Hadi çocuklar esnafa!

Kendisi de çocuk yaşlarda çıraklık yaparak mesleğe adım atan Çakmak, geçmişi şöyle anlatıyor:“Bizim zamanımızda, okullar kapanır kapanmaz hepimiz mahalledeki bir esnafın yanında çalışmaya başlardık. Bu sayede çocuklar hem telefon bağımlısı olmaz hem de hayatı öğrenir. Para kazanmanın zorluğunu görürür. Bu, bir çocuk için büyük tecrübe.”

“Kariyer için unutulmaz bir anı olur”

Çakmak, çıraklık deneyimlerinin çocukların geleceğine katkı sağladığını belirtiyor: “Ben küçükken mahallede bir usta vardı, onun yanında çalışıyordum. Ticaretin ve ustalığın ne demek olduğunu ondan öğrendim. Hem el becerim gelişti hemde berber ustası oldum .Çocuklar eğitim mi esnaflık mı diye kendi gözleriyle hayatı görerek seçimini yapar. Okumak istiyorsa daha bilinçli olur.”

“Usta kıtlığı başladı”

Son dönemde çırak bulmakta zorlandıklarını vurgulayan Çakmak, esnaf dünyasındaki tehlikeye de dikkat çekiyor: “Artık çırak yetişmiyor. Fırıncıların çoğu emekli. Onlar da işi bıraktığında kim ekmek yapacak? Pide ekmek bir gün mazide kalabilir.”

“Berberlik serin, ama kimse gelmiyor”

Kendi mesleğinden örnek veren Çakmak, berberlikteki durumu ise şöyle özetliyor:“Berberlik hem çok yorucu bir iş değil, hem de yazın klima altında çalışılıyor. Ama buna rağmen çırak bulamıyoruz. Aileler çocuklarını yazın bile esnafa vermiyor. Oysa çocuk için çok büyük bir fırsat.”

Çakmak son sözünü yine çocuklar için söyledi: “Bir çocuk ister okusun ister meslek öğrensin, ama önce hayatı görsün. Bunun da en iyi yolu esnafın yanıdır.”

Kaynak: Murat Çakmak / Haber Bülteni