Sağlık

Uzmanından uyarı: Jinekolojik Kanserlerde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor!

Kadınlarda en sık görülen kanser türleri arasında yer alan jinekolojik kanserlerde erken teşhis, tedavi başarısını katbekat artırıyor. Bayındır Söğütözü Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, risk faktörlerinden korunma yollarına, düzenli taramanın öneminden doğru tedaviye kadar kritik uyarılarda bulundu.

Kadınlarda en sık rastlanan kanserler arasında yer alan jinekolojik kanserlerde erken teşhis, tedavi başarısında belirleyici rol oynuyor. Bayındır Söğütözü Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, “Risk faktörü olsun ya da olmasın, tüm kadınların düzenli kontrollerini yaptırması çok önemlidir” diyerek uyarıda bulundu.

En sık görülen jinekolojik kanserler

Prof. Dr. Çobanoğlu, kadın genital sisteminde en sık görülen kanser türlerini endometrium (rahim), serviks (rahim ağzı), over (yumurtalık), vulva (dış genital organ) ve vajen (hazne) kanserleri olarak sıraladı.

Endometrium kanseri, jinekolojik kanserler arasında ilk sırada yer alırken;

Over kanseri, vakaların çoğunun ileri evrede tespit edilmesi nedeniyle ölüm nedenleri arasında ilk sırada bulunuyor.

Risk faktörlerine dikkat!

Her kanser türünün kendine özgü risk faktörleri olduğunu belirten Çobanoğlu, şu bilgileri paylaştı:

Serviks kanseri: Erken yaşta cinsel ilişki, çoklu partner, HPV enfeksiyonu, sigara kullanımı, fazla doğum.

Endometrium kanseri: Erken adet, geç menopoz, doğum yapmama, kısırlık, obezite, diyabet, kontrolsüz östrojen kullanımı.

Over kanseri: Ailesel kanser öyküsü, BRCA1/BRCA2 gen mutasyonu, kısırlık, sigara ve talk kullanımı.

Vajen ve vulva kanserleri: HPV enfeksiyonu.

Korunma yolları

Serviks kanserinde HPV aşısının en önemli koruyucu yöntem olduğuna dikkat çeken Çobanoğlu, ayrıca sigaradan uzak durmanın, dengeli beslenmenin ve B vitamini yönünden zengin diyetlerin riski azalttığını vurguladı. Endometrium kanserinde ise ideal kilonun korunması ve kontrolsüz östrojen kullanımından kaçınılması öneriliyor. Genetik risk taşıyan kadınlarda ise doğurganlık sonrası koruyucu cerrahi gündeme gelebiliyor.

Düzenli taramalar hayat kurtarır

Yıllık düzenli jinekolojik muayenenin aksatılmaması gerektiğini belirten Çobanoğlu, şu uyarılarda bulundu: “Pelvik ultrasonografi, PAP smear testi ve HPV taramaları düzenli aralıklarla yapılmalıdır. Vajinal kanamalar, cinsel ilişki sonrası kanama ve düzensiz adet şikâyetleri asla göz ardı edilmemelidir. Menopoz sonrası görülen her türlü kanama mutlaka araştırılmalıdır.”

Hangi taramalar yapılmalı?

Poliklinik şartlarında kolaylıkla uygulanabilen rutin taramalar şunlardır:

  • Jinekolojik muayene ve transvajinal ultrasonografi
  • PAP smear
  • HPV tarama ve tipleme
  • Kolposkopi ve biyopsiler
  • Endometrial biyopsi

Doğru evreleme, doğru tedavi

Kanser tedavisinde doğru evreleme sayesinde hastaya en uygun tedavi modeli belirlenebildiğini aktaran Çobanoğlu, “Cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapi seçeneklerinin doğru sıralanabilmesi için kanser cerrahisi mutlaka deneyimli merkezlerde, uzman jinekolog onkologlar tarafından uygulanmalıdır” dedi.