. Tugay Denk, “13 Şubatta Erzincan İliç Çöpler altın madeninde siyanürlü ve zehirli kimyasallar içeren pasa dağının kayması sonucu, 300 dönümlük alan, 9 maden işçisi ile birlikte ilk açıklamalara göre 10, sonradan açıklanan bilirkişi raporuna göre ise 20 milyon metreküp atık göçüğünün altında kalmıştır” diyerek basın açıklamasına başladı.

“SINIR ÖTESİNE YAYILMA RİSKİ TAŞIMAKTADIR”

Denk, açıklamasında kaza nedeniyle ortaya çıkabilecek tehlikelerden bahsetti; “Ekoloji örgütlerinin, baroların, sendikaların, meslek odalarının ve siyasi partilerin yıllardır dile getirdikleri uyarılar ve açtıkları davalar dikkate alınmadan sürdürülen sosyal cinayet, 13 Şubattaki bu kazayla birlikte eko kırıma dönüşmüştür. Göz göre göre gelen bu felaketin hava, su ve toprak üzerinde geri döndürülemez yıkıcı etkileri olacağı muhakkaktır. Meydana gelen yıkım Fırat nehrine ulaşarak sınır ötesine yayılma riski taşımaktadır.”

İliç’te yaşanan felaket bir kaza değil bir  katliam olduğunu belirten Tugay Denk, “Bir ton topraktan sadece 1-2 gram altın elde edilen ve bunun için de bölgede ağaçların kesildiği, binlerce ton dinamitin patlatıldığı devasa siyanür havuzlarının açıldığı ve bölgeyi orta vadede bir ölüm çukuruna çeviren altın madenciliğinde kamu yararı yoktur. Bunca bedelin karşılığı olarak ülkemize kalan ise çıkarılan altının sadece 40 ta biridir ve bu da vergi afları, teşvikler ile fazlasıyla geri verilmektedir” dedi. Yerli ve yabancı sermayenin kazançları uğruna yaşam alanları cehenneme çevrilen insanların kanserden ve solunum yolu hastalıklarından erken ölümleri kadınlarda 8, erkeklerde 12 kat artmaktadır” diyerek ifade etti.

“VAHŞİ YÖNTEMLERİ BU COĞRAFYANIN KADERİ OLAMAZ”

Havayı, suyu, toprağı zehirleyen, altını alan şirketin geride ölüm çukurları bırakıp gittiğini söyleyen Denk, ” Siyanür Liç’li altın madenciliğinin vahşi yöntemleri bu coğrafyanın kaderi olamaz! Yasamak için Altına değil temiz havaya, içilebilir suya, tarım yapılabilen toprağa ihtiyacımız var! Doğayı rant için talan eden anlayışın sonuçlarını halk, emekçiler ve doğa daha fazla ödememeli! Unutmayınız; yeryüzünü yok oluşa sürükleyen, canlı yaşamını umursamayan, sadece belli azınlığın çıkarı için hareket eden sistemin sonucudur bugün İliç’te yaşanılan eko kırım! Bugün burada, Erzincan İliç’te yaşanan felaketin bütün sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmak için toplanmış bulunuyoruz” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.