“Müjde Kezban müjde”
Köyün genç kızı Kezban ile genç erkeği Mustafa, şehirde alış veriş sırasında karşılaşırlar ve işleri bittikten sonra, hadi der Mustafa, “Birlikte dönelim köye, birbirimize yoldaşlık etmiş oluruz.”
Ben seninle gelmem der Kezban yolda sarılıp öpersin beni.
Yahu der Mustafa, yolun ortasında nerede sarılacağım sana.
Yolun ortasında değil der Kezban, hani pınarın az ilerisinde küçük bir tünel var ya, orada sarılırsın der.
Delikanlı yine bunun imkansız olduğunu anlatmak istercesine, yahu der zaten küçücük, iki adımlık tünel, bir elimde horoz, diğer elimde eşeğin yuları, omzumda kazma, sırtımda küfe nasıl sarılacağım sana.
Ondan kolay ne var der Kezban..
Kazmayı sapından yere çakarsın, eşeğin yularını oraya bağlarsın, horozu da sırtındaki küfeyi yere ters çevirip içine koyarsın böylece tamamen serbest kalırsın.
Tünel küçük tamam ama, sen de elini biraz çabuk tutarsın artık.
Dolar, faiz ne olacak cevap veremeyen.
Enflasyon ne zaman düşecek cevap veremeyen.
Bir yıl içinde 350 milyar dolar nasıl ödenecek bilmeyen.
Yıl sonu için beklenen bütçe açığı nasıl kapanacak fikri olmayan Nebati;
Yaptığımız tüneller 300 km’ye ulaştı dedi.
İyi, Kezban’a müjdeler olsun…!