“-HANİ AŞK ?… AŞK NEREDE ?…”
Bir kaç yıl evvel bir Rus masör bayana ev kiralamıstım.İşinde gücünde kendi halinde bir insandı.
Apartman komşularıyla da iyi anlaştı kendini sevdirdi.Epey uzun zaman sonra karşılaştık onu kahve içmeye davet ettim.Geldi karşılıklı olarak kahve içip kadın kadına sohbete başladık.
Türkiye ye alışıp alınmadığını sordum,yemeklerini nasıl bulduğunu sordum her şeyi çok beğendiğini söyledi…
Yalnız…Bir konuda kafasında soru işaretleri vardı.Türk kadınlarının bazılarını garip bulduğunu belirtti.
Nedenini sorduğumda aklını kucaklayan konuyu anlattı…
“-Apt. komşumun kızı nişanlandı, mutlu bir yuva kuracağı için hepimiz Sevindik o da sevinçliydi.Bana ara sıra uğruyor sohbet ediyorduk.Her geldiğinde nişanlısının kendine harcadıklarından aldığı hediyelerden bahsediyordu.
Bir gün pırlanta yüzüğünü gösterdi ,bir gün altın bileziklerini ,başka bir gün de marka kıyafetlerini…durmadan nişanlısının ne kadar zengin olduğunu anlatıyor ne kadar lüks yerlerde yemek yediklerinden, onun son derece pahalı arabasından bahsedip duruyordu…
Evlendiğinde oturacağı lüks villayı anlatıyor da anlatıyordu.
Bir gün dayanamayıp ona şu soruyu sordum…
Her gün nişanlının aldıklarında ve zenginliğinden bahsediyorsun…
Hani aşk ? AŞK nerede?
Neden sevgiden aşktan bahsetmiyorsun?
Nişanlın zengin bir işadamı , siz evlendikten sonra hadi bir gün iflas ederse ? O zaman ne yapacaksın ?
Paralı başka bir adam mı bulacaksın ?
Dikkatimi çeken buydu bazı Türk kadınları için önce para geliyordu…”
Kadına cevap veremedim