Okulların açılmasıyla birlikte hem öğrenciler hem de aileler için yoğun ve heyecanlı bir süreç başladı. Ancak uzmanlar, bu dönemin yalnızca çocuklar için değil, ebeveynler için de büyük sorumluluklar getirdiğini vurguluyor. Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, okul döneminde ailelerin sergilediği anlayışlı ve destekleyici tutumun, çocukların kaygılarını azaltıp motivasyonlarını artırdığını belirterek dikkat çekici önerilerde bulundu.
Uyku ve Kahvaltı Başarıyı Şekillendiriyor
Karaçiçek’e göre okul başarısının ilk adımı, düzenli uyku ve sağlıklı kahvaltıdan geçiyor. Tatilde bozulan uyku düzeninin okullar başlamadan birkaç gün önce düzeltilmesi gerektiğini söyleyen Karaçiçek, “Dinç kalkan çocuk derse daha kolay odaklanır” dedi. Ayrıca güne protein, tam tahıl ve meyveden oluşan dengeli bir kahvaltıyla başlamanın dikkat dağınıklığını önlediğini hatırlattı.
Kaygıyı Bastırmayın, Dinleyin
Okulun ilk günlerinde bazı çocuklarda kaygı ve huzursuzluk görülebileceğine dikkat çeken Karaçiçek, ebeveynlere şu uyarıyı yaptı: “Çocuğun duygularını küçümsemek ya da ‘abartıyorsun’ demek yerine sabırla dinleyin. Onu anlamak, güven duygusunu güçlendirir ve okula uyumunu kolaylaştırır.”
Sosyal Uyum ve Arkadaşlıklar Öncelikli
Yeni sınıf ve öğretmen ortamına alışmanın çocuklar için zaman aldığını söyleyen Karaçiçek, ilk günlerde akademik başarıdan çok arkadaşlık ilişkilerine odaklanmanın önemini vurguladı. Oyun, sohbet ve birlikte vakit geçirmenin sosyal becerileri geliştirdiğini belirtti.
Ekran Süresini Kısıtlayın, Çabayı Övün
Uzman, tatilde artan ekran sürelerinin okul döneminde mutlaka sınırlandırılması gerektiğini ifade ederek, bunun yerine kitap okuma, açık hava aktiviteleri ve aile içi oyunların tercih edilmesini önerdi. Ayrıca çocukların yalnızca notlarla değil, çabalarıyla da takdir edilmesi gerektiğini belirtti: “Sadece sonuçlara odaklanmak baskı yaratır. Küçük başarıları bile övmek motivasyonu artırır.”
Öğretmenle İletişimi İhmal Etmeyin
Karaçiçek, çocuğun gelişimini yakından takip etmenin en etkili yolunun öğretmenlerle iletişimden geçtiğini söyledi. Öğretmenlerin, hem akademik hem sosyal durum hakkında aileye kritik bilgiler verebileceğini, bu sayede sorunların erkenden fark edilip çözülebileceğini ifade etti.
