İsrail-İran gerilimi, altına ilgiyi artırırken, borsa ve mevduat faizleri de gündemde. Mert Başaran, piyasalara dair önemli değerlendirmeler yaptı. Borsa İstanbul’un son bir yıldaki baskılanmasının fırsatlar sunduğunu vurguladı. Jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler, portföy yönetimini kritik kılıyor.
Altının Piyasa Performansı
Başaran, altının savaş öncesi yüzde 100’e yakın prim yaptığını ifade etti. “Savaş öncesi zaten yüzde 100’e yakın bir artış yaşandı. Şimdi savaş başladı ama altın fiyatları yatay seyrediyor. Bu da, piyasaların zaten bu riski önceden satın aldığını gösteriyor” dedi. ABD’nin müdahalesi, altında sert yükselişleri tetikleyebilir. Altın, kriz dönemlerinde güvenli liman olarak öne çıkıyor. Gümüş de benzer bir işlev görüyor.
Altın ve Gümüşün Sigorta Rolü
Başaran, “Altın ve gümüş, kriz dönemlerinde sigorta görevi görür. Bu yüzden her portföyde mutlaka az da olsa yer almalı. Dünya belirsizliklerle dolu, hem savaşlar hem de ekonomik krizler bu ihtiyacı artırıyor” dedi. Altın, jeopolitik risklere karşı koruma sağlıyor. Gümüş de portföyde yer almalı. Yatırımcılar, bu varlıklarla risklerini azaltabilir.
Mevduat Faizlerinde Beklentiler
Merkez Bankası’nın faiz indirimleri, mevduat faizlerini etkileyebilir. Başaran, temmuz ve ağustos aylarında faizlerde düşüş öngörüyor. “Savaş büyümezse, yeni bir kriz yaşanmazsa faizlerde düşüş yıl sonuna doğru netleşebilir” dedi. Bu, iç ve küresel piyasalardaki istikrara bağlı. Faiz indirimleri, yatırım tercihlerini değiştirebilir. Yatırımcılar, bu gelişmeleri dikkatle izlemeli.
Borsada Uzun Vadeli Fırsatlar
Başaran, yatırım tavsiyesi vermediğini belirterek, “Altın, Bitcoin ve ABD borsaları zaten ciddi yükseldi. Ama Borsa İstanbul son 1 yıldır baskılanıyor. Bu da aslında fırsat doğuruyor” dedi. 3-5 yıllık perspektifle hisse toplayanlar kazanç elde edebilir. Banka, gayrimenkul ve emlak sektörleri, faiz düşüşlerinden fayda sağlayabilir. Uzun vadeli yatırımcılar, bu sektörlere odaklanabilir.
