Silivri çıkışında konuşan Özel, yargı sürecine ve verilen karara dair değerlendirmelerde bulundu. Özel, “İzledik, ziyaretlerimizi yaptık. Şimdi ayrılıyoruz. Tabii ki içimiz buruk olarak ayrılıyoruz. Bir gün gelecek, buradan Ekrem Başkan'ı, arkadaşlarımızı alacağız ve iktidara doğru yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. O güne kadar da büyük bir kararlılıkla, büyük bir umutla ve büyük bir inatla adaleti talep etmeye devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
CHP lideri, İmamoğlu’na yönelik suçlamaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın siyasi nitelik taşıdığını öne sürdü. Özel, “Bugün mahkeme, Akın Gürlek’in kendi kendine yarattığı bir mağduriyete geçit vermedi. Televizyonlarda köpürtülen 'terörle mücadele eden kişiyi hedef gösterdi' iddiasından beraat kararı çıktı,” dedi.
Ancak mahkemenin diğer iki suçlamadan ceza verdiğini hatırlatan Özel, bu durumu şu sözlerle eleştirdi:
“Tehdit suçundan iki ay, hakaret suçundan ise bir yılın üzerinde ceza verildi. Bu da aslında siyasi yasak getirmek amacıyla başlatılan sürecin bir parçasıydı. Ancak şu aşamada siyasi yasak kararı çıkmaması olumlu. Yine de üç suçlamadan ikisinden ceza verilmesi, bu saçma sapan durumda son derece ayıplı bir durum.”
Özgür Özel, kararın en kötü ihtimal olmadığını ancak içinde bulunulan siyasi atmosferin kararı gölgelediğini belirterek, “Ekrem Başkan zaten burada, onun yargılanması yapılıyor gözüyle bakıyorum,” dedi.
"Bugün zulmedenler, yarın burada yargılanmayacaklarının garantisini veremez"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamada yargı sürecini ve yaşananları sert sözlerle eleştirdi. Özel, “Bugün bize bu zulmü yapanların, yarın burada yargılanmayacağının bir garantisi yok. O yüzden herkes aklını başına alarak işini yapacak,” dedi.
Geçmişte yaptığı bir açıklamaya gelen tepkilere de değinen Özel, kendisine yönelik eleştirilerin bir kısmının içeriden geldiğini belirterek, “Geçen gün söyledim, alınmış. Genel Başkan bana söyledi, saçını toplayıp aklını başına toplamayan biri var diye. O birine söylüyorum,” ifadelerini kullandı.
Özel, kamu kaynaklarına el koyma girişimlerine dair iddialarda da bulundu:
“Birileri mala çökerken önceden haberi olanlar oluyormuş. Kendini çökülmeden kurtaranlar varmış. Maharetli işler yapanlar varmış. Biz bunları dokümante ediyoruz. Bugüne değil, tarihe bırakıyoruz. Ama zamanı geldiğinde hepsi tek tek mahkemelerde ortaya çıkacak,” dedi.
"Beyaz Toroslar'ın ne olduğunu herkes biliyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Beyaz Toroslar” açıklamasına da sert yanıt veren Özel, bu sözlerin Türkiye’nin yakın dönem karanlık uygulamalarını hatırlattığını söyledi:
“Erdoğan diyor ki ‘Beyaz Toroslar PKK’nın güçlenmesini sağladı.’ Senin masanın üzerindeki Beyaz Toros’u bilmeyen mi var? Bugün bu ülkeyi yönetenler, o dönemlerin yöntemlerini yeniden dolaşıma sokmak istiyor. Görüşme yapan heyettekilerin eşlerini alıp geri getirmeyenler kimdi? Kimlere savcılık yaptırıyorsunuz?” diye konuştu.
“13 yaşındaki çocukla annesini tehdit ediyorlar”
Özgür Özel, adli süreçlerde yaşanan insan hakları ihlallerine de dikkat çekti. Bir annenin ifadesini beğenmeyen bir savcının, 13 yaşındaki çocuğu üzerinden tehdit uyguladığını belirtti:
“Kadıncağızı çağırıyor, çocuğu 13 yaşında. Çok küçük, ağlar şimdi. Kadını çocuğuyla tehdit ediyorlar. İfadesini beğenmeyince ‘Silivri’ye değil, evine git’ diyorlar. Sonra Türkiye’nin dört bir yanına sevk çıkıyor. Düzce’de, Afyon’da, Buca’da 40 kişilik koğuşlarda 60 kişi yatıyor. Amaç belli: Dayanamasın, teslim olsun.”
“Maharetli savcılar cezaevini çok iyi biliyor”
Özel, yaşanan bu sürecin yalnızca hukuki değil, siyasi bir kuşatma olduğunu vurguladı. “Maharetli savcılar, cezaevlerini çok iyi biliyorlar. O yüzden kime ne yapılır, nasıl yapılır çok iyi biliyorlar,” dedi. Bazı kamu görevlilerinin ihalelere dair açıklamalarına da değinen Özel, “Biz ihaleleri işimizin gereği en iyi şekilde yaptık. Kimseden talimat almadık,” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yaşadığı bir olayı da paylaşan Özel, “Mansur Başkan anlatıyor: Bir kişiyi tutuklamayla tehdit ettikten sonra her ifadeyi alabilirsin. İnsanlara 'Oğlun var mı, var. Burada sıkılır,' diyorlar. Çocuğun psikolojik sorunları olduğunu öğrenince ‘Oğlun var mı, var. E sıkılır o,’ diyor. İftira atsalar da oğlunu içeri alıyorlar,” sözleriyle yaşanan baskıları gözler önüne serdi.
“Bir gün çıkıp isim isim anlatacağım, bakalım çocuklarınızın yüzüne bakabilecek misiniz?”
Silivri Cezaevi önünde açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sert ifadelerini sürdürüyor. İktidara yakın bazı kamu görevlileri ve uygulamalara yönelik eleştirilerini artıran Özel, isim vermeden hedef gösterilen kişilerle ilgili hesap gününün geleceğini vurguladı.
Özel, "Hepsini yapan belli. Akın Bey’i bir süre dinlendirmeye alacağız ama bu zulüm düzeninin teknik ayağını yürüten bir kişi var. Şimdi de mala çökme işlerinde marifet gösteriyor. Neler yaptığına bakacağız," diyerek yargıdaki bazı isimlerin siyasi iktidar lehine organize hareket ettiğini iddia etti.
“Kimin malına çöküyorsunuz, kime tehdit savuruyorsunuz?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte yaptığı, "Bir ay sonra birbirinizin yüzüne bakamayacaksınız" açıklamasını hatırlatan Özel, “Dört ay geçti. Herkes birbirinin yüzüne bakıyor. Akşam karpallarda yine milletin gözünün içine baka baka masumiyet yaşanıyor,” dedi.
Bu tabloyu “küstahlık” olarak niteleyen CHP lideri, sert eleştirilerde bulundu:
“Beyaz Toros’u masaya koymuş. Sen kimi tehdit ediyorsun? Onun malına çök, bunun malına çök. Ne diye yetiştirildiniz siz? 60 yıllık şirketlere pat diye çöküyorsunuz. Hangi hukuk, hangi vicdan bunu kabul eder?”
“Bugünkü kudret geçici, yarın hesap günü gelecek”
Özel, hukuksuzlukların günü geldiğinde mutlaka yargı önünde hesap vereceğini belirtti:
“Bugünkü kudret yok. Yarın bir gün gelir, bilmem kaç yaşında, bilmem nerede, ‘yaptığım yerde canım çıksın’ diye yalvarırsın. Allah almaz canını, çektirir sana. Millete bu zulüm reva mı?”
Ayrıca, görevlilerin CHP’ye yakın kişilere sistematik baskı yaptığını da öne sürdü:
“Genel başkanınız böyle yaptı diye, gidenlere kötü davranıyorlarmış. Cürümün kadar yer yakarsın. Her şeyin bir sınırı var. Bir gün çıkarım, isim isim tane tane anlatırım. Bakalım çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız?”
“Rüyanıza girerim, böyleyim!”
Özel, siyaseten mücadele kararlılığını da sert sözlerle ortaya koydu:
“Kabusunuz olurum, rüyanıza girerim arkadaş. Bak böyleyim. Özgür Özel, geçmişten bir şeyi kafaya takıp da yapmamazlık etmiş mi? Söz verip de yapmadığı bir şey var mı?”
Soma’daki maden faciasına da değinen Özel, adalet arayışını kişisel bir mesele olarak sahiplendiğini belirtti:
“87 Soma davasını takip ettim. Paramı dağıtıyorlar orada, paranın mı peşindeyim ben? 301 eşin, annenin, babanın; 130 çocuğun içeride yanan babasının adalet talebi için takip ettim ben o davayı.”
“Siz ne yüzle çıkacaksınız ortaya? Masumiyet ortaya çıkacak, siz kaybolacaksınız”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamalarda yargıya, iktidara ve özellikle son dönemde yürütülen davalara sert sözlerle tepki göstermeye devam etti. Özel, “Ben size mi bırakacağım arkadaşlarımın namusunu, haysiyetini?” diyerek sesini yükseltti.
İktidar çevrelerinin kamu görevlileri eliyle yürüttüğü yargı süreçlerinin hiçbir temele dayanmadığını savunan Özel, "Kaç yaşında adamın tarlasını köstebek gibi kazdınız da ne buldunuz? Hayal görüyorlar. Hayali bir kasa peşinde, üç ismin peşinde kazıyorlar: Sevse, Akın Bey, Erdoğan Bey. Yok kardeşim, yok!" dedi.
"Biz çalmadık, çaldırmadık"
“Bak bir tane çıktı baklavacı. Bastı kendine tokadı, arkasında da durmadık. Sonra ne çıktı? Kumpas kurmuşsunuz. Ampul çıkınca baklava 6 dakika dayanamamış. Bu dava boş, bomboş!” diyerek örneklerle dava süreçlerini eleştiren Özel, "Zulümle alınmış imzalarla iddianameler yazılıyor. Herkese Ekrem Başkan’a iftira attırmak istediniz. Ama eninde sonunda iddialar tel tel dökülecek" dedi.
“Yüzünüz yok, vicdanınız yok, insafınız da yok”
Kendisine bugüne dek 43 dava açıldığını hatırlatan Özel, bu süreçte hiçbir savcıya veya hakime hakaret etmediğini belirterek şunları söyledi:
“Ben bir tek FETÖ’cülere ve bugün size söylüyorum. Çünkü onlar da göz göre göre Atatürkçüleri, vatanseverleri iftirayla ordudan attı. Tarih beni haklı çıkardı, sizi değil. Yine çıkacak.”
Silivri’ye gönderilen belediye başkanlarına yapılan muameleye de dikkat çeken Özel, “Annesi babası ziyarete geliyor, siz 600 kilometre öteye sevk ediyorsunuz. Hasta adamı kapı kapı gezdirdiniz. Şimdi de koymuşsunuz Metkise. Ölçümler diyor ki kanseri ilerliyor. Bu kadar mı insafsızsınız?” sözleriyle tepki gösterdi.
“Zeydan Başkan’a bile bırakmıyorlar Adana’da yargılanmayı”
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a yönelik suçlamalara da değinen Özel, 14 yıl öncesine dayandırılan ve “örgütlü yapı”yla ilişkilendirilen davaların siyasi amaçlı olduğunu söyledi.
“Zeydan Başkan diyor ki, ‘Bırak Adana’da yargılanayım, yatacaksam Adana’da yatayım.’ Onlar ne diyor? ‘Rüşvete sokarım, yine seni salmam.’ Alınmamış rüşvetten dava açıyorlar. Böyle bir adalet olur mu?”
“Şahitlik edecek tertemiz vatan evlatları var”
Yargılamalarda tanık olan görevlilere güvenin tam olduğunu belirten Özel, “O mübaşir, o odacı, o şoför… Hepsi tertemiz vatan evlatları. Şahitlik yapacaklar bu çürümüş sisteme karşı” dedi.
Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun verdiği yanıtı aktaran Özel, “Ona diyorlar ki, ‘İleride Cumhurbaşkanı olunca sen de beni yargılarsın.’ O da ‘Ben senden adalet bekliyorum. Siyaset mi yapıyoruz burada? Ben bunu yapmam, yaptırmam,’ diyor. İşte bu fark. Ama siz aklınızı kaybetmişsiniz, yazıklar olsun,” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
Özgür Özel: “Ahmet Özer içerideyse, adalet dışarıdadır!”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamalarda yargı sürecine ilişkin sert eleştirilerini sürdürdü. Özel, son dönemde yaşanan gözaltı ve tutuklamaların siyasi bir intikam mekanizmasına dönüştüğünü vurgulayarak, “Siz bu insanların çoluğuyla çocuğuyla uğraştıkça, Vallahi billahi dar edeceğim size bu ülkeyi!” ifadelerini kullandı.
“Savcılık görevini kitapta yazdığı gibi yap”
Yargı mensuplarına seslenen Özel, “Savcılığını kitapta yazdığı gibi yap. Devletin senden beklediği görevi yap. Niye tehdit ediyorsun? Niye şantaj yapıyorsun? Niye pazarlıklara giriyorsun? Suyu ısınıyor, olmadık işlere kalkışıyor,” diyerek bazı savcıların görevlerini kötüye kullandığını öne sürdü.
“Ahmet Özer’e yapılan büyük bir zulümdür”
Konuşmasının önemli bir bölümünü tutuklu bulunan Ahmet Özer’e ayıran Özel, Özer’in siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduğunu savundu:
“260 gün önce Abdullah Öcalan İmralı’dayken, Ahmet Özer bir taziye konuşmasında, ‘Anneniz sizin gibi kıymetli evlatlar yetiştirmiş’ dediği için tutuklandı. Sırf kardeşlerinden biri dağda diye, ‘Teröriste kıymetli evlat dedin’ denildi. Barış kitabı yazdığı için tutuklandı.”
Özel, Ahmet Özer’in dosyasının içinin tamamen boş olduğuna dikkat çekerek şu sözlerle devam etti:
“10 tutukludan biri bile dememiş ki ‘Ahmet Özer bize bu firmayı önerdi, şu işi yaptı.’ Sayıştay emekli kontrolörü diyor ki: ‘Ahmet Özer’in suçu yok.’ İçişleri Bakanlığı başkontrolörü de aynı şeyi söylüyor. Hatta iktidara yakın bilirkişiler bile olsa olsa ‘görevi ihmal’ der. Ama görev ihmali için tutuklama olmaz!”
“255 gündür içeride, ceza verilse bile yatmayacağı kadarını yattı”
CHP lideri, Ahmet Özer’in adaletsiz bir biçimde cezaevinde tutulduğunu vurgulayarak, bu sürece son verilmesi gerektiğini belirtti:
“255 gündür içeride, Barış dediği için, taziye verdiği için. Şimdi o eski dosyaya bile gerekçe bulunamayınca, tutuklamayı sürdürmek için başka dosyaya iliştiriyorlar. Bu açık bir operasyon! Bu millet artık vicdan istiyor, adalet istiyor.”
“Bu karar sadece yargıçlara değil, vicdana hitap etmelidir”
Ahmet Özer’in durumunu değerlendirecek mahkemeye de çağrıda bulunan Özel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben operasyonu yapanlara değil, itiraz dilekçesini değerlendirecek hakime sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun, kendinizi onun yerine, onun çocuklarının yerine koyun. Bu hakkaniyetsizliği artık ortadan kaldırın. Ahmet Özer’in içeride kalmasının savunulabilecek en küçük bir tarafı yoktur. Bugünden tezi yok, onu içeriden çıkarmak vicdanın da, adaletin de, ahlakın da gereğidir.”
Özgür Özel: “Erdoğan’a karşı dört seçim kazanmak, Türkiye’de suç sayılıyor”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamalarda son olarak Ekrem İmamoğlu hakkında devam eden yargı süreçlerine dikkat çekti. Özel, özellikle diploma iptali davası ve diğer siyasi içerikli davalar üzerinden yargının siyasi amaçlarla kullanıldığını belirterek, yaşananların “hukuk değil, açık bir operasyon” olduğunu söyledi.
“Heyeti dağıttılar, çünkü mahkeme usulüne uygun iş yaptı”
Özel, İmamoğlu’nun diploma iptali davasına ilişkin yürütülen süreci eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Mahkeme, idari yardımda üniversiteye belge sorup iyi bir ara karar kurdu diye heyeti dağıttılar. Türkiye’nin dört bir yanına savurdular. Büyükçekmece’de bin gündür savcı mütalaa vermiyor ki dava bitmesin diye. Çünkü o dava biterse, gerçekler ortaya çıkacak.”
“Ahmak davası da, diploma davası da zaman kazanma oyunu”
CHP lideri, kamuoyunda “Ahmak” davası olarak bilinen davaya da değinerek, “Normalde bir yılda bitmesi gereken dava hâlâ görülüyor. Çünkü yargıtaya gidip de bozulmasın istiyorlar. Neymiş, Süleyman Soylu ‘ahmak’ demiş, Ekrem Bey de ‘sensin’ demiş. Bunun neresi suç? PSK’ya karşı işlenen suç diye dava açmışlar,” diyerek davanın siyasi nitelik taşıdığını vurguladı.
“Profesörü lise mezununa çevirdiler, İmamoğlu’nun diplomasına kilitlendiler”
Diploma iptali sürecine ilişkin de çarpıcı bilgiler paylaşan Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Toplam 28 kişinin diplomasını birlikte iptal ettiler. Galatasaray Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı bile sadece Ekrem İmamoğlu’yla sınıf arkadaşı diye lise mezununa çevrildi. İmamoğlu’nun dosyası ayrıldı, ona özel evrakta sahtecilik davası açıldı. 34 yıl önce, 17 yaşındaki Ekrem, o gün üniversiteye kayıt yaptırmış, belgesiyle girmiş. Cinayet işlese zaman aşımına girecek olaydan sahtecilik davası çıkarıyorlar.”
“Erdoğan’a karşı dört seçim kazanmak suç haline getirildi”
Sürecin esas hedefinin siyaseten İmamoğlu’nu engellemek olduğunu savunan Özel, “Bu kadar aramaya rağmen kasa, masa, rüşvet bulamayınca döndüler yine diplomaya. Çünkü korkuyorlar. Bir seçim olursa bu diplomayı iptal edemezlerse, Ekrem Başkan aday olur ve yine Erdoğan’ı yener,” dedi.
“İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz ama Erdoğan’a karşı işlenen ‘sandık suçunda zaman aşımı da yok”
Özgür Özel, uluslararası hukukla çelişen bir mantıkla siyasi intikam süreçlerinin sürdürüldüğünü belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Dünyada insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz, biz de bunu savunuyoruz. Ama Türkiye’de zaman aşımı insanlığa karşı suçlarda uygulanıyor, Erdoğan’a karşı sandık yoluyla seçim kazanmakta ise zaman aşımı uygulanmıyor. Çünkü Erdoğan’a karşı dört seçim kazanmak, Türkiye’de suç sayılıyor. Erdoğan’ı siyaseten korkutma suçu...”
Özgür Özel: “Erdoğan’ın uykularını kaçırma suçu işledik, bunun zaman aşımı yokmuş!”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi önünden yaptığı sert açıklamaların son bölümünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi rakiplerine yönelik yargı hamlelerini değerlendirdi. Özel, “Erdoğan’ın uykularını kaçırma suçu işlenmiş. Görünen o ki bu suçta zaman aşımı da yok. İşte biz böyle bir atmosferde arkadaşlarımızla omuz omuza bu mücadeleyi veriyoruz,” dedi.
“Masumlar moralli olur, iftiracılar moralsiz”
Ekrem İmamoğlu’nun ve tutuklu yargılanan arkadaşlarının moralinin yüksek olduğunu vurgulayan Özel, “Hepsinin morali benden iyi. Çünkü haklılar. Masumlar moralli olur. Ama iftiracılar, şantajcılar, kumpasçılar moralsiz olur,” dedi. Bu sözleriyle geçmişte FETÖ ile ilişkili davalarda görev alan ve bugün farklı dosyalarda yargılanan kamu görevlilerine gönderme yaptı.
“Siyasi yasak oyunu tutmadı, şimdi diplomanın peşindeler”
Açıklamasında Ekrem İmamoğlu’na yönelik son mahkeme kararına da değinen Özel, yargının ceza sınırlarını siyasi hesaplarla belirlemeye çalıştığını belirtti:
“Tehdit suçundan verilen 2 ay 15 günlük ceza, siyasi yasak sınırının altında kaldı. Bu nedenle istinafta onaylansa dahi siyasi yasak getiremeyecekler. Ancak hakaret suçundan verilen 2 yıl üzeri ceza ile bu mümkün olabilir ama onun da Yargıtay yolu açık. Seçime kadar kesinleşmesi çok zor.”
Özel, bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve yargıdaki bazı odakların yeniden diploma meselesine sarıldığını belirtti:
“Çünkü yolsuzluktan, yırtsızlıktan, iftiradan elleri boş döndüler. Şimdi diplomaya döndüler. Mahkemede Ekrem Başkan beş başlıkta başına gelenleri sıraladı. Bu davalardan adalet çıkar mı, ona bakalım dedi.”
“Ekrem İmamoğlu’na karşı anahtar teslim kumpas”
CHP lideri, diploma iptali sürecine dair çarpıcı belgeleri de kamuoyuyla paylaştı:
“İstanbul Başsavcılığı, İstanbul Üniversitesi’ne ısrarla ‘iptal işlemlerini yap’ diye yazıyor. Fakülte 15 kez ‘burada bir şey yok’ demiş. Ama üniversiteye baskı devam etmiş. Not düşüyorlar: ‘Yüksek Seçim Kurulu’na verilebilir.’ Yani Cumhurbaşkanlığı adaylığı için dosya hazırlanıyor.”
Özgür Özel, bu süreci “anahtar teslim kumpas” olarak nitelendirerek isim verdi:
“Bu işi yüklenen belli: Akın HH. Anahtar teslim almış, hangi yöntemle olursa olsun Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanlığı adaylığından uzak tutmakla görevli. Diploma davası olmazsa ‘almak davası’ olur, o da olmazsa ‘tehdit’ suçu devreye girer.”
“Mehmet Muratçalı’nın sağlığı hiçe sayılıyor”
Açıklamasının sonunda, tutuklu yargılanan avukat Mehmet Muratçalı’nın durumuna da değinen Özel, ciddi sağlık sorunlarına rağmen cezaevi koşullarında tutulmasının vicdansızlık olduğunu ifade etti:
“İki ayrı kanser geçirmiş biri. Tetkiklerde nüks riski tespit edilmiş. Cezaevinde kalamaz raporu var. Ama sevk edildi, Adli Tıp muayenesinin ardından Metris Cezaevi’ne kondu. Bu gece İzmir’e gönderilebilir. Sağlığı elverişsiz olan bir kişiye daha zulüm uygulanıyor.”
“Adli Tıp kararını bekliyoruz, dua ediyoruz”
Özel, Muratçalı için adli tıptan gelecek olumlu kararın bir an önce tahliye sürecine dönüşmesini umut ettiklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Mehmet Muratçalı’nın ailesi, avukatları ve bizler bu kararın vicdanlara uygun çıkmasını bekliyoruz. Cezaevi koşullarında kalması hayatî risk taşıyor. Adaletin gereği olarak tahliyesini bekliyor, hep birlikte dua ediyoruz.”