Sönmez, “Depreme hazırlanmak memleket meselesidir”
(HABER MERKEZİ)-TOROS-TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez 17 Ağustos’un 23’üncü yılında, İstanbul’u ciddi bir şekilde etkilemesi beklenen, Türkiye genelinde de toplumsal ve ekonomik yönden yıkıcı...
(HABER MERKEZİ)-TOROS-TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez 17 Ağustos’un 23’üncü yılında, İstanbul’u ciddi bir şekilde etkilemesi beklenen, Türkiye genelinde de toplumsal ve ekonomik yönden yıkıcı etkilere yol açacağı öngörülen deprem gerçeğini hatırlattı. Sönmez, “Bir taraftan başta deprem olmak üzere doğal afetlere diğer taraftan da iklim değişikliği kaynaklı felaketlere karşı tüm paydaşlar birlikte hareket etmelidir. Bu konu ülkemiz için bir memleket meselesidir” dedi.
16 Ağustos 2022 / İstanbul – Tarih boyunca pek çok yıkıcı deprem yaşayan ve bir deprem kuşağında yer alan İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin büyük bir bölümünü etkileyecek felaketlere karşı ortak hareket etme çağrısı yapan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Dünyada ve ülkemizde kırılganlıklar ve riskler her zaman var olacak. Bunlardan ne kadar olumsuz etkileneceğimiz, bilimsel çerçevede aldığımız tedbirler ile risklere ne kadar iyi hazırlandığımız ile ölçülecek. Depremin İstanbul özelinde yaratacağı risk; insani ve sosyo-ekonomik açıdan bir memleket meselesidir. Afetlerde devletin imdada yetişeceği beklentisi yanıltıcı bir güvence oluşturuyor. Yerel yönetimler, sivil toplum ve iş dünyası olarak bu sürece etkin bir mekanizma ile katılmak, depremin olası yıkıcı sonuçlarını önlemek için tek geçerli yoldur. Tüm paydaşların birlikte koordinasyonu ile adil ve eşitlikçi bir yaklaşım temelli kentsel dönüşüm süreci için gerekli hazırlıklarımızı bir an önce tamamlamalıyız. Bu gerçeğin farkında olmak, depremle yaşama ve onunla mücadele etme gücümüzün temelini oluşturuyor” dedi.
“Endişelerimiz azalmıyor aksine artıyor!”
Türkiye’nin bundan 23 yıl önce 17 Ağustos Marmara Depremi ile tarihinin en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadığını hatırlatan Sönmez, hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, bu acının canlı tanığı olanların da toplumsal düzeyde büyük bir travma yaşamaya devam ettiğini belirtti. Sönmez, “20 bine yakın insanımız hayatını kaybetti. 30 binden fazla işletme zarar gördü. İnsan ve sosyo-ekonomik kaybımızın izlerini hala taşıyoruz. Acısı ve yarattığı travma devam ederken; aradan geçen 23 yılda, beklenen Marmara Depremi’nin yaratacağı yeni ve yıkıcı sonuçlar karşısında endişelerimiz azalmıyor aksine daha da artıyor” diye konuştu.
Nüfusun yüzde 80’inin ve GSMH’nin yüzde 83’ünün 30 büyükşehirde toplandığına dikkat çeken Sönmez, “TÜİK verilerine göre nüfusumuzun yüzde 19’u İstanbul’da yaşarken, yine GSYİH’nin yüzde 30,1’ini de megakentimiz karşılıyor. Kentsel dönüşüm, depreme dayanıklı bina stoku inşasında arzulanan seviyenin çok gerisinde. Halbuki olası bir deprem başta binalar, yollar, köprüler,
okul ve hastaneler ile ulaşım-haberleşme ve altyapı sistemlerinde yüksek riskler oluşturuyor. Bu nedenlerle Marmara Depremi’nin İstanbul’da yaratacağı etkiyi bir memleket meselesi olarak görüyoruz. Sadece deprem değil tüm doğal afetler ile iklim değişikliği kaynaklı felaketlere hazırlanmak ve risklerimizi azaltmanın bir memleket meselesi olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“Riskleri azaltmak için kapsayıcı iş birlikleri şart”
Küresel sorunların özgün çözümler ve iş birliklerini gerekli kıldığını ifade eden TÜRKONFED Başkanı Sönmez, Türkiye’de doğal afet ve kriz durumlarında devletin imdada yetişeceği beklentisinin riskleri azaltma, acil durum yönetim ve toparlanma kapasitesini oluşturmada yanıltıcı bir güvence oluşturduğunun da altını çizdi. “Hükümetlerin insani acil durumlara cevap vermek için genel sorumluluğu elbette sürüyor. Ancak yerel topluluklar ve özel sektör ağları da bireylerin, toplulukların dirençli olmaları ve şoklardan kurtulmasında kritik bir rol üstleniyor” diyen Sönmez, şu çağrıyı yaptı; “Bu doğrultuda Türkiye’de devletin imdada yetişeceği algısının değişmesi, özel sektör başta olmak üzere tüm paydaşların kendi riskini sahiplenmesi ve üzerine çalışması daha sağlıklı sonuçlar üretecektir. Çünkü dayanıklılıkla ilgili yatırımlar ve stratejik ortaklıklar uzun süreli rekabet gücü ve başarının anahtarıdır. İşletmelerimizi dirençli kılmak hem bölgesel hem de toplumsal sıkıntıları minimuma indirmek, her şeyden önce de belirsizliklere hazırlanmak için yeni iş birlikleri geliştirmeliyiz. Sorunun büyüklüğü karşısında her kurumun, her sektörün, her işletmenin bir deprem ve afet kriz yönetimi stratejisinin olması, bunu afet olduktan sonra değil afet olmadan önce planlaması ve afet anında da uygulaması gerekiyor. Ayrıca koordinasyon ve ilgili kamu-yerel yönetimler ile eş güdümlü hareket etme yeteneği kazanılması da kritik önemde.”
“Stratejimizin bir parçası afet ve kriz yönetimi”
Afet ve kriz yönetimini stratejisinin bir parçası haline getiren TÜRKONFED’in özel sektörün dayanıklılığını geliştiren çalışmalar yaptığını hatırlatan Sönmez, “İşletmelerimizin ve özellikle KOBİ’lerin dayanıklılığını artırmaya yönelik saha çalışmalarının yanı sıra araştırma raporları ile de yol göstermeye ve rehberlik yapmaya çalışıyoruz. ‘KOBİ’lerde Dayanıklılık: Yeni Riskler, Yeni Öncelikler Raporu’, ‘İstanbul Depremi Senaryosu İş Dünyası Hazırlık Raporu’ ve ‘Sektörler İstanbul Depremine Ne Kadar Hazır?’ başlıklı rapor, geniş bir paydaş katılımı ile hazırlanan ve kamuoyu ile de paylaşılan çalışmalarımız. Deprem çalıştaylarının yanı sıra iklim değişikliğine yönelik etkinlikler ile de özel sektörün ve iş dünyasının küresel risklere karşı küresel-kapsayıcı iş birlikleri geliştirmesini sağlıyoruz. İşletmelerimizin ve ekonomimizin dayanıklılığını artıracak çözümler üretmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.