Türkiye ekonomisinde derinleşen kriz, artık yalnızca gelir eşitsizliğiyle değil, açlık sınırıyla ölçülmeye başlandı. TÜRK-İŞ'in Temmuz 2025 verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 26 bin 413 TL’ye ulaştı. Bu rakam, net asgari ücret olan 22 bin 104 TL’nin yaklaşık 4 bin lira üzerinde. Yani milyonlarca asgari ücretli, resmî verilere göre artık açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya çalışıyor.
TÜRK-İŞ tarafından her ay yayımlanan "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" araştırması, ekonomik tablonun ne denli ağırlaştığını rakamlarla ortaya koyuyor. Temmuz ayı sonuçlarına göre, yalnızca aç kalmamak için yapılması gereken gıda harcamaları bile asgari ücretlinin aylık gelirini aşmış durumda.
Yoksulluk sınırı 86 bini aştı, zamlar hız kesmiyor
Araştırmada yer alan bir diğer çarpıcı veri ise yoksulluk sınırı oldu. Temmuz 2025 itibarıyla dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 86 bin 036 TL olarak hesaplandı. Bu rakam, geçen aya göre 970 TL’lik bir artışı temsil ediyor. Yani yalnızca bir ayda, temel ihtiyaçlara erişim maliyeti neredeyse 1.000 TL yükseldi.
Barınma, ulaşım, eğitim, sağlık ve giyim gibi temel harcamaların oluşturduğu bu sınır, Türkiye’de orta gelirli kesimin dahi yaşam mücadelesi verdiğini gözler önüne seriyor. Özellikle sabit gelirli vatandaşlar, her yeni ayda artan fiyatlara yetişmekte zorlanıyor.
Açlık sınırı sadece bir ayda 298 TL arttı
Temel gıda ürünlerine gelen zamlar, açlık sınırını doğrudan etkiliyor. TÜRK-İŞ verilerine göre, Haziran ayına kıyasla Temmuz ayında açlık sınırı 298 TL arttı. Bu artış; süt, ekmek, yağ, et, sebze ve meyve gibi zorunlu tüketim kalemlerinde yaşanan fiyat artışlarından kaynaklandı.
Dar gelirli aileler, artık yalnızca sağlıklı beslenmek değil, günlük enerji ihtiyacını karşılayacak kadar gıda alımında bile zorlanıyor. Araştırmaya göre, dengeli ve yeterli beslenme için gereken minimum harcama miktarı, mevcut asgari ücretin çok üzerinde.
Tek gelire sahip aileler için geçim imkânsız hale geldi
TÜRK-İŞ’in verileri, özellikle tek maaşla geçinmeye çalışan hanelerin durumunu daha da vahim gösteriyor. 22 bin 104 TL net asgari ücret, dört kişilik bir ailenin yalnızca beslenme ihtiyacını bile karşılamaya yetmiyor. Üstelik bu tutar, barınma, ulaşım, fatura, eğitim ve sağlık gibi harcamalar dahil edilmeden yapılan hesaplamalarla ortaya konuluyor.
Asgari ücretle çalışan bir vatandaşın geçinmesi değil, yaşamını idame ettirmesi bile artık imkânsız hale gelmiş durumda. Bu durum, ekonomik büyüme söylemleriyle çelişen bir sosyal tabloyu ortaya koyuyor.
Temel ihtiyaçlara erişim giderek zorlaşıyor

TÜRK-İŞ raporu, yalnızca ekonomik veriler değil, yaşamın gerçek yüzünü de ortaya koyuyor. Vatandaşlar artık yalnızca konut kiralarını değil, market masraflarını, çocuklarının eğitim giderlerini ve temel sağlık harcamalarını da karşılamakta büyük zorluk yaşıyor.
Her ay artan temel ihtiyaç maliyetleri, geniş kesimlerin yaşam standardını hızla düşürüyor. Sosyal medyada da geniş yankı uyandıran rapor sonuçları, toplumun büyük bir kesiminin artık “geçim” değil, “hayatta kalma” derdine düştüğünü gösteriyor.