Adanalı sinema tutkunu Sabri Şenevi, çocukken babasıyla izlediği “Tarzan’ın Zaferi” filmiyle başlayan sinema aşkını yıllara meydan okuyan bir tutkuya dönüştürdü. Eski bir makinist olan Şenevi, evinin bodrum katını 35 mm film makineleri, binlerce orijinal film, afiş ve nostaljik detaylarla donatarak adeta geçmişin yazlık sinemalarını bugüne taşıyan bir sinema evine dönüştürdü. Şenevi, yazlık sinema alanında her gösterim öncesi izleyicilere gazoz ve çekirdek ikram ediyor, üstelik hiçbir ücret talep etmeden. Tek dileği ise belli: “Bu kültürü yaşatmak ve insanlara sinemayı sevdirmek.”
Şenevi, “atılan afişleri toplardık”
Sabri Şenevi’nin sinema tutkusunun nasıl başladığını şu cümleleri ile ifade etti, “Babamın küçükken beni ilk defa sinemaya götürmesi ile başladı. Sinema tutkusu, çocukluğunda gittiği götürdüğü Johnny Weissmüller’in başrol oyuncusu olduğu "Tarzan’ın Zaferi" filmi ile başladı. Daha sonra ilgim arttıkça sinemada kesilen filmleri atarlardı. Bizler 3-4 arkadaş bir araya gelerek atılan afişleri toplardık. Bu sayede afişlerimi ve filmlerimi biriktirdim.”
“10 kuruş toplamaya başladık”
Sabri Şenevi geçmişteki sinema kültürünü yaşatmayı amaçladığını şu cümleleri ile belirtti, “Bu biriktirdiğim filmleri nasıl izleyebilirim diye düşündüm, o yıllarda da perdede film izlemek için mercek lazımdı. Bende de mercek olmadığı için bir ampule su doldurarak bugün Sinema Evi'nin de bulunduğu o günün kerpiç evinin bodrumunda film gösterimlerine başladım. Daha sonra arkadaşlarımız merak edip izlemeye başladılar. Ardından gelenlerden 10 kuruş toplamaya başladık, sinema parası çıktı. Filmi oynatmaya başlayınca gelenler bu filmin sesi yok dediler. Paralarını geri istemeye başladılar. Filmin sesi çıksın diye perdenin arkasından ses çıkarmaya başladım. Tren gelirse tren sesi, at gelse filmde at sesi yapardım. Daha sonra biriktirdiğim afişleri, filmleri Sabri Şenevi Sinema Evi’ne getirdim. Burada amacımız geçmişi geleceğe taşımak.”
“Sinema sevgim evliliğin önüne geçti o yüzden hiç evlenmedim”
Şenevi, “Benim sinema sevgim evliliğin önüne geçti o yüzden hiç evlenmedim. Benden sonra burayı devam ettirecek kimse yok. Sinema sevgim için burayı müze haline getirdim. Seyhan Belediyesi ile anlaştık. Hayatta iken burası bana ait benden sonra Seyhan Belediyesine ait olacağına dair anlaştık. Burayı merak edipte gelen çok fazla insan var. İstanbul, Mersin, Eskişehir gibi illerden vatandaşlar oluyor. Buraya gelip bizi ziyaret ediyor. Geçmiş zamanda Engin Çağlar gelmişti ona güzel bir sürpriz hazırladık. Fatma Girik ile ilk oynadığı Öksüz filmini onu oynattık burada. Burada çok güzel anılar biriktirdik. 35 mm'lik filmlerden 400 tane var, yerli ve yabancı çok sayıda film mevcut” diye ifade etti.
“Herkese kapımız açık”
Sabri Şenevi, “Buraya gelenler bana soruyorlar 'Bilet ne kadar?’ diye. ‘Ücretsiz’ diyorum, pek inanmıyorlar. Benim tek amacım, insanlara sinemayı sevdirmek ve sinemayı yaşatmak. Gelen ziyaretçilere çekirdek ve gazoz ikram ediyorum. Herkese kapımız açık” şeklinde konuştu.