SANKO Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Psikoloğu Gizem Başkılıç Turan, ekranla büyüyen çocuklarda dijital dengenin sağlanmasının ruh sağlığı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Yaz mevsiminin, çocukların uzun eğitim döneminin ardından dinlendiği, eğlendiği ve yeni deneyimler kazandığı bir zaman dilimi olduğunu belirten Turan, teknolojinin günlük yaşamdaki yoğun varlığının yaz tatillerini de ekransız hayal etmeyi zorlaştırdığını dile getirdi.
“Tablet, telefon, televizyon ya da bilgisayar fark etmeksizin, ekranla geçirilen zaman her geçen gün artıyor. Bu durum yalnızca fiziksel olmakla kalmayıp, duygusal ve sosyal gelişimi de etkileyebiliyor” ifadelerini kullanan Turan, dijital dengenin özellikle yaz tatilinde daha kolay sağlanabileceğine dikkat çekti.
DİJİTAL DETOKS İÇİN FIRSAT DÖNEMİ
Yaz tatilinde dijital denge kurulamamasının dikkat dağınıklığı, uyku bozukluğu, öfke nöbetleri, sosyal geri çekilme ve ilişki kurma becerilerinde zayıflama gibi birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirten Turan, “Oysa yaz tatili, dijital detoksun en kolay uygulanabileceği bir fırsat dönemidir” dedi.
Ekran maruziyetinin çocukların gelişen beynini sürekli uyarıcılarla karşı karşıya bıraktığını ve hareketsizliğe neden olduğunu ifade eden Turan, bu durumun hem fiziksel sağlığı hem de duygu düzenleme becerilerini olumsuz etkilediğini söyledi.
Yoğun ekran kullanımının, çocukların gerçek hayattaki oyunlara, arkadaşlık ilişkilerine ve aile içi etkileşimlere karşı duyarsızlaşmasına neden olabileceğini kaydeden Turan, dijital dengeyi sağlamak için yasaklayıcı ya da cezalandırıcı değil, yönlendirici ve sınır koyan bir yaklaşım gerektiğini belirtti.
EKRANLA SAĞLIKLI BİR İLİŞKİ İÇİN BEŞ ADIM
Uzm. Psikolog Gizem Başkılıç Turan, ekranla sağlıklı bir ilişki kurmanın beş temel adımını şöyle sıraladı:
Zaman Sınırı Koyun:
2 yaşından küçük çocuklarda mümkün olduğunca ekrandan uzak durmak önerilirken, okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarda günlük toplam ekran süresi bir saati geçmemelidir. Ebeveynler, çocuğun yaşını 10 ile çarparak süre belirleyebilir. Zaman çizelgesini birlikte oluşturmak da sürece katılım sağlar.
İçeriği Birlikte Seçin:
Hangi çizgi film, oyun veya uygulamanın uygun olduğunu belirlemek ebeveynin sorumluluğundadır. Kaliteli içerikler tercih edilmeli ve mümkünse çocukla birlikte izlenmelidir. Bu hem denetimi kolaylaştırır hem de ortak paylaşım sağlar.
Ekran Yerine Alternatif Sunun: “Hayır, izleyemezsin” demek yerine, birlikte yapılabilecek aktiviteler önererek ekran dışı zamanla olumlu bağ kurulmasına yardımcı olunmalıdır.
Yatmadan Önce Ekranı Kapatın:
Uyku kalitesini doğrudan etkileyen mavi ışık nedeniyle yatmadan en az bir saat önce ekranla vedalaşmak büyük önem taşır.
Rol Model Olun:
Çocuklar söyleneni değil, görüleni örnek alır. Ebeveynin dijital tutumu, çocuğun ekranla ilişkisinde belirleyici olur.
“TEKNOLOJİ YASAKLANMAZ, YÖNETİLİR”
Teknolojinin tamamen hayatımızdan çıkarılmasının mümkün ya da gerekli olmadığını hatırlatan Uzm. Psikolog Turan, çocukların gerçek hayatla temas kurabilmeleri, fiziksel aktivitelerini artırmaları, hayal gücünü kullanabilecekleri oyunlar oynamaları ve sosyal becerilerini geliştirebilmeleri için ekran süresinin sınırlı ve denetimli olması gerektiğini vurguladı.
Turan, “Çocuklar için en kıymetli ekran, ebeveynlerin yüzüdür. Onlarla göz göze gelin, birlikte gülün, birlikte oynayın. Yaz tatili yalnızca güneşli günlerin değil, aile bağlarının da güçlendiği bir dönem olabilir” ifadelerini kullandı.