Türkiye’nin en iyi ofis projesi: Göktekin S1
TOROS (Haber Merkezi) - Türkiye’nin en prestijli gayrimenkul ödülleri Sign of The City Awards, düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Göktekin Yapı imzası taşıyan Göktekin...
TOROS (Haber Merkezi) – Türkiye’nin en prestijli gayrimenkul ödülleri Sign of The City Awards, düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Göktekin Yapı imzası taşıyan Göktekin S1, ofis kategorisinde Türkiye’nin en iyi projesi seçildi.
Gayrimenkul sektörünü en iyiye teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen Sign of The City Awards töreninde ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl yedincisi düzenlenen tören; “En İyi Ticari Projeler”, “En İyi Konut Projeleri”, “En İyi Hizmet Yapıları”, “Kent ve Mimarlık Kategorisi”, “Ütopya Proje” ve “En İyi Sosyal Sorumluluk Projeleri” olmak üzere 6 ayrı kategori kapsamında gerçekleştirildi.
En İyi Ticari Projeler kategorisinde “En İyi Ofis Yapısı” ödülünün sahibi ise dünyaca ünlü mimar Emre Arolat imzası taşıyan “Göktekin S1” projesi oldu.
Göktekin Yapı Kurucusu Serdar Göktekin ödülü, Sign of the City Awards Juri Başkanı Dr. Mimar Sinan Genim’in elinden aldı. Serdar Göktekin jüriye teşekkür ederken, “Bu ödülü sadece Göktekin Yapı adına değil, aynı zamanda marka şehir Adana için alıyorum” dedi.
Serdar Göktekin, Göktekin S1 İş Merkezi projesi hakkında şu bilgileri verdi:
“Sürdürülebilir bir ticari ofis yapısı, tasarımın omurgasını oluşturdu”
Tasarım sürecinde Adana kentinin baskın tarımsal karakteri ve iklimsel kimliğini dikkate alıp önceliklendirdik. Bu öncelik doğrultusunda ekolojik anlamda sürdürülebilir bir ticari ofis yapısının vücuda getirilmesi, tasarımın omurgasını oluşturdu.
“Yenilikçi, esnek ve kolektif bir düşünce ortamının oluşturulması hedeflendi”
Projenin ana işlevini oluşturan çalışma mekânları, son dönemde bu tür alanların kullanımı bağlamında yaşanan paradigmatik dönüşümü gözeten bir yaklaşımla ele alındı. Bu çerçevede hibrit ve ortak çalışma mekânları ile sosyal alanların günlük ofis çalışma kültürüne entegre edilmesi; böylelikle yenilikçi, esnek ve kolektif bir düşünce ortamının oluşturulması hedeflendi. Yapının farklı katlardaki alanlarını görsel anlamda birbirine bağlayan iç boşluğun oluşturduğu akışkanlığın bu yönelime destek olacağı öngörüldü.