Aile hekimleri iş bırakma eyleminin son gününde serbest form düzenledi
Adana’da 5 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştiren Aile hekimleri iş bırakma eyleminin son gününde serbest kürsü etkinliği düzenledi. Etkinliğe gelen sağlık bileşenleri kürsüde sağlık sorunlarına ilişkin konuşma gerçekleştirdi.
Adana’da 5 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştiren Aile hekimleri iş bırakma eyleminin son gününde serbest kürsü etkinliği düzenledi. Etkinliğe gelen sağlık bileşenleri kürsüde sağlık sorunlarına ilişkin konuşma gerçekleştirdi.
Adana Sağlık Platformu bileşenleri; ‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak nitelendirdikleri Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı Aile Hekimliği Yönetmeliğinin geri çekilmesi için başlattıkları iş bırakma eylemlerinin beşinci gününde Serbest Kürsü düzenledi. Adana Tabip Odası’nda düzenlenen etkinliğe ATO Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, Adana Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Kadir Can Tuncel, SES Eş Başkanı Erol Eren, Genel Sağlık İş’ten Dr. Hisar Altunol ve TAHUD’dan Volkan Tekayak’ın yaptığı etkinlikte Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz konuşma yaptı.
Başkan Uzm. Dr. Polatöz, “Sağlık neredeyse paralı hale gelmiştir”
Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz , “Sağlıkta Dönüşüm Sistemi ile birlikte halkın sağlığa ve ilaca erişimi zorlaşmış, sağlık neredeyse paralı hale gelmiştir. Kötü olan bir sistem daha nasıl kötü olur ona çalışılıyor gibi bir algı var. Biz hekimlerin amacı her zaman sağlığın ulaşılabilir ve ücretsiz olması yönündedir. Bir kişi hasta olmadığı için hekime gitmediğinde yada fazla hasta olduğunda hekimin maaşı neden kesilsin? Aile Hekimlerimize dayatılan bu yönetmelik halkın yararına değil, zararınadır. Bir günde yüzlerce hastaya bakmaya mahküm edilen bir hekim nasıl mutlu olsun, zaman azlığından baktığı hastayı nasıl memnun etsin?” diye ifade etti.
“Bu yönetmelikte de halkımızı olumsuz etkileyecek maddeler var”
Uzm. Dr. Polatöz, “Bu yönetmelikte de halkımızı olumsuz etkileyecek maddeler var. Örnek verecek olursak; hekimin yazacağı reçetelerde oluşturulan kısıtlamalarla bir çok ilaç yazılamayacak. Kronik hastaların sevkinde sıkıntılar yaşanacak. Aile hekimlerince ücretsiz yazılan raporlar ücretli olacak. Bu ücret aile hekimine yansımıyacağı gibi hasta ile hekimi karşı karşıya getirerek istenmeyen şiddet olaylarına sebebiyet verebilecektir. Sağlık çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıracak gibi maddeler içermektedir. Kısaca bu yönetmelik hekiminde hastanında yararına değildir. Yönetmeliğin geri çekilmesi için Kasım ayında üç günlük iş bırakma gerçekleştirdik. Sesimize kulak verilmediği için bu ay iş bırakma eylemimizi beş güne çıkardık. Yine sesimize kulak verilmez ise platform olarak alacağımız karar doğrultusunda eylemlerimizi arttırarak sürdürme karalılığındayız” şeklinde konuştu.
Başkan Dr. Kadir Can Tuncer, “Nöbet uygulamaları ve mali kesintiler, sağlık çalışanlarını zor durumda bırakıyor”
Serbest kürsüde sağlıktaki sıkıntıları ifade eden Adana Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Kadir Can Tuncel, “Birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik baskılar, nöbet uygulamaları ve mali kesintiler, sağlık çalışanlarını zor durumda bırakıyor. Gündüz mesai yapıp ardından 96 saatlik nöbet tutmak, fiziksel ve psikolojik olarak mümkün değil. Bu uygulamalar, hem sağlık çalışanlarının tükenmesine hem de hizmet kalitesinin düşmesine yol açıyor. Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için vatandaşların da bilinçlenmesi şart. Hekimlerin bu süreçlere katılımı sağlanmalı. Ancak bu şekilde sürdürülebilir bir sağlık sistemi oluşturabiliriz” şeklinde konuştu.
Sağlık Çalışanı, “Halkın beni duymasını istiyorum”
Ebe olarak görev yapan sağlık çalışanı serbest kürsüde konuşurken, halkın beni duymasını istiyorum diyerek cümlelerine şu şekilde devam etti; “Öncelikle hiçbir izin sisteminde vekalet diye bir şey yok. Diyelim ki bir sağlık çalışanı düşük yapsın ya da çocuğu ölsün ya da izinli olsun bize ilk başın sağolsun denilmiyor yerine kim bakacak deniliyor. Hangi sistemde yerimize bakılacak elaman soruluyor bunu çözemedik. Belki de bunları sindirdiğimiz için şu an para kısmına geldi. Biz yas mı tutalım cenazenin derdine mi düşelim yoksa maaşım ne kadar kesilecek diye mi düşünelim. Ben koruyucu hizmet veriyorum, gebe bakıyorum, lohusa bakıyorum çok şükür çokta zevk alarak yapıyorum. Ama ben eve gittiğimde bu ay maaşım ne kadar kesilecek diye düşünmek istemiyorum. Ben lisans mezunuyum çok zor şartlar altında okudum halkın beni duymasını istiyorum.”
Kaynak: Özel Haber - Çağlacan Kurt