SUNGUR, “ETKİN, UYGULANABİLİR BİR SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ”

TOROS (Özel Haber) Meryem Ünal/ Sevil Çakmak - Adana Tabipler Odası ve SES Seyhan Hastanesi'nde bir araya gelerek basın açıklaması düzenlediler. Sağlıkta meydana gelen şiddet...

SUNGUR, “ETKİN, UYGULANABİLİR BİR SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ”
Yayınlama: 19.02.2024
A+
A-

TOROS (Özel Haber) Meryem Ünal/ Sevil Çakmak – Adana Tabipler Odası ve SES Seyhan Hastanesi’nde bir araya gelerek basın açıklaması düzenlediler. Sağlıkta meydana gelen şiddet etkin, caydırıcı ve uygulanabilir yasalar ile çözülmesini dile getirmek için bir araya geldiler. Basın açıklamasını sırayla Adana Tabipler Odası Başkanı Dr. Ahmet Sungur, SES eş başkanı Belgin Işık okudu.

Adana Tabipler Odası başkanı Dr. Ahmet Sungur, “Bugün yine burada Hiç istemediğimiz bir olay, bir meslektaşımıza Dr.Hüseyin DEDECAN’a , bir sağlık emekçisine yapılan üzücü şiddet olayı için birlikteyiz. Hastanede görevi başında devletin memuruna atılan o yumruk, devlete atılmıştır” diyerek basın açıklamasına başladı.

SUNGUR, “ETKİN, UYGULANABİLİR BİR SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ”

Sungur yakın zamanda yaşanan şiddet olaylarına değinerek açıklamasına şu şekilde devam etti; “Bildiğiniz gibi Hekim, Hakim, Hakem aynı kökenden gelen kelimelerdir. Geçtiğimiz aylarda bir hakeme atılan yumruk sonrası hakemler iş bıraktı, futbol federasyonu açıklama yaptı. Arkasından kaymakamlar, valilik, Spor Bakanlığı ve hatta Cumhurbaşkanlığı açıklamalar yaparak, bazıları yaralanan hakemi ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanı Sporda şiddete izin vermeyeceğiz dedi. Saldırıyı gerçekleştiren şahıs tutuklanarak yargılandı. Bizimde bürokratlardan, siyasilerden ve mahkemelerden beklentimiz budur. Etkin, uygulanabilir bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz. Sağlıkta şiddetin nedenini hepimiz biliyoruz. 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik kriz toplumun sağlığını bozmakta, şiddeti körüklemektedir. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır.”

SUNGUR, “HEKİM-HASTA İLİŞKİSİNDEKİ GÜVENİN YENİDEN TESİSİNİ HEDEFLİYORUZ”

Ahmet Sungur, “Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz. Sağlık emek-meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin önerileriyle güvenli çalışma alanları istiyoruz. Mesleklerimizi hedef gösteren tüm kitle iletişim araçlarının denetlenmesini istiyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hemen terk edilmesini istiyoruz. Hekim-hasta ilişkisindeki güvenin yeniden tesisini hedefliyoruz. Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmek istiyoruz. İdareci belirlemeleri liyakat kriterlerini taşıyan kişilerin aday olacağı ve çalışanlar tarafından seçimle belirleneceği şekilde olmalıdır” dedi.

IŞIK, “YAŞAM HAKKIMIZIN KORUNMASI İÇİN GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”

SES eş başkanı Belgin Işık, “Sorumlular belli, Sağlık Bakanı başta olmak üzere bu iktidarın sağlık belirleyicilerine etki eden her alandaki yöneticileridir. Şiddeti doğuran, besleyerek büyüten sebepler ortadan kaldırılmadıkça hiçbir sağlık emekçisi güvende olmayacaktır. Yetkilileri bir an önce sağlık emekçilerine yönelik şiddetin önlenmesi konusunda işin kaynağına dönmeye, sağlıkta piyasacı değil halkçı politikaların uygulanması ve yaşam hakkımızın korunması için göreve çağırıyoruz. Sağlıkta kriz giderek derinleşirken kamu otoritelerine sesleniyor ve sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz” diyerek şu maddeleri sıraladı;

-Bir tek doktorun bir tek sağlık emekçisinin dahi şiddete maruz kalmasına tahammülümüz yok.

-Yaşanan bu sorunların kaynağının uygulanan sağlık politikalarının sonucu olduğunu biliyoruz.

-Sağlıkta yaşanan sorunlara geçici, çözüm olmaktan uzak, günü kurtaran ve şiddeti besleyen politikalardan vazgeçin.

-Sağlıkta Dönüşüm Programı hemen terk edilsin.

-Etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasası çıkarılsın.

-Güvenli çalışma alanları oluşturulsun.

-İdareciler belirlenirken liyakat esas alınsın.

Burada durmayacağız;

-“Herkes her şeyden sorumludur“ yaklaşımını temel alarak, tüm toplumu sağlıkta şiddetin  diğer alanlarda yaşanan şiddet  kadar önemli olduğunu görmeye ve bu konuda birlikte mücadele etmek için sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.