Emeklinin en düşük maaş beklentisi 30 bin lira

İnsanca yaşam koşullarına kavuşmak istediklerini söyleyen Tüm Emekliler Derneği Adana Çukurova Başkanı Rafet Kaya, zam oranı beklentilerini şu sözlerle dile getirdi; ‘’30 bin liranın altında maaş emeklileri süründürmeye devam eder’’

Yayınlama: 06.11.2024
Düzenleme: 05.11.2024 17:57
A+
A-

 

En düşük emekli maaşı uzun zamandır asgari ücretin altında kaldı. Yapılacak zam oranlarının tartışıldığı bugünlerde, milyonlarca emekliyi yakından ilgilendiren talep Tüm Emekliler Derneği’nden  geldi. Adana Çukurova Şube Başkanı Rafet Kaya, en düşük emekli aylığının 30 bin lira seviyesine yükseltilmesi çağrısında bulunurken, sorunun gerçek çözümü için intibak düzenlemesini işaret etti.

Tüm Emekliler Derneği Adana Çukurova Kurucu Şube Başkanı Rafet Kayaen düşük emekli aylığının 30 bin lira seviyesine yükseltilmesi çağrısında bulundu. Başkan Kaya, emeklilere yapılacak zam oranının tartışıldığı bugünlerde beklentilerini gazetemize açıkladı. Kaya, “Fiyat algısının kalmadığı ortamda, TÜİK enflasyonunun piyasa gerçeklerinden daha da uzaklaşması ve yüksek yaşam maliyeti, emekliyi çok büyük yoksulluğa doğru sürüklüyor. Hükümet yetkililerinin ve parlamentonun piyasanın gerçeklikleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Açıklanan enflasyon oranları ve yapılan hesaplamaların hayatın olağan akışına aykırı olduğu aşikar” dedi.

TÜİK tarafından açıklanan rakamların gerçeğin çok uzağında olduğuna vurgu yapan Rafet Kaya, “Bizlere neden sokağa çıkıp tepkinizi göstermiyorsunuz, diye soruyorlar. Emekli her gün sokakta, çarşıda, pazarda hayatın gerçeğini yaşıyor. Artık biraz da TÜİK’in sokağa çıkması lazım. Çarşı pazar enflasyonunu, kira artışlarını görmesi lazım. Gerçeklerle yüzleşmesi lazım” ifadelerini kullandı.

‘’BİRLİK OLMAZSAK HAKKINI ALAMAYIZ’’

EYT’lilerin ülkenin sırtına yük olduğuna dair beyanlardan duydukları rahatsızlığı dile getiren Başkan Kaya, ‘’Emekli olmak bir haktır. Hakkı olmazsa zaten emekli edemezsin. Bir zaman sonra, ‘EYT’liler ülkenin sırtına yük’ denilmeye başlandı. Bu hesabı yapan sizsiniz. Bilmeden mi iş yapıyorsunuz. Ülkede ekonomik sıkıntı baş gösterince bunu EYT’lilere yıkmaya, onları günah keçisi ilan etmeye hakkınız yok. Emekliler, hakkı olmayan bir şeyi bu zamana kadar asla istemedi ve istemez de…’’ dedi.

Emekliler arasında sağlanması gereken birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan Kaya, şunları söyledi:

‘’Emeklinin tek isteği insanca yaşayabileceği bir maaş sahibi olmaktır. Emeklinin hakkını her platformda savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz. Bizler, prime dayalı artış istiyoruz. 4 bin işi günü olan ile 6 bin iş günü olan kişi aynı maaşı alıyor. Bu Allah’tan reva mı? 10 bin liranın altında kiralık ev yokken en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira ne yazık ki… Türkiye’de 17 milyon emekli var. Dernek çatısı altında 2 milyon kayıtlı emeklimiz mevcut olunca, muhatap olduğumuz devlet yetkilileri ‘Geri kalan 15 milyon nerede? Demek ki hallerinden memnunlar’ diyorlar. Derneğimizin yıllık aidat ücreti sadece 100 TL… Birlik olmaz ve ortak hareket etmezsek asgari ücretin altında maaşla yaşamaya devam etmek zorunda kalırız. Yüzde 51’i bulup biz de sendikalaşalım ve hakkımızı pazarlık masasında alalım.’’

‘’SOSYAL DEVLET GEREĞİ EMEKLİ MUHTAÇ EDİLMEMELİDİR’’

Emeklilerin son 10 yılın en sıkıntılı dönemini yaşadığına dikkat çeken Kaya, “Emeklilerimizin alım gücü o kadar düşmüş ki, hayat pahalılığı o kadar zor bir duruma gelmiş ki, emeklinin artık sokağa, çarşıya ve pazara çıkacak hali kalmamıştır. Emekli bu ülkenin her karış toprağında emeği olan, alın teri olan ve en verimli çağını bu ülkenin kalkınmasına, istihdamına katkı sunan kişilerdir” dedi. Devletin emeklileri muhtaç hale düşürmemesi gerektiğini ifade eden Rafet Kaya, “Sosyal devlet gereği her emekliye hiç kimseye muhtaç etmeden, kendine yetebileceği kadar bir aylık bağlanmalıdır’’ ifadelerini kullandı.

‘’AÇIKLANAN ENFLASYON HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’’

‘’Açıklanan enflasyon oranları ve yapılan hesaplamaların hayatın olağan akışına aykırı olduğu aşikar’’ diyen Rafet Kaya, ‘’Zorlu kış şartlarının başladığı, başta ısınma ve barınma olmak üzere birçok temel tüketim harcaması grubuna gelen zamlar ve çarşı-pazarda gıda alışverişlerinde karşılaştığımız artışlar TÜİK’in hesaplamalarının yakınından bile geçmemektedir. Bu gerçeklikten kopuş yüzünden olsa gerek, TÜİK yıllardır açıkladığı enflasyon sepetini bile artık açıklayamaz hale gelmiştir“ dedi.

İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK AYLIK ÖDENMELİ

2000 yılı sonrasındaki dönemde asgari aylık bağlama oranının yüzde 70’ten yüzde 35’e düşürülmesi ile kök aylıkların değersizleştiği ifadesine yer veren Kaya, şunlar kaydetti, “Çözüm olarak getirilen en az aylık ödemesi, prim kazancı ve prim ödeme gün sayısı fazla olanları, mağdur eden bir uygulamaya dönüşmüştür. Nimet ve külfet dengesini bozan en az aylık ödemesi uygulamasına son verilmeli ve her bir emekliye, insanca yaşamaya yetecek aylık ödenmelidir. Asgari ücretin altında kalan emekli aylıkları asgari ücrete yükseltilmeli, emekli olunan tarihlere bakılmaksızın, prim kazancı ve prim ödeme gün sayıları eşit olanlara, eşit aylık ödenmesi için intibak yapılmalıdır. Emekli aylıklarını düşüren hesaplama sistemi değiştirilmeli, çalışılan dönemler için ‘tek bir aylık hesaplama sistemi’ getirilmelidir.”

“EMEKLİNİN SORUNLARININ GERÇEK ÇÖZÜMÜ İNTİBAK”

Gelir adaletsizliğinin arttığına dikkati çeken Başkan Kaya, emeklinin taleplerini belirterek, “Adaletsiz durumun ortadan kaldırılması emeklilerin ortak beklentisidir. TÜED olarak, en düşük emekli aylıklarının 30 bin lira olmasını, bütün aylıklara seyyanen zam uygulanmasını ve üzerine emekli zammı uygulanmasını istiyoruz. Bu artışların Hazine’ye oluşturacağı yük, emeklinin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesinden daha önemli değildir” diye konuştu. Kaya, emeklisi mutlu bir toplum için kalıcı, kapsayıcı ve emeklisini kalkındıran bir modelle geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Emeklinin sorunlarının gerçek çözümü intibaktır. Bu ülke ekonomisinde makul olarak asgari ücretten aşağıda bir maaş kesinlikle olmamalıdır” dedi.

‘’BÜTÜN ÇABAMIZ EMEKLİNİN İNSANCA YAŞAMASI İÇİN’’

Başkan Rafet Kaya, emeklilerin insanca bir yaşam sürdürebilmeleri sağlama noktasında vermiş oldukları mücadeleyle ilgili vazgeçmeyecekleri taleplerini şu şekilde sıraladı;

EMEKLİYE REFAHTAN PAY VERİLMELİDİR

TÜFE’ye endeksli yüzdeli zamlar, aylıkları düşük olan emeklilerimizi mağdur eden bir sisteme dönüştüğünden, 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesi değiştirilmeli ve seyyanen zamlar ile birlikte refahtan (milli gelirden) pay verilmelidir.

AYLIK BAĞLAMA ORANI YENİDEN YÜZDE 70 OLMALIDIR

Emekli aylıklarında, sosyal ödemelerinde norm ve standart birliğinin sağlanması için 506 Sayılı Kanun döneminde olduğu gibi, gösterge sistemine geçilmeli ve alt sınır aylık bağlama oranı yüzde 70 olarak belirlenmelidir.

EMEKLİNİN EK ÖDEME ORANLARI YÜKSELTİLMELİDİR

Vergi iadesinin yerine getirilen ve yüzde 4-5 arasında değişen oranlarda verilmekte olan ek ödemeler günümüzde değerini yitirdiğinden, KDV ve ÖTV oranları esas alınarak yüzde 10’a yükseltilmelidir.

EMEKLİYE SAĞLIKTA KATKI PAYI MUAFİYETİ GETİRİLMELİDİR

Emeklilerimizin ödemiş oldukları katkı payları, emeklilerin ödeme gücünü aşmıştır. Çalıştığı dönemlerde yüzde 12 sağlık primi ödeyen emeklilerimiz, sağlık hizmeti aldığında çeşitli adlar altında kesilen katkı paylarından muaf tutulmalıdır.

EMEKLİ PROMOSYONLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR

TÜED’in 10 yıl süren hukuk mücadelesi sonucu kazanılmış, ancak günümüzde yetersiz kalan promosyon ödemelerinin artışını öngören bir güncelleme yapılmalı ve bu ödemeler adil bir artış sistemine endekslenmelidir. Bankalarla yapılan pazarlık sürecinde emekliler de masada olmalıdır.

EMEKLİLERE SENDİKA HAKKI TANINMALIDIR

Emeklilerin “Sendika Hakkı” Anayasal bir hak ve özgürlüktür. Emeklilerin örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılmalı ve toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır.

3600 EK GÖSTERGE TÜM MESLEK GRUPLARINI KAPSAMALIDIR

7417 sayılı Kanunla düzenlenen 3600 ek göstergeden, 2 yıllık yükseköğrenim gören; eğitim, sağlık ve din hizmetlerinde çalışanlar yararlanmış, teknik hizmetler sınıfında olanlar dışarıda bırakılmıştır. Ayrım yapılmaksızın, tüm meslek grupları kapsama alınmalıdır.

EMEKLİNİN KREDİ BORÇLARINA KOLAYLIK SAĞLANMALIDIR

Kredi veya kredi kartı borçları yüzünden bankaların kara listelerine düşen emeklilerin, kamu bankaları öncülüğünde düşük faiz oranı ile kredi ve kredi kartı borçları yeniden yapılandırılıp ödeme kolaylığı sağlanmalıdır.

EMEKLİYE KONUT ALIM VE KİRA DESTEĞİ SAĞLANMALIDIR

Evi olmayan emeklilerimize uygun ödeme koşullarıyla özel projeler yapılmalı, TOKİ projelerinde emeklilere ayrılan kontenjan yüzde 50’ye yükseltilmelidir. Aylık geliri, TÜİK tarafından yayınlanan asgari geçim standardının veya yasal Asgari Ücret ’in altında kalan emeklilerimize, kira desteği sağlanmalıdır.

ÖLÜM AYLIKLARINDA FARKLILIKLAR GİDERİLMELİDİR

Ekim 2008 öncesi ve ekim 2008 sonrası dul ve yetimlere bağlanan hak sahibi aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır.

EMEKLİYE YAKACAK ve GIDA YARDIMI YAPILMALIDIR

Aylık geliri, TÜİK tarafından yayınlanan asgari geçim standardının veya yasal Asgari Ücret’in altında kalan emeklilerimiz, günümüz koşullarında yetersiz beslenme ve ısınma sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu durumdaki emeklilerimize; yakacak ve gıda yardımları sağlanmalıdır.

YEREL YÖNETİMLERDE EMEKLİ MECLİSLERİ OLUŞTURULMALIDIR

Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri başta olmak üzere pek çok kuruluşun kadın ve gençlik kolları gibi kurulları var iken, yaşlı ve emekli kollarının olmaması önemli bir eksikliktir. Özellikle yerel yönetimlerde yaşlı ve emekli kurulları oluşturulmalıdır.

Kaynak: Özel Haber - Yener Ekinci

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.