GÖLGE HESABIYLA YAPILAN MARDİN EVLERİ…

Mardin ‘ e ilk gittiğimde kendimi masal kitabının içinde bulmuş gibi hissettim…

Mardin’in evlerinin ününü duymayan yok. UNESCO Kültür mirası olarak tescillenen Mardin evleri ününü tek bir şeye borçlu değil.

Mazı dağının güney yamaçlarına kurulmuş, Mezopotamya ovasına hakim bir manzarası olan bir şehir Mardin…Eski Mardin denilen yer, Mazı dağında, yeni Mardin denilen yer de Mezopotamya ovasına kurulmuş iki ayrı Mardin görüyorsunuz.

Eski Mardin de evler öylesine muhteşem bir mimari ile yapılmış ki, hiç birinin gölgesi birbirinin üzerine düşmeyecek  şekilde planlanmışlar. Tepeden bakıldığında evler birbirinin üzerine yığılmış gibi görünüyor ama öyle değil  sık aralıklı mimari kente özgün bir yapılaşma sağlamış.

Ortalama 2 veya 3 metre enindeki Dar sokaklarından araba geçemez. Yük ve eşyalarınızı yalnızca el arabaları motorsikletler veya bisikletlerle taşıyabilirsiniz. Mardin belediyesinin bu yüklerin taşınması için 40 tane kadrolu eşeği var.

Mardin evleri ‘’Kuzey Suriye tarzı ‘’ olarak bilinen taş yapılardan oluşuyor. Bu evlerin benzerleri Niğde ve Kayseri başta olmak üzere Orta Anadolu’da da var. Sarı kalker taşı bölgenin en ünlüsü. Evlerin yapımında bu taş kullanılmış .Bu taş sayesinde şehre her mevsim zarif bir görüntü hakim.

Kolay işlenen bir taş olması da rahatlıkla kullanılmasını sağlamış. Taşın özelliklerinden biri de doğal iklimlendirme ;içi yazın serin, kışın sıcak oluyor. Ayrıca evler sıva malzemesi olmadan inşa edilmiş.

Tüm Mimarlık öğrencilerinin bu evleri görüp etüd etmelerinin mesleki açıdan onlara çok şeyler kazandıracağı fikrindeyim.