Hatimoğulları deprem için alınması gereken önlemler hakkında uyarıda bulundu

Hatimoğulları deprem için alınması gereken önlemler hakkında uyarıda bulundu
Yayınlama: 26.07.2023
Düzenleme: 26.07.2023 13:00
A+
A-

TOROS (Haber Merkezi) –  Yeşil Sol Parti  Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları mecliste düzenlediği basın toplantısında deprem gerçeği ve elzem olarak alınması gereken önlemler hakkında uyarılarda bulundu.

Hatimoğulları; “Bilim insanları Adana ve İstanbul merkezli depremlere dikkat çekiyor. Nüfusun, dikey yapılaşmanın yoğun olduğu bu illerimizde ümit ediyoruz ki olmaz ama Maraş-Hatay merkezli deprem gibi bir deprem olursa yıkım ve can kayıplarımızı çok büyük olacağının bilincindeyiz.” ifadelerini kullandı.

“Deprem değil, bina öldürür… Deprem değil, ihmal öldürür”

Sözlerine dün seçim bölgesi Adana’da Kozan merkezli 5.6 şiddetinde yaşanan deprem nedeni ile başta Adanalı yurttaşlar olmak üzere deprem travmasını sıcağı sıcağına yaşayan tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerini ileterek başlayan Hatimoğulları, yaşadığımız coğrafyanın deprem gerçeği karşısında asıl olanın ihmaller ve depreme dayanıksız binalar olduğunu söyledi. Uzmanların Adana’da birkaç aktif fay olduğunu ve bunlardan Ceyhan Fayının 1998 yılında 6.2 büyüklüğündeki deprem ürettiğini, fayın halen enerji biriktirmeye devam ettiği yönündeki uyarılarını önemseyerek deprem konusunda Adana’da acil eylem planının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Aktif fayın olumsuz etkileyeceği yönündeki uyarılar ışığında Adana özelinde acilen gündeme aldığınız çalışmalar var mıdır? Varsa nelerdir?

Hatimoğulları, “Defalarca uyardık. Uyarmaya da devam edeceğiz: Yapı stoku denetimleri yapılmalı, denetim sonuçlarına göre binalar hızla depreme dayanıklı hale getirilmeli, binaların yeniden inşası/yerinde dönüşümü yapılmalıdır.” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanına sorduğu ve yanıt alamadığı soruları yeniden hatırlattı. Bunun da tıpkı depremde seyirci kalındığı gibi-Bakanlığın ihmali ve görevlerini yerine getirmemesi anlamına geldiğinin altını çizdi.

Daha ne kadar yıkılmalı kentler, daha ne kadar insan ölmeli?

Hatimoğulları, Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nin dün yaptığı açıklamadan; “Oda olarak defalarca gerek yerel makamlara ve gerekse yazılı ve sosyal medya üzerinden uyarılarımıza rağmen Kozan, Ceyhan, Pozantı gibi İlçelerimizde Belediyelerce ve Yapı denetimlerce Zemin Etütleri yerinde Jeoloji Mühendisleri tarafından denetlenmemektedir. Ayrıca Adana Büyükşehir Belediyesi Afet Daire başkanlığına Jeoloji Mühendisinin atanmasını bırakın Mühendis olmayan Daire başkanı atandığı yönündedir. 50 binden fazla insanımızın öldüğü büyük deprem felaketinden ders alınmamış görünmektedir.” alıntısını yaptı.

Hatimoğulları; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce paylaşılan bilgiye göre 6 Şubat depremlerinin ardından Adana’da tespit edilen ağır, orta ve az hasarlı 25.436 bina ile ilgili alınan önlemleri ve depremin ardından geçen 5.5 ay içinde bu hasarlı binalar için yapılan çalışmaların hangi aşamada olduğunu sordu.

Dün cevaplanması istemi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanına ilettiği önergedeki soruları: “Adana’nın nüfusu ve deprem riski düşünüldüğünde, kentte kaç tane deprem toplanma alanı vardır? Bu alanlar yeterli midir? Hasarlı bu binalarda yaşayan yurttaşların barınmaları için olanak sağlanmış mıdır? Adana’da riskli binalarda yaşayan yurttaşların olası büyük bir deprem sonrası için barınma ve tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere planlamalar yapılmış mıdır? Hastaneler ve tüm kamu binalarının deprem risk analizleri yapılmış mıdır? Durumları nedir? Son 20 yılda Adana’da kaç bina imar affından yararlanmıştır? Zemin etütlerinde zorunlu olmasına rağmen jeofizik uygulamalara yer verilmemesi söz konusu mudur? Bunun önlemi alınmakta mıdır ve tarafınızca denetlenmekte midir?” tekrar iletti.

11 ili etkisi altına alan ve 5.5 ayı ardında bıraktığı halde depremin yaraları yeniymiş gibi kanıyor

Hayat normalleşmişçesine depremzedelerin SGK primlerini, elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödemesini bekleyen AKP iktidarını eleştiren Tülay Hatimoğulları söylemekten dillerinde tüy bitse de yine vazgeçmeden ifade edeceklerini; depremzedelerin elektrik, su ve doğalgaz, faturalarının silinerek kamu kaynaklarından karşılanması ve Belediyelerin su faturası toplamaması yönündeki kararı TBMM alması gerektiğini vurguladı.

Deprem bölgelerinde asbest salınımı sorununa dikkat çeken Hatimoğulları; asbest nedeni ile hava kirliliği, kalp ve solunum sistemi hastalıkları başta olmak üzere çok sayıda sağlık soruna yol açtığını ve enkaz kaldırma esnasında önlemler alınması gerektiğini söyledi.

Depremzedelerin barınma sorunları halen çözülmüyor

Ülkenin her yerinden kendisine gelen bilgilere göre depremin ardından kamu kurum ve kuruluşlarının sosyal tesislerine, KYK yurtlarına yerleştirilen depremzedelerin barınma sorunları çözülmeden bu tesislerden çıkartılmakta olduğunu, depremzedelerin mağduriyetlerinin katlanarak artırıldığını ve oysa sosyal devlet gereği yurttaşların barınma hakkına erişiminin sağlanması gerektiğini ifade etti.

Depremin en çok etkilediği başta Hatay, Maraş ve Adıyaman olmak üzere Antep, Malatya, Diyarbakır, Osmaniye, Urfa, Adana, Elâzığ ve Kilis kentlerinde yaşayan depremzede yurttaşların yaşamlarını yeniden kurabilmelerini sağlamak için acil şeffaf politikalar, pozitif ayrımcı uygulamaların yürürlüğe konulmasının elzem olduğunu vurguladı.

Zeytin bir geçim kaynağı olduğu kadar bir kültürel varlıktır-değerdir.

Meclisin kapandığı son haftada gelen ve Cumhur İttifakının oylarıyla kabul edilen torba kanunda deprem konutları için zeytinlik, mera ve ormanlık arazilerin imara açılmasının yer aldığına dikkat çeken Hatimoğulları; “Biz Yeşil Sol Parti olarak Antakya’da temel geçim kaynağı zeytin olan Dikmece köylülerinin direnişinin yanındayız.” ifadesini kullandı. Zeytinin bir kültürel değer olduğunu söyleyen Tülay Hatimoğulları, aynı zamanda Antakya’da acil kamulaştırma yapılan diğer Arap Alevi köylerine de değindi. Dikmece, Karaali, Gülderen köylerinde köylülerin topraklarımızdan mı kovuluyoruz endişesi yaşadığını ve iktidarın yaklaşımını demografik yapıyı değiştirme olarak gördüğünü paylaştı. Dikmece köyünde yapılmak istenen konut projesi ihalesinin kanun henüz çıkmadan önce 15 Mayıs 2023’te yapılmış olduğunun dikkat çekici ve hukuk dışı olduğunu iletti.

Deprem vergileri nerede?

Deprem konutlarının depremzedelere ücretsiz verilmesinin gerektiğini, bunun için ise depremi bahane ederek ek bütçe çıkaran AKP iktidarının yıllardır deprem vergisi adı altında topladığı kaynak ile pekâlâ mümkün olduğunun altını çizdi. “2003-2022 arasında 86 Milyar 138 Milyon Lira deprem vergisi toplandı. Bu para ile uzmanların hesabına göre; 96 metrekarelik 1 milyon 211 bin konut, 112 metrekarelik 1 Milyon 38 bin konut yapılabilirdi. Ama yapılmadı.” dedi.

Hatay havalimanı acilen tadilatı tamamlanarak kullanıma açılmalı

Hatay havalimanının depremde hasar gördüğünü, daha sonra kısmen kullanılsa da fiilen hep sorunlu olan havaalanının şimdi kullanıma 8 ay boyunca tamamen kapatıldığını aktardı. Deprem dolayısıyla ulaşıma daha fazla ihtiyaç duyulurken havaalanın hala yapılmamış olmasının kabul edilemez olduğunu ve afet durumlarında her türlü ulaşımın acilen sağlanabilir olması gerektiğini ifade etti.

Hatay Milletvekili Can Atalay’ın yeri Meclistir

Seçildiği ilin sorunlarını dile getirirken Hatay Milletvekili Can Atalay’ın halen hapishanede tutulduğunu ve dışarda olsaydı depremin yaralarının sarılması için çok emek vereceğinden ve çok iyi bir dayanışma örneği sergileyeceğinden emin olduğunu söyledi. Hatimoğulları sözlerine; “Deprem kentinin vekili kanunsuzca hapishanede alıkonulmakta, derhal Anayasa uygulanmalı ve Sevgili Can Atalay serbest bırakılmalıdır. Buradan Can Atalay’a, Gezi Direnişi tutsaklarına ve siyasi görüşlerinden dolayı hapishanelerde bulunan tüm canlara selam ve sevgilerimizi iletiyorum.” diyerek son verdi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.