Küresel piyasalarda altına olan ilgi yeniden artış gösteriyor. Fidelity’nin analizine göre, 2026 itibarıyla ons altın fiyatının 4.000 dolara ulaşması olası. Bu tahmin, sadece bireysel yatırımcıları değil, büyük fonları da harekete geçirdi. Altın, merkez bankaları ve yatırım fonlarının portföylerinde daha güçlü şekilde yer bulmaya başladı. Ian Samson’un yaptığı değerlendirmeler, bu trendin altındaki nedenleri gözler önüne seriyor.

Altında yeni zirveler bekleniyor

Fidelity tarafından yayımlanan değerlendirme, altın fiyatlarının yükselişini sürdüreceği yönünde güçlü sinyaller veriyor. Ian Samson, Nisan ayında görülen 3.500 dolarlık rekorun ardından yaşanan düşüşü alım fırsatı olarak nitelendiriyor. Fed’in faiz indirimine gitmesi, yatırımcı davranışlarını doğrudan etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Ayrıca büyük fonların altına yönelik ilgisinin iki katına çıkması bu durumu destekliyor. Bu kapsamda yeni fiyat seviyeleri gündeme gelmeye başladı.

Altın alımında merkezler öne çıkıyor

Merkez bankaları, altın rezervlerini artırma yönünde istikrarlı bir çizgi izliyor. Yaz aylarında işlem hacminin düşmesiyle birlikte altın talebi mevsimsel olarak artıyor. Kurumsal ve bireysel yatırımcılar, riskten kaçınma stratejisiyle altına yöneliyor. Bu trend, altın fiyatlarını destekleyen temel dinamiklerden biri haline geliyor. Ayrıca portföy çeşitlendirmesi amacıyla altın alımı öncelikli hale geliyor.

Jeopolitik gelişmeler yön veriyor

Ukrayna ve Orta Doğu merkezli çatışmalar, piyasalarda belirsizliği artırdı. Bu belirsizlik, yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendirdi. Altının yıl içinde %25’ten fazla değer kazanması da bu ilginin bir göstergesi. Fakat dönem dönem yaşanan siyasi yumuşama sinyalleri yükselişi geçici olarak yavaşlatabiliyor. Ancak genel trend güçlü şekilde yukarıyı işaret ediyor.

Kredi kart borcu olanların uzun zamandır beklediği karar geldi
Kredi kart borcu olanların uzun zamandır beklediği karar geldi
İçeriği Görüntüle

ABD iç politikaları piyasalara yansıyor

İan Samson, ABD’nin ithalat vergilerine dikkat çekiyor. Vergilerin %15’e yaklaşması halinde büyümede yavaşlama olabileceğini belirtiyor. Bu da doların zayıflamasına ve altının cazip hale gelmesine yol açabilir. Ayrıca Jerome Powell’ın görev süresinin bitişi sonrası yaşanacak başkan değişikliği piyasada belirsizlik yaratıyor. Trump’ın faiz politikasına yönelik tutumu, bu sürecin seyrini etkileyebilir.

Kaynak: Haber Merkezi