Şevkin,“Türkiye’nin kadın hakları karnesi zayıf”
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde çarpıcı bilgilere verdi
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde çarpıcı bilgilere verdi
TOROS (Haber Merkezi) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. Yıldönümünde Türkiye’nin karnesinin zayıf olduğunu vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle gündem dışı söz alan CHP’li Dr. Şevkin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdığını, aradan geçen 89 yılda hiçbir kadının Cumhurbaşkanı, hiçbir kadının TBMM Başkanı olarak görev yapmadığını belirtti. Dr. Şevkin, Bugüne kadar hiç bir kadının Cumhurbaşkanı yardımcısı olamadığını, sadece bir kadının Başbakanlık, 26 kadının bakanlık yaptığını, bugünkü bakanlar arasında sadece bir kadının görev alabildiğini dile getirdi.
ÇARPICI BİLGİLER VERDİ
1935 yılından bu yana toplam 716 kadın milletvekiline karşılık 10 bin 875 erkek milletvekili olduğunu ifade eden Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Cumhuriyet tarihi boyunca sadece 8 kadın vali atanmış. 922 ilçemiz var ve bu ilçelerin 101’inde kadın kaymakam görev yapıyor. Kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının üzerinden geçen 89 yılda 32 bin erkek belediye başkanına karşılık sadece 150 kadın belediye başkanlığı yapmış. 2019’daki son yerel seçimlerde sadece 41 kadın belediye başkanımız seçilmiş. 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe ve 386 belde belediyemiz var ama sadece 41 belediyede kadın belediye başkanı var. Bu karneyi önümüze koyduğumuz zaman düşünmemiz gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye’nin karnesi zayıf. Türkiye’ye hiçbir şey vermemiş, yerinde yönetimi engellemiş Bütünşehir Yasası’nın bir kötülüğü de belde belediyelerin kapanması nedeniyle zaten yetersiz olan kadın belediye başkanı sayısının azalmasıdır. Günümüzde Türkiye’de 50 bin 285 mahalle muhtarından sadece bin 120’si kadınlardan oluşuyor. Türkiye nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyor ama ne yazık ki; bugüne kadar hiç kadın milletvekili, hiç kadın belediye başkanı görmemiş iller var.
“KADINLAR SEÇİLİRSE NE OLUR?”
Kimse hamaset yapmasın. Göz boyamasın. Kadın milletvekili, kadın vali, kadın kaymakam, kadın belediye başkanı, kadın muhtar, kadın rektör, kadın dekan sayısı artarsa ne olur biliyor musunuz? Küçük yaşta evliliklerin önü kapanır. Türkiye’de çocuk gelin sayısı azalır. Köy okulları açılır. Kız çocuklarımız yurtlarda ölmez. Kadınların kendine olan güveni artar. Kadınlar, kızlar sokaklarda korkmadan, özgürce dolaşır. Türkiye’de son 20 yılda yüzde 1700 seviyesine çıkan kadına yönelik şiddet azalır. Kamunun kaynakları doğru kullanılır. Hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk azalır. Hem daha temiz bir toplum oluşur hem de temiz bir çevremiz olur. Nüfusun da seçmenin de yarısını oluşturan kadınlar siyasette de yüzde 50 oranında temsil edilene kadar mücadelemiz sürecek. “Cinsiyet eşitliği” kavramının öncelikle aile içerisinden başlayarak tüm eğitim kurumlarında ve tüm alanlarda mutlaka öncelenmesi gerekiyor. Kadınlara “çiçek”, “böcek”, “başımızın tacı” gibi samimiyetsiz söylemler yerine samimi ve gerçek anlamda eşit temsiliyet ve eşit hak tanınması çok önem taşımaktadır. Bizler kadın milletvekilleri olarak elbette bunun takipçisi olacağız ve Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkacağız. Müsaadenizle beyler, sıra bizde artık!”