“Kentler yoksullaşıyor, gıdaya ulaşım zorlaşıyor”
(HABER MERKEZİ)-TOROS-Yüksek Şehir Plancısı, Ekonomist Ulaş Çetinkaya, Türkiye’de 1950’lerden başlayan çarpık kentleşme ile fiziksel, sosyal ve ekonomik sorunların da baş gösterdiğini bildirdi.Kent yoksulluğunun Türkiye’nin geleceğini...
(HABER MERKEZİ)-TOROS-Yüksek Şehir Plancısı, Ekonomist Ulaş Çetinkaya, Türkiye’de 1950’lerden başlayan çarpık kentleşme ile fiziksel, sosyal ve ekonomik sorunların da baş gösterdiğini bildirdi.
Kent yoksulluğunun Türkiye’nin geleceğini olumsuz etkilediğini kaydeden Şehir Plancıları Odası Adana Şube Önceki Dönem Başkanlarından Ulaş Çetinkaya, plansız şekilde kır nüfusunun azaltılıp kent nüfuslarının artırılmasının yanlışlığına dikkat çekti. Ulaş Çetinkaya, “Şehirlerde altyapısı olmayan gecekondu veya kaçak yapılar imal edilerek barınma ihtiyacı karşılanmıştır. Başında plansız olunca ulaşım, su elektrik gibi ihtiyaçlar sonradan karşılanmış mahalleler oluşmuştur. Bu yapıların tamamı verimli tarım alanları üzerine yapılmıştır. Adana’da sulama kanallarının hemen bitişiğinde bu yapılaşmalar örnek olarak görülmektedir” dedi. “EKMEK FABRİKALARI ÖNEMLİDİR” Şehirlerdeki nüfusun artmasının gıda tüketim oranlarını da değiştirdiğini ve gıda fiyatlarının artmasına neden olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Belediyelerin fiyat dengeleme görevi var ancak 1970’li yıllardan bu yana görevini yapamaz olmuştur. Örneğin fırınların ekmek fiyatlarını belediye tespit etmektedir. Ancak kontrolü sağlayamadığı için şehrin her semtinde fırıncılar ayrı fiyatlar belirleyerek ekmekleri satmışlardır. 1973 yılında başlayan “Toplumcu Belediyecilik” ile başta Adana Belediye Başkanı Ahmet İsvan olmak üzere o dönemde CHP’li Belediye Başkanları Halk Ekmek Fabrikalarını kurmuşlardır. Yerel yönetimlerin halkın güvenli ve temiz gıdaya ulaşması için ilk ve büyük adımdır” diye konuştu. Günümüzde bu ekmek fabrikalarının şehirlerin yoksul semtlerinde değil her mahallede talep görmeye başladığını çünkü gelir düzeyi ne olursa olsun alım gücünün düştüğünü kaydeden Çetinkaya, “Bunun yansıması olarak da gıdaya ulaşmak zorlaştı” dedi. “ÇOCUKLARIMIZI BEKLEYEMİYORUZ” Ekmeğin yine yetişkinlerin ve belli bir yaş üzerindeki insanların beslenmesinde tercih edilebildiğini, asıl geleceği oluşturacak bebekler ve çocukların ekmek yeme seviyesinden önce nasıl beslendiğine bakmak gerektiğini ifade eden Şehir Plancısı Ulaş Çetinkaya, şunları söyledi: “Asıl değinmek istediğim konu burada. Bebekler doğduktan sonra anneleri anne sütü ile beslemeye çalışıyor. Anne yeteri kadar gıda alamadığında anne sütü yeterli gelemediğinde mama denilen takviye gıdaya ihtiyaç duyuluyor. Alım gücü olmayanlar bu mamaları yeteri kadar alamadığında buldukları sütü sulandırarak bebeklere içiriyorlar. Bebek doymuş olsa da yaşam boyu etkisini taşıyacak sağlık problemlerine davetiye çıkarıyor. Alerji atım gibi hastalıkların yanı sıra elektrolit dengesi bozularak ishalleri artıyor. Zihinsel gelişimi olumsuz etkiliyor ağız ve diş sağlığını bozuyor. Durum bu iken ne yapılıyor? Yoksul daha yoksul kalsın politikaları uygulanıyor. Duyarlı olan ülkemizin tüm yöneticilerinin ellerindeki bütçeyi geleceğimiz olan bebeklerin gelişimi için ayırmaları gereklidir. Ayrıca sadece yöneticilerimiz değil elbette bireysel olarak da yardımlarımız da takviye gıda tercihleri yapabiliriz. Gönül ister ki kent yoksulluğunun olmadığı eşit, dirençli ve sağlıklı kentlerimiz olsun. Bu yazı bu hedefe katkıda bulunsun.”Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum