Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Misis Mahallesi’nde, Ceyhan Nehri üzerine 4’üncü yüzyılda inşa edilen ve “Ölümsüzlük Köprüsü” olarak da bilinen tarihi Misis Köprüsü, 1700 yılı aşkın süredir tarihe tanıklık ederken, bakımsızlık yüzünden adeta kaderine terk edilmiş durumda.
Roma İmparatoru 2’nci Flavius Julius Costantinus tarafından yaptırılan köprü, Anadolu’nun ilk Roma köprüsü olarak biliniyor. Üstelik rivayete göre Lokman Hekim’in ölümsüzlük ilacını yazdığı kağıdı da bu köprüden geçerken nehre düştüğü söyleniyor.
Ne tarihi anlatacak bir kafe, ne konuk ağırlayacak bir tesis var
Mahalle sakinleri, 1700 yıllık bu değerli mirasın turizm potansiyelinden yararlanılamamasından şikayetçi. Köprünün eski muhtarı Ekrem Tanışer, "Bakımsızlıktan dolayı buraya turistler gelmiyor. Burası tarihi yer ama bakım yok. Eğer bakım olsa buraya turist gelir. Burası sit alanı olduğu için buraya hizmet yapılmıyor. Nehrin kenarında parklar olsa, temizlense buraya turistler gelirdi" diyerek durumu özetledi.
Köprünün araç geçişlerine serbest olduğunu vurgulayan Tanışer, "Bu köprü çok eski ve tarihe gerçekten ışık tutuyor. Bu köprü halen araç trafiğine açık. Ağır tonajlı araçların köprüden geçişi yasak, ceza uygulanıyor" dedi.
Yeni köprü sözü verildi, dört yıldır bir çivi çakılmadı
Öte yandan 2020 yılının Temmuz ayında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Ceyhan Nehri üzerindeki tarihi Misis Köprüsü'nü kurtarmak ve ulaşımda ortaya çıkan tehlikeyi ortadan kaldırmak için yeni bir köprü yapılacağını duyurmuştu ancak bölgede bu konuyla ilgili de bir çalışma yapılmadı.
“Fatih Sultan Mehmet bile buradan geçmiş!”
Bölgedeki bir işletmeci olan Necip Yılmaz ise köprünün tarihini şöyle anlattı:
"Fatih Sultan Mehmet'in bile bu köprüden geçip Mısır'a kadar gittiği bizlere il kültür müdürümüz tarafından söylendi. Ancak yetersiz altyapı çalışmaları nedeniyle bu köprüyü turizme kazandıramadık. Turistler buraya geldiğinde 1-2 dakika fotoğraf çekilip gidiyor. Onları konaklatamadığımız için sıkıntı yaşıyoruz. Burası Türkiye'de isim yaptı ama buraya kafeler yapmalıyız, insanları bu manzara eşliğinde dinlendirmeliyiz. İnsanların isteklerini karşılamalıyız. Ancak o zaman bölgeye turist gelir."