“AVİZE TAMİRİ VE YAPIMI NEREDEN BAKARSAN BAK BİR SANAT”

“AVİZE TAMİRİ VE YAPIMI NEREDEN BAKARSAN BAK BİR SANAT”
Yayınlama: 07.10.2023
Düzenleme: 07.10.2023 17:51
A+
A-

TOROS (Özel Haber) Meryem Ünal/ Sevil Çakmak – Adana’da 40 yılı aşkın bir süredir avize imalatı Mecit Karaüzüm, Adana’da bu mesleği yapan tek kişi olduğunu belirtti. Çocukken abisinden görerek hobi olarak başladığı işi 40 yıldır meslek olarak devam ettiriyor.

Karaüzüm, “Adana’da şu an bu işi benden başka yapan yok. Adana’da tekiz. Biz de işimizi severek yapıyoruz. Ama bizden sonra Adana’da bunu yapan kalır mı, burası benden sonra da devam eder mi? Bilemiyorum. Avize kesinlikle yaşatılması gereken bir tarih. Nereden bakarsan bak bir sanat” diyerek ifade etti.

“ONLAR BENİM ÇOCUKLARIM GİBİLER”

Karaüzüm, “Nereden baksan 40 senedir bu işi yapıyorum. Çocukluğumdan beri avize tamiri ve imalatıyla uğraşıyorum. Aynı zamanda abajur da yapıyorum. Buradaki abajurlar hep benim elimden geçer, kendim yaparım. Her birini yaparken ayrı ayrı zevk alırım. Onlar benim çocuklarım gibiler. Bu meslek normalde benim abimin mesleği. Ben onun yanında başladım ve yanında da bu günlere kadar devam ettim. Abim beş sene önce vefat edince buraya bakmak bana kaldı. Çok zor, uğraştırıcı ama bir o kadar da güzel şey bunlarla uğraşmak. Bu avizenin bir telini değiştirmek zaten neredeyse bir saatimizi alıyor” diyerek belirtti.

“SEVMEYEN, İLGİLENMEYEN BİRİNİN DE BU İŞİ YAPMASI ÇOK ZOR”

Karaüzüm, “Bunları yaparken çok titiz olmak lazım. Ölçüsünü doğru almak lazım. Yani bir avizeyi yaptığın zaman eğer olmadıysa söküp takmak lazım. Bunları dizmek bir denge işi. Ayrıyeten tamirde de aynı şekilde tellerini değiştiririz, güzelce temizleriz ve yepyeni gibi olur. Çünkü avizeler kala kala simsiyah oluyor ve onlara bakmamız şart. Avizelere burada çocuk gibi bakıyoruz. Bunlar çok değerli ve asla ölmeyecek, tarihi şeyler” dedi.

Macit Karaüzüm avize tek başına yaptığından dolayı işlerinin uzun sürdüğünden söyledi. Taşları İstanbul’dan getirdiğini ve onlardan adeta bir sanat çıkarttıklarını belirten Karaüzüm, “Bir tane avizeyi yapmak neredeyse iki saatimizi alıyor. Ben buraya gelip sabahtan masama oturuyorum ve ince ince düşünüp her şeyini ayarlayıp bunları ortaya çıkarıyorum. Abim de öldükten sonra ben burada tek başıma çalışmaya başladım. Her şeyi kendim yapıyorum. Ayrıyeten cami avizesi de yapıyoruz biz burada. En uğraştırıcısı ve uzun süreni o oluyor. Neredeyse tamamlamak bir ayımızı alıyor. Ona ayrıca bir incelik göstermek gerekiyor. Tek başıma bunu elime alıyorum tek tek tellerini ayarlıyorum temizliyorum ve yapıyorum. Bu tamamen emek işi. Sevmeyen, ilgilenmeyen birinin de bu işi yapması çok zor” ifadelerini kullandı.

“TARİHİ YANSITAN ÜRÜNLERE TALEP MAALESEF AZALDI”

“Müşterilerimiz o kadar da fazla değil. Özellikle yurt dışından ithal olarak getirilen Çin malı avizeler, abajurlardan sonra bu tarihi yansıtan ürünlere talep maalesef azaldı” diye yakınan Karaüzüm, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; “Adana’da şu an bu işi benden başka yapan yok. Adana’da tekiz. Biz de işimizi severek yapıyoruz. Ama bizden sonra Adana’da bunu yapan kalır mı, burası benden sonra da devam eder mi? Bilemiyorum. Avize kesinlikle yaşatılması gereken bir tarih. Bu nereden bakarsan bak bir sanat. Herkes gelip oturup bunu yapamaz. Tek başıma olmama rağmen ben hiç zorlanmıyorum. Bana çok neşeli ve kolay geliyor bunları yapması, bunlarla uğraşması. Bugün mesela sabahtan beri 5 tane avize yaptım. Sevmesen bu kadar işi nasıl yapacaksın ki?”

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.