‘EY DÜNYA İNSANLARI HEPİNİZ TÜRKSÜNÜZ’…(yazarı: GENE D.MATLOCK)
TUVA TÜRKLERİ…Türk boylarının en eskisi en köklüsüdür. Tuva toprakları Türklerin ilk yurdudur…
Bir kaç bin yıl önce Kuzey Kutup bölgesinde bir cennette, bolluk içinde yaşayan ileri derecede uygarlaşmış bir halk vardı. Dünya’daki tüm dinler hangi ulusa ait olursa olsun insanlığın beş kökensel soyu olduğunu söyler. Bu beş soya QUR’US, Qristhti ya da Qrihstaya deniliyordu.
Yaşadıkları yere ise Yahudilik ve Hristiyanlıkta Aden denilir. Hindular buraya Uttura Qur adını verir. Eski Yunan tarihçileri ve Mitolojisi ise Hiperborea olarak göndermede bulunur. Tibetli Budistler ise Khedar Hand (Tanrı Şivanın ülkesi) ile ŞAMBALA derler.
Aynı zamanda buraya Tanrı Şivanın toprakları anlamında Sivariya ile Sibirya da denmektedir. Demek ki ilk insanın yaşadığı cennet bahçesi Sibirya bozkırlarıdır. Buradaki ilk insan olan Adem (İngilizcedeki yazılışıyla Adam) Türk dilinde kişioğlu anlamında kullanılır.
Gerçekten de buradaki yüksek zeka ile uygarlığı olan Ari ırk (Aryan) Türk’tür.
Amerikalı araştırmacı yazar Gene D. Matlock şöyle der: ’’-Tuva Türkleri dağ ve nehirle konuşur, gücünü doğadan alır) Matlock un dünyada çok satan ve bir çok dile çevrilmiş bir kitabının adı da şöyledir: ’EY DÜNYA İNSANLARI HEPİNİZ TÜRKSÜNÜZ’
Tuva Asya kıtasının tam ortasında Sibirya’nın en büyük nehri Yenisey havzasında yer almaktadır. Kuzeyde Rusya, Kuzey Batıda Hakasya, batıda Gomo-Altay, doğuda Buryat, Güney doğuda ,Moğolistan ve güneyde Kazakistan ile komşudur .Başkenti KIZIL…diğer şehirleri Turan, Erzin ve Aktopraktır.
Sibirya’da Türklerin en çok olduğu yer TUVA dır. Tuvada ki Türklerin nüfusu 500 bin dir. Tuva dışında Tuva’da olandan daha fazla Tuva Türkü vardır. Rusya’da 200 bin civarında olmak üzere, Moğolistan’da 24 bin Tuva Türkü yaşamaktadır. Günümüzde Ötüken’e en yakın Türk grubu Tuva Türkleridir.
Muhteşem bir geçmişimiz olmasına rağmen neden son 600 yıl evvelinden, neden Osmanlıdan öte gitmiyoruz ? Neden tarihimizi öğrenip sahip çıkmıyoruz?
Her nedense ülkemizde uzun yıllardan beri yapılan bir yanlış vardır : Türk tarihinin derinliklerinin ,Orta Asya’daki Türk izlerinin ve Türk Mitolojisinin Akademik düzeyde yeterince araştırılmaması ve hatta yeterince ilgilenilmemesi, bu eksiklik bir gazeteci olarak yüreğimde her daim bir sızı hissetmeme neden olmuştur.
Hiç bir siyasi parti ve iktidara gelmiş hiç bir hükümet bu konuda parmağını bile kıpırdatmamış olmasının ayıbı içindedir…Bu konuda bir Türk vatandaşı olarak hepsine kızgın ve kırgınım.