Suriyeli yardım gönüllüsü depremzedelere hizmet ediyor
(AA)-Suriye'deki savaş nedeniyle 8 yıl önce annesi, ablası ve ağabeyiyle Türkiye'ye gelen 15 yaşındaki Fatima Şuryebih, Osmaniye'de kurulan geçici barınma merkezinde depremzedelere gönüllü olarak hizmet...
(AA)-Suriye’deki savaş nedeniyle 8 yıl önce annesi, ablası ve ağabeyiyle Türkiye’ye gelen 15 yaşındaki Fatima Şuryebih, Osmaniye’de kurulan geçici barınma merkezinde depremzedelere gönüllü olarak hizmet veriyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden ilkine Eyüpsultan Mahallesi’nde kiracısı oldukları evde yakalanan Fatima, annesi Sehra (44), ağabeyi Abdulkerim (26), yengesi ve 3 yeğeniyle Masal Park otoparkında kurulan geçici barınma merkezinde çadıra yerleşti.
Genç kız, çadır kentte barınmaya başlamalarının ardından, Türkiye’ye geldiklerinde ailesine destekte bulunan, Osmaniye’de kurulu Hayırda Öncüler İnsani Yardım Derneğinin gönüllüsü olarak depremzedelerin yardımına koştu.
Fatima Şuryebih, Humus’ta şoförlük yapan babasının yaklaşık 11 yıl önce Şam’dan bu kente gittiği sırada rejime bağlı askerler tarafından alıkonulduğunu, bundan 1 sene sonra da öldüğü haberini aldıklarını söyledi.
Türkiye’ye 8 yıl önce geldiklerini belirten Şuryebih, “Deprem olunca dışarıda kaldık, korkudan eve girip battaniye alamadık. Soğukta kaldık. Biz de buraya geldik. Savaşı gördük, şimdi burada deprem oldu.” dedi.
Çadırda boş durmak yerine insanlara yardım etmek istediğini anlatan Şuryebih, şöyle konuştu:
“Hemşire olmak istiyorum. İnsanlara yardım etmeyi seviyorum, o yüzden burada gönüllü oldum. İnsanlara yardım etmek güzel bir şey. Sabah kalkıyorum, öğlen ve akşamları yemek dağıtıyoruz. Akşam saat 20.00-21.00 gibi işimiz bitiyor. İnsanlara, çocuklara yardım etmek çok güzel. Onlar mutlu oluyor, onlarla ben de mutlu oluyorum. Çocuklara, yaşlılara yardım ediyor, yemek götürüyoruz. Herkese geçmiş olsun, ölenlerin hepsine Allah rahmet eylesin. Acımız çok büyük. Sonuçta hepimiz insanız, insan olduğumuz için de kalplerimiz bir. Orada çok şey yaşadık, burada da iyi durumdaydık ama deprem olunca yine her şey kötü oldu.”