Mersinli lise öğrencisi Duru Şahmeran, anneannesinin yaptığı “topalak” yemeğinden ilham alarak Toroslar’da Yörük kültürünü araştırdı. Danışman öğretmeni Hilmi Dulkadir rehberliğinde yürüttüğü saha çalışmasında Yörüklerin mutfağından bebek bakımına, hayvancılıktan sanata uzanan zengin kültürel miras ortaya çıkarıldı.
Anneannesinin topalak yemeğiyle araştırmaya başladığını belirten Şahmeran, “Topalak sadece bir yemek değildi, bir kültürün izini taşıyordu” dedi.
Bebek Bakımında Toprak ve Tuzlama Geleneği
Yörük kadınlarının bebeklerini sırtlarında taşıyarak çalışmaya devam ettikleri, ısıtılmış toprakla sardıkları ve “tuzlama” geleneğini sürdürdükleri belirlendi. Göbek bağının ise çocuğun gelecekteki mesleğine dair dileklere göre saklandığı kaydedildi.
Sofraların Vazgeçilmezleri: Topalak, Bulgur Pilavı ve Gelincik Böreği
Araştırmada Yörüklerin en çok tükettikleri yemeklerin bulgur pilavı, topalak, dövme pilavı ve gelincik böreği olduğu tespit edildi. Yemeklerin imece usulüyle hazırlandığı, keçi sütünden yapılan tulum peyniri ve tereyağının sofraların vazgeçilmezleri arasında yer aldığı aktarıldı.
Hayvancılığın Zorlu Yüzü
Yörüklerin temel geçim kaynağının hayvancılık olduğu, özellikle keçi sürülerinin doğa ile uyumlu yaşamın merkezinde bulunduğu ifade edildi. Kurt saldırılarına ve yırtıcı kuşlara karşı sürülerin çobanlarla korunduğu gözlemler arasında yer aldı.
Ozanlık ve Dokumacılıkla Yaşayan Kültür
Çalışmada Yörük kültüründe ozanlık geleneğinin devam ettiği, doğaçlama türkülerle toplumsal hafızanın canlı tutulduğu belirtildi. Ayrıca doğadan esinlenen motiflerle işlenen dokumaların kültürel miras açısından önemini koruduğu vurgulandı.
“Doğayla Uyum İçinde Yaşam”
Araştırmasını makale haline getiren Şahmeran, “Benim için Yörük demek doğayla uyum içinde yaşamak demektir. Zorlu yaşam koşullarına rağmen güler yüzlü, üretken ve misafirperver insanlarla tanıştım” dedi.