GAZİ ÖMER MERMER: SAVAŞA HER AN HAZIRDIK!

GAZİ ÖMER MERMER: SAVAŞA HER AN HAZIRDIK!
Yayınlama: 12.08.2023
A+
A-

TOROS (Özel Haber) Çağlacan Kurt- Kıbrıs’ta Türklerin Rumlar tarafından uğradığı baskı ve zulmün önüne geçmek ve barış ve huzuru tesis etmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev alan Kıbrıs Gazisi Ömer Mermer, Kıbrıs harekatına nasıl gittiğini, orada nasıl bir yaşam sürdüğünü ve gazilik hikayesine dair bilgileri bizimle paylaştı.

Adana’da yaşayan Kıbrıs Gazisi Ömer Mermer, Kıbrıs Barış Harekatının haberi geldiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde hangi görevde olduğunu şu ifadelerle anlattı; “Benim birliğim Kıbrıs Türk Kuvvetler Alayı yani Değiştirme Birliği. Bu değiştirme birliği dediğimiz alay Türk Kuvvetler Alayı, Birleşmiş Milletler Anlaşması’na göre Türkiye’den 650 Türk askeri sürekli Kıbrıs’da bulunur. Ben o birlikte olduğum için savaştan 5 ay önce oraya intikal ettim. Oraya gittiğimizde Mağusa Limanı, Rumların elindeydi. Tüm gümrükler olsun girdi-çıktı her şey Rumların denetimindeydi. Biz gittiğimizde, Türk askeri gittiği zaman Değiştirme Birliği’ni barış gücü teslim alırdı. Mağusa Limanı’ndan Lefkoşa’ya kadar Barış Gücü bizi götürüyordu. Tekrar terhis olanları da getirip gemiye bindirirdi, Değiştirme Birliği öyle olurdu. Şimdi orda olmam nedeniyle savaşın nedenini bizzat gözümüzle gördük. EOKA’cılarla Rumlar Türklerle tabi  Eoka denildiği zaman Yunan akıla geliyor. Enosis’in bir kolu, orayı Yunan’a bağlamak için çalışıyordu. Sampson  denilen bir subay bu örgütün başında Kıbrıs’ta faaliyetteydi. Adamları işkence ile her türlü olaylarla yani Türkler olsun Rumlar olsun, Rumlara da yapıyorlardı. Kıbrıs Barış Harekatı 15 Temmuz 1974’de dediğim gibi Sampson, Makarios’a karşı darbe yaptı. O darbede 15 Temmuz’da Makarios adadan kaçtı. Bir helikopter ile İtalya Sicilya Adası’na sabaha karşı kimse görmeden kaçtı gitti. Biz orada ufak tefek haber alıyoruz tabiî ki biz askeriyiz oranın. O zaman Rum bayrağını indirip Yunan bayrağı çekiyorlardı. Rumların işi bittikten sonra sıra bize gelecekti bir gün de bizi teslim alacaklardı. İşte böyle duyduk.”

“TÖRENLE UĞURLANDIK”

Gazi Mermer, Kıbrıs Barış Harekatı yolculuğunda ne tür hazırlıklar yapıldığını ve nasıl gittiklerini şu şekilde anlattı; “Gemiye giderken törenle gittik biz. İskenderun Limanı’ndan Mağusa Limanı’na giderken tören hazırlandı bando eşliğinde. O zaman tabiî ki İstiklal Marşı ve gereken saygı duruşunu yaptık. Yolculukta gemide çok zorlandık çünkü gemiye alışık olmadığımız için biraz mide bulantısı, rahatsızlık oldu. Gittiğimizde barış gücü ile karşılaştık ama diğer arkadaşlarımız, Türkiye’den gizli gelenler gemi sahile yaklaştığı zaman o çıkartma gemileriyle artık en yakın yer neresi ise diyelim ki Girne, Girne’ye yakın bir bölgede mesela İbrahim Karaoğlanoğlu’nun Birliği çıkartma sırasında yukarda Rumlar’ın ateşi altında şehit düştü bir albayımız, alay komutanımız. O an tabii ki gemiden aşağı iniyorsunuz, gözünün önünü görebilmek için mecburi ufak tefek ışıklar yandı. O ışıkların üzerine havanlar atıldı. En çok helikopter ve uçakla iniş yaptılar. Mesela Kayseri Hava İndirme Tugayı 5.000 kişiyi iki seferde paraşütçüler bıraktı. Hatta zaman zaman belki televizyonda görmüşsünüzdür gösterir Lefkoşa ile boğaz arasında bir boşluk var paraşütçüleri oraya attılar. 5.000 kişi orada konuçlandırıldı. Bolu dağ komandosu helikopter ile Beş Parmak Dağları’nın oraya bıraktılar. Diğerlerini de denizde en uygun yer nere ise geminin yanaşacağı bir yere tanklarla karaya çıkmak zorunda kaldılar.”

“KANLARIMIZLA SULANMIŞ O TOPRAKLAR”

Gazi Mermer, Kıbrıs savaşının önemini dünya da görülmemiş bir harekat olduğunu söyleyerek, “Bir sürü şehit vermişiz. Kanlarımızla sulanmış o topraklar. Benim kanım akmış seninki akmış onunki akmış. Bizden önce dahi oranın Türkleri çok zulüm gördüler, çok işkence gördüler Rumların elinden çeke çeke. Şimdi kurtuldular. O zaman Rumların elinde çalışıyorlardı. Gümrükler onlardaydı, tarla-takım onlardaydı, her türlü onlara kölelik yapıyorlardı. Oranın Türkleri köleydi Rumlara kölelik yapıyorlardı biz görüyorduk yani onlar her ne kadar desede biz biliyorduk içindeydik. Evet belki refah payı yüksekti ama özgürlükleri yoktu. Eğer Türk askeri girmeseydi şimdi o ada , Yunanlıların tamamen  eline geçerdi. Yunanlılarda onlara işkence yapa yapa kovardı. Onları bir günde temizlerlerdi. Bir sürü toplu mezarlar bulundu. O savaş kaçınılmaz bir savaştı. Bizim askerimiz geldi rahmetli Ecevit televizyonda dedi ki radyoda ‘Biz barış için geldik, inşallah karşılık vermezler barışla bu işi hallederiz’ Bizimde %33 hakkımız var garantör hakkı Türkiye’nin Yunan, İngiltere üç devlet garantör hakları var. Bu garantör hakkını kullanıyoruz. %33’ünü alıyoruz fazlasını alamayız %33 şuan bizde, %67 Rumlarla İngilizler. İngiliz de var orda İngiliz insanları da var orda. Yani bu savaş gerçekten kaçınılmazdı mecburi yaptık”dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.