NİCE SANSÜRSÜZ BAYRAMLARA
Basın Bayramı denildiği zaman mutlulukla kutlanan kutlu bir gün olmasını ne çok isterdim özellikle sansürsüz basını… Fakat bugün Basın Bayramı için mücadele ettiğimiz bir gün. Bugün sizlerle Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nü konuşacağız.
Bu günde neler oldu hep birlikte bakalım neden mücadele etme isteği duyduk derinlere inelim; “ Basın günü oluşturulması önerisi, 1946 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluşu ile gündeme geldi. Başlangıçta, Türkiye’de ilk gazetenin çıkış tarihinin Basın Bayramı olması düşünülmüştü. Ancak ilk gazetenin çıkış tarihi tartışma konusu oldu. Kimileri 1831’de Takvim-i Vakayi’nin yayınlamaya başladığı günü Türkiye’de ilk gazetenin çıktığı tarih olarak kabul ederken, kimileri resmî gazete olduğu için Takvim-i Vakayi’nin ilk gazete sayılmayacağını, 1861’de çıkan Tercüman-ı Hakikat’in Türkiye’de ilk gazete olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürmekteydi. İlk gazete konusunda anlaşma sağlanamayınca gazeteci Refik Halit Karay, Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet’in ilan edilişinin yıldönümü olan 24 Temmuz gününü Basın Bayramı olarak kutlamayı önerdi. 24 Temmuz günü 22 yıl boyunca meslek örgütleri tarafından “Basın Bayramı” olarak kutlandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 12 Mart 1971 Muhtırası sonrası baskıların İstibdat Dönemi’ni hatırlattığı gerekçesiyle “Basın Bayramı” ifadesinin kaldırılmasına karar verdi. “Basın Bayramı”, “Geleneksel Gazeteciler Günü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” adını aldı.” Basın Bayramının ortaya çıkmasının wikipedia’nın bize sunduğu tarihçesi bu şekildedir. Basın bayramının tarihçesi Osmanlı dönemine dayanmaktadır. Türkiye’de Sansürün Kaldırılışını kutluyoruz.