Türk-İş, 2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin taleplerini duyurmak ve insanca yaşam hakkı için Türkiye genelinde dördüncü kez kitlesel eylem gerçekleştirdi. 81 ilde eş zamanlı olarak AK Parti İl Başkanlıkları önünde düzenlenen basın açıklamalarında, işçiler seslerini bir kez daha yükseltti. Adana’da gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Yoksulluğa tahammülümüz kalmadı, adaletli bir ücret ve vergi sistemi istiyoruz” dedi.
“Eylem sürecimiz kararlılıkla devam ediyor”
Türk-İş’e bağlı sendikaların başkanları, yöneticileri ve çok sayıda kamuda çalışan işçinin katıldığı eylemde, Toplu İş Sözleşmesi sürecinin geldiği noktayı değerlendiren Gülnar, “2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerini görünür kılmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla başlattığımız eylem süreci kararlılıkla devam ediyor” diye konuştu.
Geçen hafta işyerleri önünde bildiriler okuyarak başlattıkları eylemleri bu hafta şehir meydanlarına taşıdıklarını aktaran Gülnar, “Tüm illerimizde eş zamanlı olarak planladığımız bu açıklamalar, kamu emekçilerinin birliğini ve taleplerinin ciddiyetini gösterecek önemli bir adımdı. Bugün de eylem planımız dahilinde Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti İl Binalarının önündeyiz. Çünkü artık sabrımız kalmadı! Çünkü artık yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı” dedi.
“Geçim derdi büyüdü, maaşlarımız buharlaştı”
Edip Gülnar, işçilerin her geçen gün daha da ağırlaşan geçim sıkıntısıyla mücadele ettiğini belirterek, “Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle adeta alay ediliyor. TÜİK’in rakamlarıyla halkın gerçeği gizleniyor. Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınan bu sistem adaletsizdir. Hayat pahalılığı karşısında maaşlarımız eriyor, artık yeter!” diye konuştu.
Taleplerini tek tek sıraladı
Türk-İş 4. Bölge Başkanı Gülnar, kamu işçilerinin temel taleplerini ise şöyle sıraladı:
“İnsan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz.”
TÜİK’in açıkladığı verilerin, pazarda ve mutfakta yaşanan gerçekleri yansıtmadığını ifade eden Gülnar, toplu sözleşme tekliflerinin halkın yaşadığı gerçeklere göre hazırlanması gerektiğini söyledi.
“Gerçekçi ve adil bir toplu sözleşme istiyoruz.”
Hükümetin masaya getirdiği tekliflerin emekçiyi oyalamak anlamına geldiğini kaydeden Gülnar, “Toplu sözleşme, emekçinin iradesine ve yaşam şartlarına uygun olmalıdır” dedi.
“Vergide adalet istiyoruz.”
İşçinin maaşının daha eline geçmeden vergilerle eridiğini söyleyen Gülnar, gelir vergisi matrahının adil ve kademeli şekilde düzenlenmesini istedi.
“Geçim sıkıntısına acil çözüm istiyoruz.”
Artan kira, fatura, gıda ve ulaşım maliyetleri karşısında maaşların eridiğini, işçilerin borçla ve eksik beslenmeyle yaşamaya zorlandığını dile getirdi.
“Güvenceli çalışma ve iş güvencesi istiyoruz.”
Taşeron sistemine ve güvencesiz çalışmaya son verilmesini, kamu işçilerinin geleceğinin garanti altına alınmasını talep etti.
“Emeğe saygı, işçiye değer istiyoruz.”
Alın terine değer verilmeden ne adaletin ne de kalkınmanın mümkün olacağını vurgulayan Gülnar, “Biz bu ülkenin temel direğiyiz” dedi.
“Grev uyarısı: Bu tavırlar devam ederse greve gideriz”
Konuşmasının sonunda hükümete çağrıda bulunan Edip Gülnar, “600 bin kamu işçisini yok sayarak, gülünç rakamlarla adeta bizimle dalga geçiyorsunuz. Biz işçiler eylemlere, sokağa dökülmeyelim dedik, grev yapmayalım dedik. Ancak sizler bizleri duymadınız. Bu tavırlarınız devam ederse hiç istemeyerek de olsa greve kadar gidileceğini bilin” diye uyardı.
“Bu vatan bizim, en az sizler kadar biz de seviyoruz. Kaos yaratmak gibi bir niyetimiz yok, sizin de olmadığını umut ediyoruz. Ancak işçilerimizi açlığa mahkûm etmeden güzel bir toplu iş sözleşmesi yaparak haklarımızı vermenizi istiyoruz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.