Sümer: Amaçları CHP’yi ve belediyeleri itibarsızlaştırmak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, Toros TV’nin Youtube kanalında yayımlanan Toros Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnci Yılmaztürk tarafından hazırlanan Yılmaztürk ile Yerel Gündem programının konuğu oldu. Sümer, Yerel Gündem programında Türkiye’de ve Adana’da yaşanan gelişmeler ele aldı.

Vatandaşın, hükümete karşı en önemli silahının 5 yılda bir kullandıkları oyları olduğunu ifade eden ve son zamanlarda CHP’li belediyelere yapılan şafak operasyonu ve kayyum atamalarına değinen Sümer, “Bu hükümetin nerede, ne zaman, ne yapacağı asla belli değil. Tüm Türkiye’nin 81 ilinde ya da ilçelerinde bu durum ile karşılaşılabilir ama buradaki en önemli husus vatandaşlarımızın bu tarz olaylara sessiz kalmamasıdır. Bu tarz demokrasi dışı hareketlere bir duruş sergilenmesi gerekmektedir. Çünkü bu artık Cumhuriyet Halk Partisi ve bu partiye gönül vermiş insanların konusu olmaktan çıkarak Türkiye’de yaşayan her bireyin konusu haline gelmiştir. Bugün CHP’ye yapılan bu durum yarın farklı partilere ve farklı partili belediye başkanlarına kadar uzanabilir. O yüzden hükümetin attığı bu yanlış adımlara vatandaşlarımızın dik bir duruş göstermesi son derece önemlidir. Hükümetin gayrimeşru ihlallere rağmen belediyelerimiz var gücü ile çalışmaya devam edecektir.“ ifadelerini kullandı.

SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİTMELİ

Demokratik ülkeler de seçimle seçilen başkanların yine seçimle gönderilmesi kanaatinde olduklarını ifade eden Sümer ayrıca şunları ekledi; Maalesef geldiğimiz noktada hükümetin açılım mesaisi ile başladığı süreç bir taraftan da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oyları ile seçilen Başkanlara kayyum atanması. Yani adresi belli olan, görev süresi belli olan bir memurun şafak operasyonu ile evinden alınması ne kadar demokratik bir ülkeye yakışır bunu sorgulamak lazım. Hâlbuki ki tüm Belediye Başkanlarını ifade vermeleri için çağırsalar hepsi de gidip ifadesini verir. Ama burada amaç hükümetin kendi başarısızlığı olan ve vatandaşlarında en büyük gündemlerinden biri olan ekonomi gündemini değiştirmek amacıyla yapılmış bir stratejik bir hamledir. Biz seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğinin her zaman altını çiziyoruz. Tabi burada bir diğer amaç ise toplum nezdinde Cumhuriyet Halk Partili Belediyeleri itibarsızlaştırmak. Ama söz konusu ne olursa olsun hükümetin yapmış olduğu gayrimeşru ihlallere rağmen belediyelerimiz var gücü ile çalışmaya devam edecektir.”

“OY İLE ALAMADIKLARINI SİYASİ GÜÇ İLE ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Belediyelere atanan kayyumların sadece Başkanlara ya da partililere değil aynı zamanda vatandaşın iradesine de müdahale olduğunu aktaran Orhan Sümer, eğer ki Başkanların hukuki açıdan bir sıkıntısı varsa bunu kayyumla çözmek yerine , kurulan Belediye Meclislerinden Belediye’yi yönetecek yeni bir ismin seçilmesinin gerektiğini ifade etti. Sümer, “Vatandaştan oyla alamadıklarını, Sayın Cumhurbaşkanı’nın siyasi olarak tek adam rejiminin getirdiği oligarşik yapının sonuçları bunlar. Vatandaş yerel seçimde tercihini yaptı. Yerel yönetimlerde kendine daha iyi hizmet edeceğini düşündüğü Belediye Başkanlarını ve meclis üyelerini seçti. Bu durumda kayyuma gerek yok. Çünkü Belediye Başkanı’nın hukuki anlamda bir sakıncası varsa meclis belediye meclisinden, süreci devam ettirecek kişi seçilir. Böylelikle demokratik bir şekilde işleyiş devam eder. Ama maalesef tek adamın getirdiği rejimin sonucu bunlar.  Vatandaşın helal oyları ile alamadıkları başkanlıkları siyasi güçlerini ve iktidar güçlerini kullanarak almaya çalışıyorlar.  Sadece bunlar belediyelerle kalmayacak. Sivil toplum kuruluşlarına, oda başkanlarına hatta ve hatta ufak çaplı derneklerin bile bu olayları yaşaması söz konusu olacak.” şeklinde konuştu.

“SOSYAL YARDIMLARIN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Yakın zamanda SGK borçları yüzünden Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yan şirketi olan Ulaşım A.Ş’nin de dahil olduğu 5 Belediyeye haciz gönderilmesi konusuna ilişkin açıklamalarda bulunan Sümer; Türkiye’de ki SGK borçlarının tamamını toplasak, yandaş şirketlerin ödemediği vergi borçlarının yüzde 10’u bile değil. Ayrıca bu borçların çoğu geçmiş dönemden de aktarılmış borçlardır. Bildiğiniz üzere Adana Büyükşehir Belediyesi 2 dönemdir Cumhuriyet Halk Partisi’nde. Bundan önce 2002’den bu yana sağ partili ya da ak partili başkanlar tarafından yönetilen bir Belediye’ydi.  O yüzden ortada bir borç varsa öncelikle kendi dönemlerinden kalan borçları hesaplasın sonra da son 5 yılda oluşan borçları açıklasınlar. Fakat şu an hükümet geçmişten bu yana gelen bu borçları şu anki belediye başkanlarının sırtına yükledi.  Belediyelerimiz özellikle sosyal yardım konusunda oldukça sıkı çalışıyor.  Adana Büyükşehir Belediye’mizde İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ve sayamadığımız birçok belediyemiz de en az hükümet kadar belki hükümetten daha fazla, vatandaşa sosyal yardımlar yapılıyor. Hal böyle olunca, var olan hükümet biraz da bu sosyal belediyeciliğin önünü kesmek için böyle girişimlerde bulunuyor. “dedi.

“ADANA İŞSİZLİKTE BİRİNCİ SIRADA”

Eskiden Adana’nın Türkiye’nin en büyük 5 şehrinden biri olduğuna değinen ama şimdilerde ekonomik olarak bile 16. sıralara kadar gerilediğini ifade eden Sümer Adana’nın işsizlikte birinci sırada olduğunu açıkladı. Sümer, “Adana işsizlikte 1. Sırada maalesef. Bunun yanı sıra sığınmacının da çok olduğu bir memleket Adana. Bu sığınmacıların ekonomi yükünün birçoğu da yerel yönetimler üzerindedir. Hükümet sığınmacılar için gelen parayı nereye aktarıyor biz bilmiyoruz tabi.  Adana özellikle asgari ücretlinin ve emeklinin, bil hasada emekçi çiftçilerin çok olduğu bir şehir. Adana eskiden Türkiye’nin en büyük 5. ya da 6. Büyükşehriydi fakat şimdi baktığınızda ekonomide bile 16 ya da 17. sıralara gerilemiş durumda. Bunu da 22 yıldır iktidarda olan hükümete sormak lazım.  Adana’nın ekonomisine katkı sağlayan en önemlisi unsurlardan biri tarımdı. Fakat şu an baktığımızda limon çok kötü durumda. Mandalina biraz para yaptı. Dalında 14-15 lira fakat markete gittiğimizde 50 lira civarlarında. Burada tüketici yerine arada ki aracı firma korunmuş oluyor. Devlette denetleme mekanizması olmadığı için sadece tarımda değil, gıdada, yiyecekte de giyimde de bu böyle ilerliyor. Ne sonu ne de başı belli olmayan bir yönetim şekli olduğu için bundan kaynaklı oluşan denetimsizlikten Adana’da dahil Tüm Türkiye’de herkes istediği gibi at oynatmaya başladı maalesef.”

“TÜRKİYE’DE YAŞAYAN HER VATANDAŞ EŞİTTİR”

Türkiye’de yaşayan her vatandaşın şu an sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ifade eden Sümer; Küçük esnafta ağlıyor, tekstil sektörü kötü durumda hatta hatırı sayılı büyük firmalar bile şu anda sıkıntılı durumda.   Maalesef ülke de hakkı ile iş yapan kimse doğru düzgün para kazanamıyor. Hakkı ile işi yapan her esnaftan günü zamanı geldiğinde vergisini sigortasını keserken, özellikle devlet bankalarına milyon dolarlarca borcu olan iş insanlarına tek bir işlem dahi yapmıyorlar. Hatta yılbaşı öncesi bütçe görüşmelerinde hükümete yakın birçok isme ve firmaya şahsa özel vergi affı çıkarttılar. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan 85 milyon vatandaşın hepsi eşittir diyoruz ama hükümet kendi yandaşlarına özel vergi affı çıkartabiliyor ya da cezaevlerinden bu vatandaşları salabiliyorlar. Sırf iktidara yakınlığı sebebiyle gerçekten suçluların dışarıya çıkarıldığı düzen de gerçekten suçu olmayıp sadece fikirlerini beyan ettiği için onlarca gazeteci, vatandaş ya da öğrenci cezaevlerinde yatıyor. Ama hükümet kendilerine yakın isimlerin milyarlarca borcu olmasına rağmen hiçbir şey yapılmıyor. Türkiye Cumhuriyet’inde yaşayan 85 milyon vatandaşın hepsi eşittir ve bu ülkenin kaynaklarından eşit şekilde faydalanmalıdır. “diye konuştu.

“VATANDAŞ GÜNÜ GELDİĞİNDE GEREKENİ YAPACAKTIR”

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan bu ülkeyi yeniden rayına oturtturmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Sümer ayrıca şunları ekledi; İşçi, emekli, esnaf ve tüm vatandaşların ellerini vicdanlarına koyarak oy vermesini istiyoruz. Çünkü vatandaşların elinde ki tek yetki kullandıkları oyları. Biz demokrasiden yanayız. Vatandaş yerel seçimlerde nasıl ki belediyeleri Cumhuriyet Halk Partisine emanet ettiyse, Belediye Başkanlarımız da bugüne kadar bir o kadar doğru işler yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında ben inanıyorum ki, Atatürk’ün bize emanet ettiği bu ülkenin tek kuruşunu heba etmeden, vatandaşımızın çıkarı için kullanacağız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, bu ülkeyi yeniden Mustafa Kemal Atatürk’ün oturttuğu raylara yeniden oturtacağız.  Genel Başkanımızın dediği gibi geçim yoksa seçim vardır ve biz inanıyoruz ki vatandaş günü geldiğinde gereğini yapacaktır. Biz vatandaşımızın her daim yanında olacağız, derdine kulak vereceğiz, sıkıntılarına çare bulacağız ve günü geldiğinde vatandaşta bu iktidara kırmızı kartı gösterecektir.”

Kaynak: Özel Haber - Melisa Karmış