GRAZİA DELEDDA….

Adı Grazzia Deledda’ ydı. 1871 yılında İtalya’da doğdu. Dokuz yaşında ailesi onu okuldan aldılar. O zamana göre kız çocukları evlenip çocuk doğurmalıydı. ’’Sen bir kadınsın’’ dediler.

Kendi kendini eğitti. Yıllar sonra :’’-Azimli bir kalbimden başka hiçbir şeyim yoktu. Biz kadınlar acı çekmek için değil ,parlamak için yaratıldık’’ diyecektir.

Ve sonunda onu birisi fark eder. Hikayelerinden birini yayınlarlar. Grazia çok mutlu olur, ama herkes bu skandalı haykırır. Komşular , papaz ve ailesi…Kadınların evlenip çocuk doğurup yalnız evle ilgilenmesi gerektiğini söyleyip uyarırlar. Daha sonra Roma’ya kaçar ama hiçbir şey değişmez. Romalı aydınlar onu küçümserler ve eleştirmenler ciddiye almazlar…Neticede bir kadındır. !…

Bir gün Palmiro adında nazik ve tuhaf bir adamla tanışır .Ve adam ona şöyle der :’’-Değerinizin gücünü ortaya koymak için, zayıflığınızı göstermediğiniz zaman sevileceksiniz ‘’

Palmiro ile evlenirler. Palmiro onun menejeri olmak için işinden ayrılır. Şehrin alay konusu olurlar. Bir kadın yazar ve kendisini onun hizmetine adayan bir adam. Onlara göre bunlar saçma şeylerdir.

Mücadele eden ve pes etmeyen kadınlar hakında, çok fazla ya da çok az seven erkekler hakkında, ay ışığı peşinde koşanlar ve bizimle gerçekten ay aracılığıyla konuşanlar hakkında yazmaya devam eder. Çünkü hayatta en önemli şeylerin kelimelere ihtiyacı yoktur. Davranışlar bunu sessizce söyler…Hikayeleri dünyanın her yârinde dolaşır. Ve sonunda beklenen tanınması gelir…

Yıl 1926…Tarihte ilk ve tek kadın İtalyan olan Grazia Deledda NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ ‘nü kazanır .İlkokulu bile bitirtilememiş Sardunyalı bir kadın…

Ödülünü almak için sahneye çıkarken kendisine inanan her şeye ve herkese rağmen yanında kalan kocasıyla el eledir…Çünkü sevgi budur…Fırtınada kucaklaşabilmek…